"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan 09.10.2009 tarihli 35.000,00 TL bedelli, 19.08.2011 tarihli 25.000,00 TL bedelli, 07.04.2010 tarihli 30.000,00 TL bedelli, 29.08.2008 tarihli 40.000,00 TL bedelli olmak üzere toplam 4 adet tüketici kredisi kullandığını, Rekabet Kurulu'nun 08.03.2013 tarih ve 2011/4-91 ve 2013/198-100 sayılı kararı ile davalı bankanın da dahil olduğu Türkiye'de faaliyet gösteren 12 bankanın mevduat, kredi kartı ve kredi hizmetleri konusunda anlaşma ve/veya kartel eylemi içerisinde bulunmak suretiyle Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4 üncü maddesini ihlal ettiklerine karar verildiğini, Rekabet Kurulu kararında açıklanan bu eylemler uyarınca daha yüksek oranlarda faiz ödetilmesi nedeniyle zarara uğratıldığını ileri sürerek; 4054 sayılı Kanun'un 57 nci maddesi gereğince 3 katı kadar tazminat alacağına ilişkin olarak şimdilik 3.500,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; 4054 sayılı Kanun'un 57 nci maddesi uyarınca tazminat koşullarının somut olayda bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı ...nin dava konusu Rekabet Kurulu kararına karşı açtığı idari davanın temyiz incelemesi sonucunda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 31.05.2021 gün ve 2019/2715 E.-2021/1112 K. sayılı kararına göre, Rekabet Kurulunun 08.03.2013 tarih ve 13-13/198-100 sayılı kararı ile davalı ...Ş. hakkında tesis edilen idari para cezası uygulanmasına ilişkin işlemde hukuka uygunluk görülmediği, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 24.02.2022 tarihli ve 2021/3615 E., 2022/656 K. sayılı kararı ile karar düzeltilmesi isteminin reddine karar verildiği, zarar iddiasının bahsi geçen Rekabet Kurulu kararına dayandırılmış olması ve Rekabet Kurulu kararının iptal edilerek, iptale yönelik Mahkeme kararının esasen kesinleşmiş olması karşısında davalı banka yönünden ihlal tespiti bulunmadığından tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalının eylemleri uyarınca müvekkilinin zarara uğratıldığı sabit iken eksik araştırma ve hatalı hukuki değerlendirmeler ile davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, aksinin kabulü halinde dahi aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek, kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dayanak Rekabet Kurulu kararının iptal edilmesi karşısında tazminat için gerekli ön koşulun sağlanmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; bankaların bir araya gelerek rekabeti bozucu anlaşma yaptıklarını, bu şekilde haksız fiil olan eylemi gerçekleştirdiklerini, davalı bankanın bu anlaşmaya uyarak davacıya normalde uygulayabileceği faiz oranından daha fazla faiz uygulayarak, eylemi somutlaştırdığının sabit olduğunu, davalının bu eylemi neticesinde davacının normalde ödeyeceğinden daha fazla faiz ödediğini, davacının zararının bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, maddi vakıalar karşısında tazminat koşullarının gerçekleştiğini ve dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporu ile davacının uğradığı zararın tespit edildiğini, idari yargıda kararın karar düzeltme aşamasında bozulması dikkate alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla dava açmakta haklı olan davacı aleyhine yargılama sırasında gelişen olaya bağlı olarak davanın reddine karar verilmesi sebebiyle yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davacının, davalı bankadan kullandığı krediye uygulanan haksız faiz oranı nedeniyle uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi.
2. 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun'un 57 nci maddesi.
3. Aynı Kanun'un 58 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Rekabet Kurulunun 08.03.2013 tarihli ve 13-13/198-100 sayılı kararının iptaline ilişkin ... 2. İdare Mahkemesince açılan davada davanın reddine karar verilmiş, karar düzeltme aşamasında Danıştay 13. Dairesinin 21.05.2019 tarihli ve 2016/4017 E., 2019/1779 K. sayılı kararı ile bozulması üzerine ... 2. İdare Mahkemesinin 19.07.2019 tarihli ve 2019/1108 E., 2019/1463 K. sayılı "Israr-Ret" kararı verilmiş ve bu kez Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 31.05.2021 tarihli ve 2019/2656 E., 2021/1104 K. sayılı kararı ile bozulmuş ve yeniden yapılan yargılama neticesinde ... 2. İdare Mahkemesinin 2022/920 E., 2022/855 K. ve 26.04.2022 tarihli kararıyla idari işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davacının dayanak yaptığı Rekabet Kurulu kararının yukarıda belirtildiği üzere İdare Mahkemesince iptaline karar verildiği böylece Kurul kararının hukuka aykırı olduğunun idari yargı kararı ile tesbit edilmiş olduğu ve davacı ile yapılan kredi sözleşmesi kapsamında rekabetin ihlal edilmediğinin anlaşıldığı gibi davacının uğradığını ileri sürdüğü zararı ve zarar miktarını ispatlayamadığı görülmüştür.
2. Böylece, temyiz olunan kararda; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna uygun olup, kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.