"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/178 E., 2020/889 K.
DAVA TARİHİ : 14.09.2011
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalının tarımsal sulama abonesi olup kaçak elektrik kullandığı gerekçesi ile toplam 107.956 TL üzerinden davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptaline takibin devamına ve lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; dava konusu alacağa ilişkin olarak davacı aleyhine menfi tespit davası açtığını, bu davanın bekletici mesele yapılmasını aksi halde davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 18.06.2013 tarihli ve 2011/316 E., 2013/308 K. sayılı kararıyla; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile takibin 47.275,35 TL'lik kısmına ilişkin itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 03.06.2014 tarihli ve 2014/9376 E., 2014/8830 K. sayılı ilamıyla; davalı abonenin açtığı menfi tespit davası ile bu davanın taraflarının ve dava konusu alacağın aynı olduğu, davalardan biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyecek nitelikte bulunduğu, bu nedenle menfi tespit davasının bekletici mesele kabul edilmesi ve ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 23.11.2017 tarihli ve 2014/814 E., 2017/667 K. sayılı kararla; bekletici mesele yapılan menfi tespit davasında davanın kabulü ile davacının borcunun bulunmadığına karar verildiği, kararın 06.10.2017 tarihinde kesinleştiği, bu doğrultuda davaya konu icra takibi yönünden davacının haksız olduğu ve itirazın iptali talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 12.12.2018 tarihli ve 2019/2062 E., 2019/10051 K. sayılı ilamıyla; davanın kaçak, ek tüketim, endeks esaslı olmayan ve otomatik dönem tahakkuklarını içeren icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davacı tarafından başlatılan icra takibinde 32.010,40 TL kaçak tahakkuku, 24.120,60 TL ek tüketim tahakkuku ile endeks esaslı olmayan ve otomatik dönem tahakkukları olmak üzere toplam 68.138,25 TL asıl alacak talep edildiği, kaçak ve ek tüketim tahakkuklarına ilişkin olarak açılan ve bekletici mesele yapılan menfi tespit davalarının kısmen kabulüne karar verildiği, davacı tarafın kaçak ve ek tüketim tahakkuku haricinde diğer taleplerinin de bulunduğu gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafından açılan menfi tespit davasında ek tüketim tahakkuku olarak 3.908,27 TL, birleşen davada kaçak tahakkuku olarak 21.666,23 TL borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, kararın 06.10.2017 tarihinde kesinleştiği, davaya konu icra takip dosyasında 32.010,40 TL kaçak tahakkuku, 24.120,60 TL ek tüketim tahakkuku ve bunlar haricinde endeks esaslı olmayan ve otomatik dönem tahakkukları olmak üzere toplam 68.138,25 TL asıl alacak talep edildiği, endeks esaslı olmayan tahakkuk talebinin hukuka uygun olup olmadığı yönünde elektrik mühendisi bilirkişilerden oluşan heyet tarafından tanzim edilen raporda fatura dönemleri tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğine göre icra takibi başlattığı, 20 adet (otomatik dönem tahakkuk ve endeks esaslı olmayan ek tahakkuk) elektrik faturası için davacı şirketin davalı taraftan istemekte haklı olduğu asıl alacak bedeli 12.007,25 TL gecikme faizi 13.636,62 TL, gecikme faizi KDV bedeli 2.454,59 TL ve toplam alacak bedelinin 28.098,46 TL olarak tespit edildiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile takibin 10.344,17 TL kaçak tahakkuku, 20.212.33 TL ek tüketim tahakkuku, 12.007,25 TL otomatik dönem tahakkuku ve endeks esaslı olmayan ek tahakkuk, 13.636,62 TL gecikme faizi, 2.454,59 TL gecikme cezası KDV'si olmak üzere toplam 58.654,96 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık ve değişen oranlarda hesaplanacak 6183 sayılı Kanun'un 51 inci maddesince gecikme zammı uygulanmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili uyarınca, dosyanın yeni üçlü bilirkişiye gönderilmesini talep etmelerine rağmen bu talebin göz ardı edildiğini, müvekkili şirketçe hesaplamaların yönetmelik hükümlerine göre yapıldığını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı aleyhine başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararı.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, Mahkemece uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.