"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili ile dava dışı ... arasında 21.03.2007 tarihli adi ortaklık kurulduğunu, dava dışı ...'un adi ortaklık sözleşmesi gereğince üzerine düşen yükümlülükleri ve sorumlulukları yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilinin adi ortaklığın tasfiyesi için dava açtığını, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.05.2015 tarihli ve 2010/6 E., 2015/285 K. sayılı kararı ile mahkemece ortaklığın tasfiyesi ile 141.242,06 TL'nin davalıya (...) ödenmesine karar verildiğini, söz konusu kararın henüz kesinleşmediğini, yargılaması devam ederken davalının, dava dışı ...'dan olan alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlattığını ve dava dışı ... lehine hükmedilen 141.242,06 TL'nin icra dosyasına ödenmesi için davacıya haciz ihbarnameleri gönderdiğini, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin halen devam ettiğini ve icra takip dosyası asıl borçlusu dava dışı ... ile müvekkili arasındaki alacak verecek konusunun halen kesinleşmediğini, müvekkilinin icra takip dosyası asıl borçlusu dava dışı ...'dan çok ciddi miktarlarda alacağının mevcut olduğunu ileri sürerek, ... 2. İcra Müdürlüğünün 2014/5711 E. sayılı dosyasından gönderilen İİK 89/3 haciz ihbarnamesi nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetli davalı alacaklının %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, fazlaya ilişkin hak ve alacaklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz etmediğini, kesinleşmemiş olması nedeni ile dava dışı ...’a borcu olmadığını iddia ettiği ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/6 E., 2015/285 K. sayılı dosya kapsamında verilen kararın, davanın konusunun alacak olması itibariyle kesinleşmesi beklenilmeksizin icra takibine konu edilebileceğini, davacının dava dışı borçludan çok fazla alacağının olmasının davanın konusu olmadığını, davacı tarafın, dava dışı ...'a borçlu olduğu da bir mahkeme ilamı ile tespit edildiğinden davalının haciz ihbarnamesi göndermekte hukuki yararı olduğunu ve kötü niyetli de olmadığını savunarak, davanın reddine ve davacı tarafın %20 tazminata mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/6 E., 2015/285 K. sayılı dosyasındaki uyuşmazlık konusu miktarın kesin hükme bağlandığı, davacının eldeki menfi tespit davasını ispatlayamadığı ve dava dışı ... ile arasındaki alacak verecek ilişkisinin eldeki davanın konusu olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; müvekkiline gönderilen haciz ihbarnamelerinin usul ve yasaya uygun olarak tebliğ edilmediğini, davalı-alacaklı tarafından asıl-borçlu ...'a ... 2. İcra Müdürlüğünün 2014/5711 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve 7 örnek ödeme emri gönderildiğini, asıl borçlu ...'a gönderilen ödeme emri tebligatının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle müvekkili şirkete gönderilen haciz ihbarnamelerinin de geçersiz olduğunu, müvekkili ile asıl borçlu ... arasında görülen ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.05.2015 tarihli ve 2010/6 E., 2015/285 K. sayılı dosyasında hükme esas alınan bilirkişi raporlarında belirtilen ve 13.06.2007 tarihinden bu yana davalının uhdesinde bulunan 46.000,00 TL avans borcunun ve işlemiş faizinin tahsili istemi ile açmış oldukları ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/462 E. sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin, davalıdan 105.936,44 TL faiz ve munzam zarar alacağı bulunduğunun belirtildiğini, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.05.2015 tarihli ve 2010/6 E., 2015/285 K. sayılı kararından kaynaklanan ilam vekalet ücreti ve yargılama gideri alacağı için ... aleyhine ... 