"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalılardan ... Enerji İnş. Tic. San A.Ş. yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalılardan ... Enerji İnş. Tic. San A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı ... Enerji İnş. Tic. San A.Ş. vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; 29.06.2012 tarihinde saat 15.40 sıralarında çıkan yangın sonucunda toplam 50.92 hektar orman alanının yandığını, ...-... otoyolunda karayolları otobariyer bakım işinde çalışan davalıların jandarma komutanlığında verdikleri ifadeye dayanılarak 03.07.2012 tarihli suç zaptının düzenlendiğini, davalılar hakkında açılan ceza davasında alınan bilirkişi raporunda davalı gerçek kişilerin işvereni olan davalı şirketin yangında asli kusurlu olduğunu, yangın nedeniyle 5.638,30 TL fidan bedeli, 393.102,40 TL ağaçlandırma bedeli, 236.326,70 TL yangın söndürme masrafı olmak üzere toplam 635.067,40 TL zararın olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 635.067,40 TL'nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; yangının meydana gelmesinde müvekkillerinin ilgilerinin olmadığını, müvekkillerinin olay tarihinde ...’de kazalı bariyerleri tamir çalışmalarını yapmakla görevlendirilen ekip aracının içerisinde ... emri düzenlemek amacıyla bulunduklarını, araç içerisinde iken 100 m. kadar ileride duman görmeleri üzerine yangını fark edip araçlarında bulunan 2 adet 6 kg’lık yangın tüpleriyle olaya müdahale etmeye çalıştıklarını, başlarda yangını kontrol altına almış olsalar bile rüzgârın etkisi ile geniş alana yayıldığını, yangını fark ettiklerinde itfaiyeyi ve Jandarmayı arayıp olay hakkında bilgi verdiklerini, otoyoldaki araçların zarar görmemesi için uyarı levhaları koyarak güvenlik tedbiri aldıklarını, olay yerine gelen Jandarma görevlilerinin olayı ilk gören ve haber veren kişiler oldukları için müvekkillerinin ifadelerini aldığını müvekkillere imzalatılan tutanaklarda hiçbir şekilde şüpheli ifade tutanağı ibaresi geçmediği halde daha sonrasında (muhtemelen olaya ilişkin hiçbir fail bulunamadığından) şüpheli ifade tutanağı olarak doldurulduğunu, olayın faili haline getirilmeye çalışıldığını, çıplak gözle dahi bunların bazı kısımlarının sonradan doldurulduğunun anlaşıldığını, ifade tutanaklarının ıslak imzalı nüshaları ilgili Jandarma Komutanlığından celbedilerek üzerinde kriminal inceleme yaptırıldığı takdirde bazı bölümlerinin sonradan doldurulduğunun anlaşılacağını, müvekkiller hakkındaki iddiaların hiçbir somut delile dayanmadığını, Jandarma tarafından olay sona erdikten sonra tutulan ve hiçbir şekilde görgüye dayanmayan Olay Yeri Tespit Tutanağında, "...Bariyer demirlerinin kaynak ve spiral kesme makineleriyle kesilmek suretiyle yerlerinden çıkartıldığı esnada çıkan kıvılcım sonucu yerde bulunan kuru otların tutuşmasıyla yangının meydana gelmiş olabileceği tespit edildi. Kaynak ve spiral makineleriyle kesilen bariyerlerin fotoğrafları çekildi." denildiğini, müvekkiller hakkında yapılan tüm suçlamalar ve müvekkillere yöneltilen tüm tazminat taleplerinin iki Jandarma görevlisi tarafından tutulan hiçbir bilgi, görgü ve somut delile dayanmayan bu varsayımlara dayandığını, olay sonrasında ve yangın söndürüldüğü esnada Jandarma kuvvetleri, itfaiye ve orman yetkilileri olay yerinde bulunduğunu iddia ettikleri kaynak ve spiral makineleri tespit etmediklerini, el koymadıklarını ya da fotoğraflarını çekmediklerini, soyut iddiaların aksine müvekkiller tarafından hiçbir şekilde spiral ya da kaynak makinesi kullanılmadığını, Jandarma tutanağında "...kesilen bariyerlerin fotoğrafları çekildi" denilmekteyse de daha sonra olay yerinde yapılan incelemelerde bu kesme işlemlerinin yangından çok önceki bir tarihte yapıldığının, kesilen yerlerin korozyona uğradığının tespit edildiğini, kazalı oto korkulukların vinç kullanmak suretiyle söküldüğünü, olay günü yangın mahallinde çekilen ve ceza dosyası içerisinde bulunan fotoğraflarda müvekkil şirket tarafından bu ... için kullanılan vincin açıkça göründüğünü, müvekkiller hakkında açılan ceza davasında beraatlerine karar verildiğini, müvekkiller aleyhine ceza dosyasından farklı hiçbir somut delil bulunmadığını, fahiş