Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1507 E. 2023/3209 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ayıplı araç satışı nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına rağmen davalı yararına oluşan usuli müktesap hakkı ihlal ederek aracın iadesine hükmetmemesi ve davacının basiretli tacir olarak gerekli araştırmaları yapmaması hususunu göz ardı ederek tüm zararın tazminine hükmetmesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/134 E., 2022/318 K.

DAVA TARİHİ : 26.06.2014

Taraflar arasında Mahkemece görülen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan)13. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı şirket vekili, davalı tarafından 09.08.2011 tarihinde dava dışı ...'e ... plakalı 2001 model ...marka aracın ... 2. Noterliğinin 32711 yevmiye nolu satış sözleşmesi ile satıldığını, daha sonra aracın davacı firmaya ait karadagoto.com sitesindeki ilanla tekrar satışa çıkartılarak 10.08.2011 tarihinde ... 2. Noterliğinin 32904 yevmiye nolu satış sözleşmesi ile dava dışı ... isimli şahsa satıldığını, yapılan satış işleminden bir süre sonra 16.05.2012 tarihinde ... isimli şahıs tarafından araç sahibi ...'e ve davacı firmaya karşı aracın pert olduğu gerekçesiyle satışın iptalinin, araç bedelinin ve araca yapılan masrafların iadesi talebiyle dava açıldığını, yapılan yargılama sonucunda mahkeme tarafından satışın iptaline, araç satış bedelinin ve araca yapılan faydalı tüm masrafların davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya iadesine karar verildiğini, kararın temyiz edildiğini, ancak onanarak kesinleştiğini, bu yargılama sonucunda mahkeme kararının icrayla konulduğunu, icra dosyasına mahkeme kararı doğrultusunda avukatlık ücretleri, faiz, yargılama giderleri ve harç olmak üzere toplam 35.000,00 TL ödeme yapıldığını, aracın hasarlı olduğundan bilgi sahibi olmayan davacı firmanın sadece aracın satışına aracılık ettiğini, aracın orijinal ve hasarsız olduğunu beyan ederek ...'e satan davalının taraflarınca ödenen bu tazminattan tamamen sorumlu olduğunu, bu nedenle ... plakalı aracın davalıya iadesi ile davacı firmanın ödemek zorunda kaldığı 35.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece 09.06.2016 tarihli ve 2014/408 E., 2016/315 K. sayılı kararıyla, öncesi pert olan dava konusu aracın zincirleme olarak satılmak suretiyle el değiştirip en son kayda göre ... üzerinde kayıtlı olduğu, önceden ihbar edilen ... adına kayıtlı iken sonradan davalıya satıldığı, daha sonra dava dışı ... adına devir görüp en son olarak da ... adındaki bir şahsa satıldığı, davacının bu aracın hiçbir zaman sahibi olmayıp, satışa aracı olup kesinleşen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasına göre ... ile birlikte ...' a karşı sorumlu olduklarının anlaşılıp davacının sadece satışa aracı olup oluşan zarar ve masrafları ödemek zorunda kaldığı, zarar miktarının da bilirkişi heyeti raporu ile belirlendiği gerekçesiyle davacının davasının kabulüne, dosya kapsamı ve bilirkişi heyeti raporu dikkate alınarak toplam 35.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ayıplı aracın davalıya iadesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 27.11.2019 tarihli ve 2016/31308 E., 2019/11654 K. sayılı ilamı ile kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki ve tereddüt oluştuğu gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sigorta kayıtlarına göre aracın kazaya karıştığı, belirlenen kaza nedeniyle pert kaydının olduğu, oluşan hasarların gizli ayıp niteliğinde olduğu, alınan bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere, davacının satın aldığı aracın ağır hasarlı olduğu ve ayıpların gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, davalı satıcının bu gizli ayıplar nedeniyle ağır kusurlu olduğu, araçtaki ayıbın kendisinden önceki satıcıdan kaynaklandığını, araçtaki ayıpları bilmediğini, aracın kendisinde kaldığı zaman zarfında bir probleminin olmadığını, davacının basiretli bir tacir gibi davranarak gerekli araştırmaları yapmadığını ileri sürerek de sorumluluktan kurtulamayacağını, taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesinde “alıcının bu aracı hali hazır durumu ile görüp beğenerek ve bedelini ödeyerek teslim aldığı” şeklinde beyana yer verilmiş ise de, alıcının bu beyanı açık ayıplar yönünden satıcının sorumluluğunu kaldırır ise de, satıcının gizli ayıplar nedeniyle sorumluluğunun devam ettiğini ayrıca ... taahhüdü vermesine de gerek olmadığını, her ne kadar aracın plakasından sorgulama yapabileceğini belirtmiş ise de; davacının satın aldığı araçla ilgili olarak trafik şube müdürlüğünce tutulan kayıtları, aracın sigorta bilgilerini inceleme yükümlülüğü bulunmadığı, somut olayda davalı satıcının, satış sırasında aracın pert kaydının olduğunu davacıya bildirdiğini veya alıcının bu ayıpları bildiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davacının davasının kabulüne, toplam 35.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde, davacının ayıptan doğan haklarından açık şekilde vazgeçtiğini, sorumluluktan kurtulmak maksadıyla malın muvazaalı olarak ...'e devredilmiş olmasının da bunu doğruladığını, davacının satım sözleşmesinin tarafı olmadığının kabulü halinde ayıp hükümlerine dayanmasının mümkün olmadığını, davanın haksız fiilden kaynaklı tazminat davası olarak açıldığını, buna rağmen ortada bir sözleşme yokken vekil edeninin sözleşme kapsamında sorumlu tutulduğunu, davacının araç alım satımı ile iştigal eden bir tacir olduğunu, ayıptan sorumluluğun tayininde davacının nitelikli vasfının ve basiretli davranma yükümlülüğünün de nazara alınmadan hüküm kurulduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte vekil edeninin ayıptan sorumluluğuna gidilebileceği kabul edilse bile dahi olay özelinde bir sorumluluk tasnifi yapılarak vekil edeninin ödenen tutarın tamamından sorumlu tutulmaması gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ayıplı araç satışı nedeniyle uğradığı iddia edilen zararlar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 219 ve devamı maddeleri