1. İcra Müdürlüğünün 2018/2848 E. sayılı icra takibi başlatıldığını, asıl borçlu ...'dan olan alacaklar nedeniyle açmış oldukları derdest bir davanın ve icra takiplerinin olması, takas mahsup taleplerinin olması nedeniyle yerel Mahkemece bu dosyalar da göz önünde bulundurularak ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/462 E. sayılı dosyasının eldeki dava bakımından bekletici mesele yapılmasına karar verilmesi gerekirken bu hususun hiç gözetilmeden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 3. haciz ihbarnamesinin davacıya 12.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde davanın açıldığı, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/6 E., 2015/285 K. sayılı dosyasında, davacı tarafından, dava dışı ... aleyhine açılan ortaklığın feshi davasında mahkemece davanın kısmen kabulü ile taraflar arasındaki adi ortaklığın feshine ve tasfiyenin, davacı ... İnş. Ltd. Şti. tarafından davalı yana 141.242,06 TL ödenmek suretiyle gerçekleştirilmesine karar verildiği ve kararın 24.04.2018 tarihinde kesinleşerek kesin hüküm halini aldığı, eldeki davanın dayanağı olan icra takibi borçlusu dava dışı ... tarafından, takip sırasında gönderilen tebligatların usulsüz olduğu iddiası ile ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/786 E. sayılı dosyasında açılan davanın reddine karar verildiği, karar kesinleşmiş olduğundan eldeki davada da etkili olmadığı, davacının dosya borcunu davalı alacaklıya 05.10.2020 tarihinde haricen ... olmasının veya ilam alacaklısı ... tarafından (... 1. İcra Müdürlüğü 2018/2848 E.) yapılan icra takibi sonucu icra dosyasına ... olmasının da eldeki davaya etkisi olmadığı gibi devamında davacı yönünden hukuki yarar bulunduğundan verilen kararda bir isabetsizlik görülmediği, kabule göre de; davanın niteliği gereğince vekalet ücretinin maktu olarak belirlenmesi yerine nispi tayin edilmesi doğru değil ise de vekalet ücretine ilişkin istinaf bulunmadığından bu konuda değerlendirme yapılmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyizinde; istinaf dilekçesinde açıkça İlk Derece Mahkemesinin vekalete ilişkin vermiş kararına ''hüküm bölümünün “ davanın reddine ” ilişkin kısmı ve “ 1., 2. ve 3. ” fıkraları ile aleyhimize olan kısımlarının ortadan kaldırılmasına ” şeklinde açıkça vekalet ücretine itiraz edilmiş olmasına rağmen Mahkemece, talep olmadığından dolayı inceleme yapılmadığı şeklindeki gerekçesinin hatalı olduğunu ve istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İİK 89/3 maddesi gereğince borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 89 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Davaya konu icra dosyasında, borçlu ... tarafından, icra dosyasından yapılan tebligatların (örnek 7 ödeme emri) usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle açılan davada, ... İcra Hukuk Mahkemesinin 28.11.2018 tarihli ve 2018/786 E., 2018/996 K. sayılı kararıyla şikayete konu tebliğ işleminin usulsüz olduğu kabul edilse dahi müşteki borçlunun usulsüz tebligat içeriğini öğrenme tarihi olan 31.10.2014 tarihi itibariyle usulsüz tebilgata yönelik şikayetini İİK-16/1. madde uyarınca 7 günlük yasal süre içinde yapmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş ve kararın 10.08.2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
2. İİK 89/3 gereği açılan menfi tespit davaları maktu harca tabi olmakla birlikte hükmedilecek vekalet ücretinin nisbi olarak belirlenmesi gerekmektedir. İİK’nın 89/3. maddesinde yapılan harca ilişkin düzenlemede amaç; açılacak menfi tespit davalarının maktu harca tâbi olması öngörülerek, iyi niyetli üçüncü şahısların kolaylıkla menfi tespit davası açmak suretiyle iddialarını ispatlaması olanağı sağlamaktır. O hâlde davanın konusu bedele ilişkin olduğundan mahkemece hükmedilmesi gereken vekâlet ücreti karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin üçüncü kısmına göre takdir edilmesi gereken nispi vekâlet ücretidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/ (19)11-216 E., 2021/540 K. sayılı ilamı).
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.