"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2182 E., 2021/641 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/81 E., 2018/85 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; ortağı olduğu Panama Gıda ve İnşaat San. Tur. Dış. Tic. Ltd. Şti. aleyhine Anadolu 25. İcra Müdürlüğünün 2015/8686 Esas sayılı dosyası ile kira alacağına ilişkin icra takibi yapıldığını, davalı alacaklı vekili tarafından anılan dosyadan İİK 89/1-2 maddesi gereğince şirkete ödemekle yükümlü olduğu sermaye borçları üzerine haciz konulduğunu, yapılan tebligatlar usulüne uygun olmadığından haberi olmadığını ve zamanında müdahale ... itirazını dosyaya sunmamadığını, üçüncü haciz ihbarnamesinin bizzat kendisine tebliğ edildiğini, ortağı olduğu Panama Gıda ve İnşaat San. Tur. Dış. Tic. Ltd. Şti.'ye sermaye borcu bulunmadığını, bütün ortakların sermaye borçlarını ödediğini beyan ederek; davanın kabulü ile icra dosyasından gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesinde yazılı 220.426,78 TL borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; dava dilekçesinde belirtilen hususların gerçeği yansıtmadığını beyan ederek davanın reddi ile % 20'den ... olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ''toplanan deliller, usul ve yasaya uygun denetime elverişli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre dosyanın incelenmesinde davacının davasında haklı olduğu'' gerekçesiyle ''davanın kabulüne, davalının İstanbul Anadolu 25.İcra Müdürlüğünün 2015/8686 Esas sayılı dosyasında 3. haciz ihbarnamesinde yazılı 220.426,78 TL borcunun bulunmadığının tespitine, davacı tarafından sarf edilen 566,00 TL yargılama giderinin ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine'' karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine karşı itiraz etmemek suretiyle dava açmak mecburiyetinde kalan davacı üzerinde bırakılması gerekirken, davanın açılması sebebiyet vermediği halde kendi üzerinde bırakılmasına karar verilmiş olmasının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ''somut olayda, davalının, davanın açılmasına sebebiyet vermemekle birlikte ilk celsede davayı kabul etmemiş olması ve yapılan yargılama neticesinde de davada haksız bulunmasına göre yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmil edilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3105 Esas, 2017/7646 Karar; Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/16407 Esas 2013/1576 Karar sayılı kararı ve benzer nitelikteki diğer kararları)'' gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı; İstinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu'nun 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun Alacaklar ve üçüncü şahıs elinde haczedilen mallar hakkındaki 89 uncu maddesinin birinci fıkrası; ''Hamiline ait olmıyan veya cirosu ... bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir (Haciz ihbarnamesi). Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2, 3 ve 4 üncü fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir.
2. Aynı maddenin 2 nci fıkrası; ''Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi ... içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur.
3. Aynı maddenin üçüncü fıkrası ise; (Değişik üçüncü fıkra: 17.07.2003-4949/22 md.) Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi ... içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi ... içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş ... içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı ... zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi ... üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi ... içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu şeyin yüzde yirmisinden ... olmamak üzere bir tazminata mahkûm edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit davaları maktu harca tabidir. '' şeklindedir.
4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 326/1 ... maddesi " Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir."
5.‘’Üçüncü kişinin, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine süresi içinde ya da usulüne uygun olarak itiraz etmemiş olması hâlinde, kendisine gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesine karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş ... içinde menfi tespit davası açma hakkı bulunmaktadır. Birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz etmemiş olması dolayısıyla kendisine üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilen üçüncü kişinin, 2004 sayılı Kanun'un 89/3 üncü maddesi hükmü uyarınca açtığı menfi tespit davasının tamamen ya da kısmen kabulüne karar verilmesi durumunda, sırf birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine süresi içinde ya da usulüne uygun olarak itiraz etmediği, kendisine üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmesine ve dava açılmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle yargılama giderlerinden sorumlu olacağı yönünde bir kabul, 6100 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesine aykırı olduğu gibi 2004 sayılı Kanun'un 89/3 üncü maddesi hükmünde açıkça tanınan dava hakkının kullanılmasına bir kısıtlama oluşturacaktır.
Böyle bir durumda yargılama giderlerinden sorumlu olmak istemeyen davalının, 2004 sayılı Kanun'un 89/3 üncü maddesi uyarınca aleyhine açılan davada, ön inceleme duruşmasına kadar (ön inceleme duruşmasından önce) davayı tamamen ya da haklı olup olmadığını bildiği kısım yönünden kabul etmesi gerekir. Bu yönde bir kabulü olmadığı sürece davalı, davanın kabulü hâlinde yargılama giderlerinin tamamından, kısmen kabulü hâlinde ise haklılık durumuna belirlenen kısmından sorumlu olacaktır. Eldeki davada da, yapılan yargılama sonucunda davacının menfi tespit istemi mahkemece kabul edilmiş, ancak davalı taraf ilk duruşmada davayı kısmen veya tamamen kabul ettiğine dair bir beyanda bulunmamıştır.'' (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2022/ (11) 62 Esas, 2023/464 Karar sayılı ilamı.)
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine, kararda belirtilen gerekçelere ve yukarıda yer verilen hukuk kuralları ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ilgili kararına göre; yargılama giderleri ve yargılama giderleri içerisinde yer ... vekalet ücretinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınması gerektiği, davalının ön inceleme duruşmasına kadar (ön inceleme duruşmasından önce) davayı tamamen ya da kısmen kabul ettiği yönünde de bir beyanı olmadığı ve sonuç itibariyle haklı çıkan davacının davasının kabulüne karar verildiği, her ne kadar hüküm fıkrasında ''davalının borcunun bulunmadığının tespitine'' denilmişse de davanın niteliği ve hükmün gerekçesinden davacının yerine sehven davalının ibaresi yazıldığı ve bu hususun mahallinde her zaman düzeltilebilir nitelikte maddi hata olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.