"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2011/520 E., 2022/61 K.
DAVA TARİHİ : 04.07.2008
KARAR : Davanın kabulüne
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı vekili
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay kapatılan 13. Hukuk Dairesi'nce mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili
tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde, davalıdan olan alacağına karşılık teminat olarak 956 nolu parsele ipotek konulduğunu, borç ödenmeyince ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yaptığını, ancak ipotek alacağına sıra gelmediğinden ilamsız icra takibinde bulunduğunu ileri sürerek, davalının haksız itirazının iptali ile % 40 inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 04.03.2009 tarih ve 2008/325 E. 2009/81 K. sayılı kararı ile; davanın kabulü ile; Fethiye 1. İcra Müdürlüğü’nün 2007/2422 Esas sayılı takip dosyasına borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, tazminata ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin (kapatılan) 07.04.2011 tarihli 2011/3269 E. 2011/5412 K. sayılı kararı ile; Mahkemece ceza davasının kararı beklenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararıyla, Tapu Sicil Müdürlüğü'nün 24.02.2009 tarihli müzekkere cevabı ile 956 parsele ilişkin tüm ipotek belgeleri getirtilmiş, davaya konu işlemin 06.08.2004 tarihinde davalının vekili ...'nın vekaleten yapmış olduğu işlem sonucu yapıldığı, yine vekaleten ...'nın 956 parsele ilişkin davalı adına 07.03.2005 tarihi itibari ile de vekaleten hareket ettiği anlaşıldığı, davalı itirazında tehdit altında ipoteğin verildiğini belirttiği, tefecilik ve tehdit suçundan suç duyurusunda bulunması sonucunda Tefecilik Yapmak ve Birden Fazla Kişi ile Tehdit suçunu işlediklerinde bahisle davacı ... ve diğer sanıklar aleyhine açılan davanın yargılaması sonucunda davacı hakkında beraat kararı verildiği, verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek 27.05.2021 tarihinde kesinleştiği, davalının iddiasını ispatlayamadığı, tazminata ilişkin şartlar oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, Fethiye 1. İcra Müdürlüğünün 2007/2422 Esas sayılı dosyasına vaki borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, alacağın yargılamayı gerektirmesi dolayısıyla likit olmaması nedeni ile şartları oluşmayan davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 01.12.2022 tarihli ve 2022/7568 E. 2022/9089 K. sayılı kararıyla, mahkeme hükmünün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı, delillerin toplanmadığını, toplanan delillerin yanlış değerlendirildiğini, ceza davasında davanın zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verildiğinden, hukuk hakiminin alacağın varlığını, ipotek borcunun nereden kaynaklandığını araştırması gerektiğini, ceza mahkemesindeki beraat kararıyla bağlı olmadığını, vekaleten işlem yapan ...'nın beyanlarının dikkate alınmadığını, alacağın sebebinin hala ispat edilemediğini ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, itirazın iptaline istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
a.1086 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 440 ıncı maddesi şöyledir;
''I.Yargıtay kararlarına karşı tefhim veya tebliğden itibaren 15 gün içinde aşağıdaki sebeplerden dolayı karar düzeltilmesi istenebilir: 1 – (Değişik: 16.7.1981 - 2494/31 md.) Temyiz dilekçesi ve kanuni süresi içinde verilmiş olması şartiyle- karşı tarafın cevap dilekçesinde ileri sürülüp hükme etkisi olan itirazların kısmen veya tamamen cevapsız bırakılmış olması, 2 – Yargıtay kararında birbirine aykırı fıkralar bulunması, 3 – Yargıtay incelemesi sırasında hükmün esasını etkileyen belgelerde bir hile veya sahteliğin ortaya çıkması. 4 – Yargıtay kararının usul ve kanuna aykırı bulunması''
b. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir:
''Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verme mükellefiyeti meydana gelir ve bu itibarla mahkemenin sonraki hükmünün bozmada gösterilen esaslara aykırı bulunması, usule uygun sayılmaz, bozma sebebidir. Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince muamele yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisi lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durum olup, buna " usuli müktesep hak" denilmektedir. Gerçekten, mahkemenin doğru bularak uyduğu veyahut uymak zorunda olduğu bozma kararı ile dava, usul ve kanuna uygun bir çığıra sokulmuş demektir."
c.Türk Medeni Kanunu'nun ispat yükü kenar başlıklı başlıklı 6 ncı maddesi şöyledir:
"Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."
3. Değerlendirme
1.Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Hukuk Genel Kurulunun 20.12.2013 tarihli ve 2013/23-131 E. 2013/1681 K. sayılı kararı).
2.Davalı yan ilk derece mahkemesinde yargılama devam ederken, cevap dilekçesi sunmamış ve yargılamaya katılmamış olup davanın kabulüne dair verilen kararı temyiz etmişse de, TMK madde 6 gereği ipoteğin hile ve zor kullanılarak verildiği iddiasını ispat edemediğinden Mahkemece verilen kabul kararı yerindedir.
3.Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında açıklanan gerekçelere göre düzeltme isteğinde ileri sürülen sebepler 1086 Sayılı Kanun'un 440. maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından davalı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
03.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.