Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1541 E. 2023/3318 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davanın konusuz kalmasına rağmen davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın açıldığı tarihte davacının haklı olduğu, teminat mektubunun yarısının iade koşullarının oluştuğu ve dava konusu teminat mektuplarının yargılama sırasında iade edilmesi nedeniyle davanın konusuz kalmış olsa dahi, davacının haklı konumunun davanın açıldığı tarihte mevcut olması gözetilerek davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1561 E., 2023/220 K.

DAVA TARİHİ : 13.11.2015

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/334 E., 2021/375 K.

Taraflar arasındaki teminat mektubunun iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan 23.08.2012 tarihli “Bilgisayar Alımına Ait Sözleşme” ile sözleşmenin 5.1.1 inci maddesinde belirtilen bilgisayarların davalı tarafça satın alındığını, müvekkili tarafından sözleşmenin 11 inci maddesi gereğince davalıya 17.08.2012 tarihli 286.354,00 USD tutarında ve 04.10.2012 tarihli 44.619,00 USD tutarında kesin teminat mektubu verildiğini ve malların teslim edildiğini, sözleşmenin 11.3.1 ve Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 13/1/b maddesi uyarınca, malın tesliminden sonra ve garanti süresinin dolmasından önce teminat mektubunun yarısının, kalanının ise garanti süresi dolduktan sonra iadesinin gerektiğini, bu kapsamda 17.09.2015 tarihinde davalı idareye başvurduklarını, ancak herhangi bir cevap alamadıklarını, 06.11.2015 tarihinde üç gün süre vermek suretiyle yeniden talepte bulunduklarını, buna rağmen davalının teminat mektuplarının yarısını iade etmediği gibi kendilerine defalarca açıklanan hususların yerine getirilmesini isteyip, aksi taktirde sözleşmenin feshedileceğini ve teminat mektuplarının gelir kaydedileceğini bildirdiğini ileri sürerek, teminat mektuplarının yarısı tutarının, iade edilmesi gereken 13.11.2012 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında taahhüt edilen malların komisyon tarafından 07.12.2012 tarihinde kabulünün yapıldığını, sözleşmenin sadece mal alımına ilişkin olmayıp, malların üretiminden kaynaklanan arızaların giderilmesine de yönelik hükümler içerdiğini, malların tesliminden sonra yürütülen garanti sürecinde davalı tarafından, arızalı cihazlara uygulanan kalıcı cihaz değişim prosedürünün, sözleşme ve teknik şartname hükümlerine aykırı olarak gerçekleştirildiğini, kullanılmış veya ikinci el tabir edilen cihazların yeni cihaz gibi idareye teslim edildiğini, bu hususta davacıya 18.08.2015 tarihinde ihtarname gönderilerek taahhüde yönelik eksikliklerin giderilmesinin istendiğini, ihtar sonrasında davacının 17.09.2015 tarihinde teminat mektuplarının iadesini talep ettiğini, ancak ihtarnamede belirtilen eksikliklerin giderilmemesi nedeniyle talebin yerine getirilmeyeceğinin davacıya bildirildiğini, bu sebeple fesih prosedürünü başlatmalarının da usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi heyetinin 28.05.2021 havale tarihli raporunda, teslim edilen malların yeni ve kullanılmamış durumda idareye teslim edildiği, ihale kapsamında teslim edilen ürünlerde oluşan arızaların garanti sürecinde meydana geldiği, ürünlerin ayıplı ya da ilk devreye alma durumunda arızalı olmadıkları, arızalı ürünün yerine geçici olarak verilen konsinye ürünlerin hileli işlem yapılarak ikinci el tabir edilen cihazların yeni gibi teslim edilmediği, davacı yüklenici tarafından onarımı gerçekleşmeyen ürünler için kalıcı değişim prosedürü uygulanmadığı, davalı idare tarafından yapılan bildiri ve ihtar sonrasında gerekli faaliyetlere başlanıldığının bildirildiği, tüm dosya kapsamına göre davalının savunmalarını ispatlayamadığı anlaşıldığından, davacı yüklenicinin teknik şartnamede belirtilen maddeler uyarınca kesin teminat mektubunun yarısını geri alması gerektiği, ancak davalı vekilince, 16.06.2021 tarihli dilekçe ile dava konusu kesin teminat mektuplarının dava açıldıktan sonra davacıya iade edildiğinin bildirildiği, dilekçe