bir tazminat talep edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı şirketin karayolları idaresinin davaya konu taşınmazında bulunduğu alanı kapsayan ihalesi sonucu otoyol korkulukları bakım onarım işini alan yüklenici firma olup diğer davalıların ise bu şirket çalışanları olduğu, yangının meydana gelmesinde çalışan konumundaki davalıların herhangi bir ihmal ve kusurları bulunmadığından ayrı ayrı beraatlerine karar verildiği, kararın temyiz aşamasından geçerek kesinleştiği, suç yeri tutanağı ve bilirkişi raporlarından davaya konu yangının büyük olasılıkla ... otoyol kenarından başladığı, yamaç yukarı kuzey-batı ve doğu yönünde ilerlediği, rüzgarın da etkisiyle yangının büyüdüğü, yangının çıkış nedeninin tam ve kesin olarak belirlenemediği, düzenlenen tutanaklarda her ne kadar ...-... otoyol bariyer bakım işini alan davalı şirket çalışanlarının kaynak ve spiral kesme makinalarıyla bariyer demirlerinin kesilmesi suretiyle yerinden çıkarılması esnasında kaynak makinesinden çıkan kıvılcımların otoyol kenarında bulunan kuru otların tutuşması sonucunda yangının meydana geldiği ve rüzgarın da etkisiyle yayıldığına ilişkin olduğu iddiası davalı tarafça kabul edilmemiş ise de, aksine somut bir delil elde edilemediği, meydana gelen yangın olayında bariyer bakım işini üstlenen davalı şirketin orman alanların korunması için gerekli önlemlerin alınması yönündeki yükümlülüklerini ihlal etmesi nedeniyle oluşan zarardan da sorumlu bulunduğu, ancak bilirkişi raporlarında da açıklandığı üzere söndürme faaliyetleri sırasında kullanılan uçak ve helikopterler için ... ücret üzerinden ödeme yapıldığından ve davaya konu olay ile ilgili olarak fazladan bir ücret ödenmediği, davacı vekilinin yangın söndürme gideri olarak talep ettiği miktardan işbu ... kapsamında bulunan helikopter ve amfibik uçak giderlerinin oluşan toplam zarar hesabında yangın söndürme masrafları kaleminden düşülmesi gerektiği, bilirkişi raporlarında, toplam zararın 438.674,51 TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 438.674,51 TL'nin 29.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, diğer davalılar yönünden açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; hava araçlarına ilişkin yapılan harcamaların zarar olarak kabul edilmesi ve yangının failleri olan davalılardan tazminine karar verilmesi gerektiğini, diğer davalılar yönünden verilen husumetten red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
2. Davalı şirket vekili; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 02.07.2012 tarihli yangın raporunda, olay yerine varıldığında otoban kenarında otluk ve makilik alanın alevli ve dumanlı şekilde yanmakta olduğu, yapılan araştırma neticesinde otoban üzerinde çalışma yapan ekibin otoban refüjlerini kesmek amacıyla kullandığı taşlama makinasından çıkan kıvılcımların kuru otların üzerine düşerek tutuşturması şiddetli rüzgarın etkisiyle makilik alana sirayeti neticesinde çıktığı kanaatine varıldığının bildirildiği, olay yeri tespit tutanağında demirlerin kaynak ve spiral makinesi ile kesildiğinin yazıldığı, olay günü çekilen 20 fotoğrafı inceleyen bilirkişi spiral makinesi ile kesilen profillerin yeni olmadığı ve yangın alanında olmadığı, çalışma alanında bu tür bir makineye el konulmadığı veya varlığının tespit edecek bir işlem olmadığı mütalaa edildiği, çelik bariyerler üzerinde oksijen kaynağı veya elektrot ile delik açıldığı ve kenardaki otların yanık olduğu belirlenmiş ise de, yangının söz konusu noktadan başladığına ilişkin kroki ve zabıt bulunmadığı, sonuç olarak olay yeri inceleme aşamasında toplanan deliller ile yangının davalı şirket ve işçilerin eylemi ile meydana geldiği hususu netleştirilmediği, güçlü kanaat aşamasında kaldığı, bu hali ile çalışanlar yönünden kusursuz sorumluluk hallerinden biri ile sorumlu tutulmalarını gerektir hal bulunmadığından kusur sorumluluğu hükümlerince değerlendirme yapılmasının gerekli olduğunu, ceza dosyası içeriğinde bulunan suç yeri tutanağı, mahallinde yapılan keşif, bilirkişi raporları ceza yargılamasındaki deliller de dahil olmak üzere davalıların yangına neden olacak kusurlu filleri ispat edilmediğinden bu davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesi sonuç olarak doğru ise de, husumet nedeni ile red kararı verilmesi yerinde görülmediğini, davalı şirket ile diğer davalılar arasında çalıştırma ilişkisinin mevcut olup çalışma ilişkisinin hizmet sözleşmesine dayalı olduğu sabit ise de zararın çalışanların işi gördüğü sırada hukuka aykırı davranışı ile meydana geldiği, görülen ... ile meydana gelen zarar arasında işlevsel bağ bulunduğu ispat edilmediği halde gerekçede çelişki yaratacak şekilde bariyer bakım işini üstlenen davalı şirketin orman alanların korunması için gerekli önlemlerin alınması yönündeki yükümlülüklerini ihlal ettiği yönündeki gerekçe ile davalının adam çalıştıranın sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı bulunduğu, zararın çalışanların işi gördüğü sırada hukuka aykırı eylemleri ile meydana geldiği kabul edilmeden, davayı işverenin adam çalıştıran sıfatı ile sorumlu tutulması mümkün olmadığını, davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle; davacı vekilinin istinaf isteminin reddine, davalılar vekilinin istinaf isteminin kabulüne İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, kabul edilen istinaf nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek suretiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; 21.05.2013 tarihli bilirkişi raporunda, "Yangının yıldırım düşmesinden, enerji nakil hattından veya şişe, cam kırıklarından dolayı doğal olarak meydana gelen bir yangın olmadığı" ve "sanıkların otoyol bariyer tamiri işlemleri esnasında dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi söz konusu yangının meydana gelmiş olabileceği" tespitlerin yapıldığını, ceza yargılamasında alınan bilirkişi raporlarının, olayın gerçekleştiği zaman alınan raporlar olduğunu ancak yapılan tespitlerin değerlendirmeye alınmadığını, hem yangının çıkış sebebi hem de dosyada bulunan davalıların sorumluluklarının tespiti açısından ceza dosyasında bulunan bilirkişi raporlarının değerlendirmeye alınması gerektiğini, dava konusu olaya ilişkin, ceza yargılamasında ortada bir takım resmi belge ve deliller olsa dahi ufacık bir şüphe halinde bu şüpheden sanık yararlandığını, ceza dosyasından alınan iki bilirkişi raporunda yapılan tespitler açıkça olayın doğal yollardan çıkmış (izmarit, cam kırığı, güneş vs gibi) olamayacağını, olayın sanıklar ile ilintili olduğunun anlaşıldığı yönünde olduğunu, olaya ilişkin Jandarma Yangın Raporu da resmi belge niteliğinde olup aksi ispat edilene kadar kesin delil niteliğinde olduğunu, 02.07.2012 tarihli Jandarma Yangın Raporunda; "olay yerinde yapılan araştırma neticesinde otoban üzerinde araştırma yapan ekibin otoban refüjlerini kesmek amacıyla kullandığı taşlama makinasından çıkan kıvılcımların kuru otların üzerine düşerek tutuşturması neticesinde çıktığı kanaatine varıldığı" ifadelerine yer verildiğini, yangın olayının çıkış sebebi, dava dosyasında mevcut delillerle, ceza yargılamasında alınan bilirkişi raporları, olay yeri tespit tutanakları ve Jandarma tutanakları ile ispat edildiğini, yangının çıkış sebebine ilişkin yerel mahkemece herhangi bir şüpheye düşülmediğini, yalnızca davalıların kusurlarının tespiti ve tazminata konu edilen alacak kalemlerinde hataya düşüldüğünü ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, orman yangını nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49 ve 66 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Olay ile ilgili İtfaiye Birim Amirliği tarafından düzenlenen yangın raporunda, yangının otoban üzerinde çalışma yapan ekibin otoban refüjlerini kesmek amacıyla kullandığı taşlama makinesinden çıkan kıvılcımların kuru otların üzerine düşerek tutuşturması şiddetli rüzgarın etkisiyle makilik alana sirayeti neticesinde çıktığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
2. 29.05.2012 tarihli Jandarma olay yeri tespit tutanağında; bariyer demirlerinin kaynak ve spiral kesme makineleriyle kesilmek suretiyle yerlerinden çıkarıldığı esnada çıkan kıvılcımlar sonucu yerde bulunan kuru otların tutuşmasıyla yangının meydana gelmiş olabileceğinin tespit edildiği, kaynak ve spiral makinesiyle kesilen bariyerlerin fotoğraflarının çekildiği belirtilmiştir.