2.09.05.1960 tarih 21/9 sayılı YİBK

3. Değerlendirme

1. Mahkemenin 09.06.2016 tarihli ve 2014/408 E., 2016/315 K. sayılı kararıyla, öncesi pert olan dava konusu aracın zincirleme olarak satılmak suretiyle el değiştirip en son kayda göre ... üzerinde kayıtlı olduğu, önceden ihbar edilen ... adına kayıtlı iken sonradan davalıya satıldığı, daha sonra dava dışı ... adına devir görüp en son olarak da ... adındaki bir şahsa satıldığı, davacının bu aracın hiçbir zaman sahibi olmayıp, satışa aracı olup kesinleşen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasına göre ... ile birlikte ...'a karşı sorumlu olduklarının anlaşılıp davacının sadece satışa aracı olup, oluşan zarar ve masrafları ödemek zorunda kaldığı, zarar miktarının da bilirkişi heyeti raporu ile belirlendiği gerekçesiyle, davacının davasının kabulüne, dosya kapsamı ve bilirkişi heyeti raporu dikkate alınarak toplam 35.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ayıplı aracın davalıya iadesine karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 27.11.2019 tarihli ve 2016/31308 E., 2019/11654 K. sayılı ilamı ile kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki ve tereddüt oluştuğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının davasının kabulüne, toplam 35.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Kural olarak bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda mahkeme için zorunluluk doğar.

Mahkemece verilen 09.06.2016 tarihli kararı yalnızca davalı temyiz etmiş, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 27.11.2019 tarihli ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Davacı temyiz hakkını kullanmadığından mahkemece bozma ilamına uymakla ilk kararda belirtilen aracın davalıya iadesi yönünden davalı yararına usuli müktesap hak oluşmuştur. Hal böyle iken İlk Derece Mahkemesince, aracın iadesi yönünde de hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.

2. Somut olayda; davacının galericilik işiyle uğraştığı, araç alım satımı ile uğraşan basiretli bir tacir gibi davranmadığı, kendi kusurlu hareketi ile zararın doğmasına sebep olduğu kaldı ki 16.05.2012 tarihinde dava dışı ... isimli şahıs tarafından araç sahibi ...'e ve davacı firmaya karşı aracın pert olduğu iddiasıyla ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın davalıya ihbar edilmediği anlaşılmaktadır.

O halde davacı yanın davalıdan talep edebileceği bedel sadece dava dışı ...'a iade ettiği araç bedeli olan 16.000 TL olup, Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 16.000 TL nin aracın satış tarihi olan 10.08.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsili ile aracın davalıya iadesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,

6100 saylı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

20.11.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.