ekinde sunulan Merkez Saymanlık Müdürlüğü yazılarından da davacı şirket lehine Asya Katılım Bankası AŞ'den alınan 17.08.2012 tarihli ve 788290 seri numaralı 286.354,00 USD tutarındaki kesin teminat mektubu ile 04.10.2012 tarihli ve 788492 seri numaralı 44.619,00 USD tutarındaki kesin teminat mektubunun davacıya iade edildiğinin anlaşıldığı, bu sebeple dava konusuz kalmış ise de davanın açılmasına davalı tarafın sebebiyet verdiği gerekçe gösterilerek, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve yargılama giderleri ile harçlandırılan dava değeri üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; vekalet ücretinin eksik hesaplandığını, iki teminat mektubunun dava edilen kısmının 165.486,50 USD olduğunu, vekalet ücretinin karar tarihindeki efektif satış kurundan Türk Lirasına çevrilerek hesaplanması gerektiğini, karar tarihinde bir Amerikan Dolarının 9.949,80 TL olduğu dikkate alındığında müvekkili lehine 90.429,51 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının müvekkili lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden düzeltilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili; müvekkili idare tarafından 18.08.2015 tarihinde davacı firmaya bildirilen eksikliklerin, sözleşme ve eklerine uygun şekilde yerine getirilmemesi nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin 11.3.1 inci maddesi uyarınca teminat mektuplarının iade edilmediğini, davanın açılmasına davacının kendi kusuruyla sebebiyet verdiğini ve müvekkili idareye bir kusur atfedilemeyeceğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli, denetime ve somut olayın özelliklerine uygun olması, davacı tarafça sözleşme konusu malların yeni ve kullanılmamış şekilde davalı idareye teslim edilmiş olması, mallarda ayıp veya arıza bulunmaması, sözleşmenin 11.3.1 inci maddesi kapsamında teminat mektubunun yarısının davacıya iadesi koşullarının oluştuğunun anlaşılması, garanti sürecinde meydana gelen arızaların teminat mektubunun kalan kısmının iadesiyle ilgili olması, yargılama aşamasında teminat mektuplarının iade edildiği anlaşılmakla davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmaması, davanın açıldığı tarih itibariyle davacının haklı olup harca esas değer esas alınarak hükmedilen vekalet ücretinin yerinde olması ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçe gösterilerek, taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf itirazlarını tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın açılmasına davalı idarenin sebebiyet verip vermediği ve buna göre davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 331 inci maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Taraflar arasında imzalanan 23.08.2012 tarihli bilgisayar alım sözleşmesinin 11.3.1 inci maddesinde: "Taahhüdün, sözleşme ve ihale dökümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği ve yüklenicinin bu işten dolayı idareye herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten sonra sözleşmenin konusunun piyasadan hazır halde alınıp satılan mal alımı olması ve bir garanti süresinin öngörülmesi halinde teminat mektubunun yarısı, garanti süresi dolduktan sonra kalanı, garanti süresi öngörülmeyen hallerde ise tamamı yükleniciye iade edilir." düzenlemesi yer almaktadır.

2. 6100 sayılı Kanun’un 331 inci maddesinin birinci fıkrasına göre de “davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.”

3. Bu itibarla, temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporunun taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetime elverişli ve yeterli olduğunun, taraflar arasındaki sözleşmenin 11.3.1 inci maddesi uyarınca teminat mektubunun yarısının davacıya iadesi koşullarının oluştuğunun ve dava konusu teminat mektuplarının yargılama sırasında davacı tarafa iade edilmesi sebebiyle dava konusuz kalmış ise de, davanın açıldığı tarih itibariyle davacının haklı olup, lehine harçlandırılan dava değeri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun bulunduğundan, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.