3. Davalılardan ... ve ...'ın jandarmada verdiği ifade ile yargılama esnasında ceza dosyasında verdiği savunmada, yangın anında bulundukları yere ve yangının bulundukları yerden uzaklıklarına ilişkin olarak farklı beyanda bulundukları görülmüştür.
4. Davalıların yargılandığı ceza davasında yapılan keşif sonucu Makine Mühendisi bilirkişinin hazırladığı 21.05.2013 tarihli raporda; davalı çalışanlarının tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu yangına sebebiyet verdikleri hususu mevcut resimlerdeki müphem hususlar bulunmakla birlikte dosyadaki mevcut tutanaklara göre davalı şirketin olayda asli kusurlu olduğu, Orman mühendisi ve Kadastro teknisyeninin hazırladığı aynı tarihli raporda da; yangının yıldırım düşmesinden, enerji nakil hattından veya şişe, cam kırıklarından dolayı doğal olarak meydana gelen bir yangın olmadığı, sanıkların (davalıların) otoyol bariyer tamiri işlemleri esnasında dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi söz konusu yangının meydana gelmiş olabileceği belirtilmiştir.
5. Davalıların yargılandığı ceza davasında; yangının çıktığı yerin ... otoyolundaki yol kenarındaki alan olduğunu, yangının ne sebeple çıktığı konusunda tam bir tespitin bulunmadığı gerekçesiyle, davalılar hakkında ayrı ayrı beraatlerine karar verildiği, kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiği görülmüştür.
6. İlk Derece Mahkemesince yapılan keşif sonucu hazırlanan 26.11.2019 tarihli bilirkişi raporunda; olay üzerinden uzun zaman geçmesi nedeniyle keşif sırasında yeterli tespitler yapılamadığı, yangının çıkış sebebi tereddüte mahal bırakmayacak şekilde tam ve kesin olarak belirlenemediği, davalılara atfedilecek kusur veya ihmallerinin bulunup bulunmadığı konusunda takdirin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
7. Yukarıda yazılan delillerin birlikte değerlendirilmesinde, asliye ceza mahkemesinden alınan bilirkişi raporu ile İlk Derece Mahkemesinde alınan bilirkişi raporları arasında olaya ilişkin tespitler yönünden farklılıklar bulunmaktadır.
8. Ceza Mahkemesinden alınan bilirkişi raporunda, yangının enerji nakil hattı, yıldırım düşmesi, şişe ve cam kırıklarından meydana gelmediğinin belirtildiği gibi İtfaiye Amirliğince düzenlenen yangın raporu ve Jandarma tarafından düzenlenen olay yeri tespit raporunun değerlendirilmediği görülmüştür.
9. Hal böyle olunca, Bölge Adliye Mahkemesince; yangın konusunda uzman ve ehil olan bilirkişi heyetinden dosyadaki tüm delillerin ve bilirkişi raporlarının değerlendirilip, bilirkişi raporları karşılaştırılarak davalıların orman yangınına sebebiyet verip vermedikleri hususunda ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun bir rapor aldırılma ve varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, bu husus göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.