Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1700 E. 2023/3393 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcra memurunun, ihale bedelini nemalandırırken kusurlu davranıp davranmadığı ve davacıların bu nedenle zarar görüp görmediği hususunda tazminat istemi.

Gerekçe ve Sonuç: İcra memurunun ihale bedelini nemalandırmasıyla ilgili işlemlerin usule uygun olup olmadığı, banka hesap hareketleri ve mevduat türü gibi hususlar detaylı olarak incelenerek davacıların zararının tespiti ve neticesinde uyuşmazlığın çözümü gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/1553 E., 2021/2133 K.

DAVA TARİHİ : 04.10.2017

SAYISI : 2017/84 E., 2018/91 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; müvekkillerinin paydaşı olduğu taşınmazların ... Satış Memurluğu tarafından 02.02.2015 tarihinde satışa çıkarıldığını, ihalenin feshi davası kesinleştikten sonra ihale bedelinin müvekkillerine ödendiğini, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 134/5 inci maddesine göre ihale bedelinin bankada nemalandırılması gerektiğini ancak satış memurunun kusurlu davranarak parayı nemalandırmadığını, satış memurunun kusurlu işlemi nedeniyle müvekkillerinin zarar gördüğünü ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, müvekkillerinden Şakir için 9.000,00 TL, Halit için 18.000,00 TL, Sabriye için 12.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; satış memurluğunca, ihale bedeli olarak yatırılan paraların bulunduğu vadesiz hesabın vadeli hesaba çevrilerek ihalenin feshi davası sonuçlanıncaya kadar nemalandırılması için karar alındığını ve bankada vadeli hesap açılarak ihale bedellerinin nemalandırılmaya başlandığını, ihalenin kesinleşmesinden sonra satış bedelinin ve nemaların ayrı ayrı pay cetveli tanzim edilerek hak sahiplerine ödendiğini, satış memurluğunun kusurlu bir işlemi olmadığı gibi davacıların zararı da bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıların hissedar olduğu taşınmazların, ortaklığın giderilmesi davasında verilen karar uyarınca 02.02.2015 tarihinde satışının gerçekleştiği, akabinde süresi içerisinde ihalenin feshi davası açıldığı, bu nedenle 16.02.2015 tarihinde ihale bedelinin nemalandırılması için satış hesabında bulunan paranın vadeli hesaba çevrilerek mümkün olmaması halindeyse yarı bir vadeli hesap açılarak bankaca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile aylık olarak ve her ay sonunda işleyecek faizin anaparaya dahil edilmesi suretiyle nemalandırılması yönünde karar alındığı, 17.02.2015 tarihinde ... ... Şubesi tarafından bedelin nemalandırılmaya başlandığı, davacıların dava dilekçesinde ilk olarak icra müdürünün satış bedelini nemalandırmadığını iddia ettiği, akabinde cevaba cevap dilekçesi ile müvekkillere yapılan ödeme sırasında nemalandırma bedeli ödenmediğinden davanın açılmasına sebebiyet verildiği, nemaların dava tarihinden sonra ödendiği ve yatırılan bedele göre ödenen nema bedelinin az olduğu iddiasında bulunduklarını, nema miktarı 10.604,15 TL’nin davacılara ödendiği, ortaklığın satış suretiyle giderilmesi kararlarının 2004 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yerine getirildiği, satış memurunun aynı Kanun'un 5 inci maddesi anlamında icra dairesi görevlisi konumunda olduğu, satış bedelinin nemalandırılması için süresi içerisinde müzekkere yazıldığı ve nemalandırıldığı, icra müdürünün herhangi bir kusurlu eyleminin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili; bilirkişi raporunda hangi faiz oranı uygulanarak paranın nemalandırıldığının belirtilmediğini, raporun yetersiz olduğu ve ek rapor alınması gerektiği yönündeki itirazları değerlendirilmeden eksik inceleme ile davanın reddine karar verildiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yapılan işlemlerde icra memurunun kusurunun bulunmadığı, ayrıca bedelin düşük nemalandırılmasının söz konusu olması halinde de bundan dolayı icra memurunun değil bankanın sorumlu olacağı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, icra memurunun kusurundan kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı Kanun'un 5 ve 134 ncü maddeleri

3. Değerlendirme

1.Davacıların maliki olduğu taşınmazların ihale ile satıldığı, ihalenin feshi davası açılması üzerine satış bedelinin vadeli hesaba aktarıldığı, ihalenin kesinleşmesi ile birlikte bu bedelin nemasıyla davacılara ödendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacılar, kendilerine ödenen paranın memalandırılmış bedelinin düşük olduğunu iddia etmişler ancak alınan bilirkişi raporunda da bu yönde bir hesaplama bulunmadığı gibi İlk Derece Mahkemesince de bu yönde bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır.

2.Bu nedenle İlk Derece Mahkemesince; banka hesap hareketleri incelenerek, mevduat türü, uygulanan faiz oranına göre yapılan işlemin mutad uygulamalara uygun olup olmadığı konusunda denetime elverişli rapor alınarak, davacıların zararı olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.11.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.