Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1796 E. 2024/1493 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcra memurunun kusurlu işlemleri nedeniyle davacının uğradığı iddia edilen zararın tazmini talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının icra memurunun eylemlerine karşı açtığı şikayet davasının reddine dair kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğu ve davacının icra memurunun kusurlu işlemi nedeniyle zarara uğradığını ispatlayamadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 30.04.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davalı vekili Avukat ...'nin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Giresun 1.İcra Müdürlüğünün 2016/3088 sayılı takip dosyası ile hakkında nafaka alacağının tahsili için takip başlatıldığını, 11.10.2016 tarihinde başlatılan takipte 1.100,00 TL birikmiş nafaka alacağı ile 22.10.2016 tarihinden itibaren 600,00 TL nafaka alacağı, icra harç ve giderleri ile vekalet ücretinin tahsili için ödeme emri düzenlendiğini, adına kayıtlı taşınmaza ve maaşına haciz konulduğunu, tüm borcunun maaşından kesildiğini, 24.04.2017 tarihinde haciz konulan taşınmazı ipotek göstererek kredi kullanmak istediğini, taşınmaz üzerinde 1.100,00 TL birikmiş nafaka borcu olmasının kredi kullanımına engel oluşturduğunu, taşınmaz haczinin taşkın haciz olduğu birikmiş nafaka borcunun ödendiği, nafakanın aylık olarak maaşından kesildiğini bildirerek haczin kaldırılmasını talep ettiğini, icra müdürlüğünce borcun tamamı ödenmeden hacizlerin kaldırılamayacağı gerekçesiyle şikayet yolu açık olmak üzere talebinin redine karar verildiğini, bunun üzerine Giresun 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin (icra hukuk) 2017/43 E. sayılı dosyasıyla dava açtığını, icra dosyasına borcu olmadığı halde icra görevlilerinin Mahkeme dosyasına hileli bir şekilde hazırlanmış nafaka dosya hesabını gönderdiklerini, Mahkemece borcu olmamasına rağmen icra müdürlüğünün gönderdiği hileli bir şekilde hazırlanmış dosya hesabını baz alarak, dava tarihi itibariyle borcu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, kararın istinaf edildiğini ancak başvurusunun istinaf yolu kapalı olduğundan usulden reddedildiğini, her ay aylık nafakanın maaşından kesilmesi suretiyle nafaka borcunun ödenmekte olup başkaca bir borcu bulunmadığı, 1.100,00 TL birikmiş nafaka borcu da ödenmiş olduğundan haciz kaydının kaldırılması gerekmekte iken icra müdürlüğü tarafından talebi reddedildiği gibi icra mahkemesine hileli bilgi verilmek suretiyle mahkeme yanıltılarak aleyhine karar verilmesine sebebiyet verildiğini, icra memurlarının kusurlu ve hukuka aykırı işlemlerinden dolayı uğramış olduğu maddi kayıplarının tazmin edilmesi gerektiğini, söz konusu hukuka aykırı eylemler nedeniyle onuru, saygınlığı ve kişiliğinin zedelendiğini ileri sürerek; 1.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; icra müdürlüğünün yaptığı işlemlerde yasal prosedür uygulandığını, davacının maddi ve manevi zararının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın birikmiş nafaka borcu ödendiği halde icra müdürlüğünün hukuka aykırı işlemler yaptığı ve tapu üzerindeki haciz kaydının kaldırılmadığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini isteminden kaynaklandığı, idarenin davacı adına yapılan haciz işlemleri nedeniyle meydana gelebilecek zararlara karşı sorumluluğunun İcra ve İflas Kanunu'ndan (2004 sayılı Kanun) doğan bir sorumluluk olduğu, davacının 24.04.2017 tarihinde İcra Müdürlüğüne verdiği dilekçe ile taşınmazın kaydında bulunan haczin kaldırılmasını istediği, borcun tamamı ödenmeden haczin kaldırılamayacağı gerekçesiyle talebin reddine karar verdiği, icra müdürlüğünün bu işlemine karşı davacının şikayet yoluna başvurduğu, Mahkemece dava tarihi itibari ile davacının nafaka borcu bulunup bulunmadığı hususunda icra müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabına göre davacı borçlunun dava tarihi itibari ile bakiye nafaka borcunun bulunduğu ve borç tamamen tahsil edilmeden haczin kaldırılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, davacının istinaf başvurusunun, İlk Derece Mahkemesinin kararının kesin olması nedeni ile usulden reddine karar verildiği, kararın bu haliyle kesinleştiği, sonrasında davacının yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğu, taşınmaz üzerinde bulunan haczin kaldırıldığının anlaşılması üzerine davacının talebi yönünden dava konusuz kaldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği ve karara karşı davacının istinaf başvurusunun, kararın kesin olması nedeni ile usulden reddine karar verildiği, kararın bu haliyle kesinleştiği, bu kapsamda icra görevlileri tarafından yapılan nafaka hesabının ve buna bağlı davacının talebinin reddedilmesi işleminde gösterilen sebeplerin mevzuata uygun olduğunun kesinleşmiş mahkeme kararları ile sabit olduğu, yapılan işlemlerde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; Mahkemece eksik inceleme sonucu karar verildiğini, uyuşmazlığın çözümü teknik bilgiyi gerektirdiğinden talep edildiği halde bilirkişi incelemesi yaptırılmadığını, davacının borcu kalmadığı halde icra dairesince taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmadığı, icra memurunun dosya borcu hesabını yanlış yaptığı, bu nedenle İcra Hukuk Mahkemesinde açılan şikayet davasının reddine karar verilmesine neden olduğu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının dava konusu iddialara ilişkin İcra Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu şikayet davasının reddine kesin olarak karar verildiği, davacının icra memurunun kusurlu işlemi ile zarara uğradığı iddiasını dosya kapsamında ispat edemediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, icra memurunun kusurundan kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, icra memurluğunun işlemine karşı şikayet yoluna başvurulduğu ve Mahkemece davanın reddine karar verildiğinin anlaşılmasına göre, davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.