"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki haksız azle dayalı vekalet ücreti alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına yargılamanın yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Yeniden yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; Avukat olan müvekkilinin davalı ile yaptığı sözleşme ile dava dosyalarını takip ettiğini, davalının müvekkilini haksız yere azlettiğini ve vekalet ücretlerini ödenmediğini belirterek fazlaya dair haklarını saklı tutarak vekalet ilişkisinden doğan ve davalı tarafça ödenmeyen 75.150,70 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II.CEVAP
Davalı vekili; Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu, davacı avukatın ... 1.Aile Mahkemesinde görülen 2011/803 Esas sayılı mal rejimi davasında, dava dilekçesinde dava konusunun belirtilmediğini, şekli eksiklikleri bir yıl sonra giderdiğini, dava harcının yatırılmayarak hakim tavsiye edene kadar adli yardım kurumuna başvurulmadığını, başlangıçta davalıya ait tüm malların dava konusu edildiği halde, davacı avukatın müvekkilinin muvafakati olmadan on üçüncü celsede ''davamızın konusu keşfi yapılan tüm gayrimenkuller olup başkaca talebimiz yoktur,'' şeklinde beyanla talep konusunu azalttığını, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince bu beyanı esas alarak talebin sadece taşınmazlar olduğunu ve araç üzerinden yapılan hesaplamanın hükme esas alınacağından hükmün bozulmasına karar verildiğini, araç bedeli hakkında tekrar dava açmaya mecbur ettiğini, müvekkilinin azilde haklı olduğunu, vekalet ücreti ödemekle yükümlü olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin 23/01/2018 gün ve 2017/331 Esas 2018/24 Karar sayılı kararı ile ''Görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesiyle" mahkemenin görevsizliğine kararı verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince ''... niteliği bir “vekâlet” sözleşmesi olsa da, avukatlık sözleşmesinde avukatın görevi, yargının kurucu unsuru olan ve bağımsız savunmayı temsil eden yargısal bir faaliyet olup, tüketici işlemi olarak kabul edilemeyeceği davanın niteliğine göre, Asliye Hukuk Mahkemesince bakılması gerektiği halde mahkemece görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu,'' gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına Yargılamanın yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ''... 1.Aile Mahkemesinde görülen 2011/803 Esas sayılı mal rejimi davasında dava dilekçesinde talep olunan hususların açık ve somutlaştırılmış bir şekilde ifade edilmemiş olduğu, ikinci celsede eksikliklerin giderilmesi için kesin süre veridiği, eksiklikleri uzunca bir süre sonra giderdiği, dava açtıktan çok uzun bir süre sonra adli yardım talebinde bulunarak, davanın uzamasına yol açtığı, davacı avukatın müvekkilinin muvafakati olmadan on üçüncü celsede ''davamızın konusu keşfi yapılan tüm gayrimenkuller olup başkaca talebimiz yoktur,'' şeklinde beyanda bulunduğu, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince davacı avukatın bu beyanı esas alınarak talebin sadece taşınmazlar olduğundan ve araç üzerinden yapılan hesaplamanın hükme esas alınamayacağından bahisle hükmün bozulmasına karar verildiği, beyan sebebiyle hak kaybına sebebiyet verdiğinin açıkça ortaya çıktığı, tüm bu sebeplerle davalının vekili olan avukatı azlinin haklı sebeplere dayandığı gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmesine rağmen süresinde cevap verilmediği, yasal süre içerisinde usule uygun olarak ileri sürülmeyen beyanların karara gerekçe yapıldığını, mal rejimi davasında mahkemece belirtilen eksik hususların yerine getirildiğini, davalı tarafından talep edildiği tarihte adli yardım isteminde bulunduğunu, davalının zinası sebebiyle boşanmaya karar verildiğini, riski olmasına rağmen gayretleri sonucunda 100.000,00 TL'ye hak kazandığını, davalının kendisini haksız olarak azlettiğini, davalının tüm alacaklarını tahsil ettiği, karşı tarafla sulh olunarak tahsilatların yapıldığı, azlin vekalet ücretini ödememek maksadıyla yapıldığı, dürüstlük kurallarına uygun olmadığı belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ''davacı avukat tarafından davalının temsil edildiği ... 1. Aile Mahkemesinde görülen mal rejimini tasfiyesi davasında karşı tarafa ait tüm malların dava konusu edilmesine rağmen, davacının on üçüncü celsede davalı ...'den muvafakat almadan ''davamızın konusu keşfi yapılan tüm gayrimenkuller olup başkaca talebimiz yoktur, mevcut deliller dikkate alınarak davamızın kabulüne karar verilsin'' şeklinde beyanda bulunarak talebi sınırlandırdığı, bu beyan sebebiyle araç üzerinde yapılan hesaplamanın hükme esas alınmasının hatalı olduğu bildirilmek suretiyle kararın bozulduğu, davacının sözü edilen beyanı sebebiyle davalının hak kaybına uğradığı, mahkeme kararının isabetli olduğu'' gerekçeyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı avukatın haksız azil iddiasına dayalı vekalet ücreti alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 174 üncü maddesi,
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle davacının, davalının avukatlığını yaptığı mal rejimi davasında, Yargıtay 8. Hukuk dairesince davacı avukatın beyanı yazılarak talebin sadece taşınmazlar olduğundan ve araç üzerinden yapılan hesaplamanın hükme esas alınamayacağından bahisle hükmün bozulmasına karar verildiğinin ve davalının bu nedenle hak kaybına uğradığının bu nedenle davacı avukatın haklı olarak azledildiğinden yukarıda yazılı yasal düzenlemeye göre haklı azil hakkında vekalet ücreti takdirine yer olmadığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.