Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2003 E. 2023/3755 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet ücretine ilişkin alacak davasında zamanaşımı def'inin kabulü ile davanın reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Vekalet ücretinin, üstlenilen işin bitimi olan hükmün kesinleşmesi tarihi itibariyle muaccel hale geldiği ve davacının bu tarihten itibaren beş yıllık zamanaşımı süresi içinde dava açmadığı gözetilerek mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; avukat olduğunu, davalıların da aralarında bulunduğu ... ... Köyünün tüm tapulama davalarını yürüttüğünü, davalıların tapulama işlemleri bitip tapularını aldıktan sonra hisselerini peyder pey 3. kişilere satmaya başladıklarını ve hak ettiği avukatlık ücretini vermediklerini, ... Kadastro Mahkemesinin 1998/2 E., 1998/23 K. sayılı dosyadan da anlaşılacacağı üzere bu dosyanın ... Köyü 184 parselin de bulunduğu 21 adet parselin daha doğrusu dosyanın birleşmesinden oluştuğunu, bu dosyada davalıların vekili olarak yer aldığını ancak vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek, avukatlık hizmetinden dolayı fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş; ıslah dilekçesi ile talebini 50.900,00 TL'ye yükselmiştir.

II. CEVAP

Davalılar, zamanaşımı def'inde bulunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin 22.03.2016 tarihli ve 2010/667 E., 2016/203 K. sayılı kararıyla; davanın kabulü ile 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, kalan 40.900,00 TL'nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 23.09.2019 tarihli ve 2016/23331 E., 2019/8619 K. sayılı ilamında; ''... davacı, davalıların vekili sıfatıyla takip ettiği ... Kadastro Mahkemesinin 1998/2 esas sayılı dosyasına ilişkin vekalet ücretinin ödenmediğini, bu dosya ile birleşen 20 adet dosya olduğunu, birleşen her bir dosya için vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece, ... Kadastro Mahkemesinin 1998/2 E. sayılı dosyasında dava konusu yapılan taşınmazlardan sadece 184 parsel için değerlendirme yapılarak, buna göre belirlenen miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, bu dosya ile birleşen ve dava konusu yapılan 20 adet parsel hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Davacı, dava dilekçesiyle 21 adet parsele ilişkin vekalet ücretinin tahsilini talep ettiğine göre, kararda davanın kabul edildiği belirtildikten sonra yalnızca 184 parsel yönünden değerlendirme yapılıp, diğer parseller yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması HMK 297 nci hükmüne aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir. Davalıların temyiz itirazlarının incelenmesinde: Zamanaşımı def'i davanın esası hakkında her türlü muameleye manidir. Bu sorun halledilmeden davanın esası incelenemez. Bu itibarla; davalıların zamanaşımı def'inde bulunduğu nazara alınarak bu husus hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmeden, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Bozma nedenlerine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir..." gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile avukatlık ücreti, kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, ... ve işlemler ücreti karşılığı olup vekalet ücreti alacağının, üstlenilen işin bitmesi ile muaccel hale geldiği, somut durumda, ... bu davanın 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra, 06.12.2010 tarihinde açıldığı gerekçesiyle, davanın zaman aşımı sebebiyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, tapulama davasında, kararın kesinleşmesinin şahsın malına kavuştuğu anlamına gelmeyeceğini, bir bölgenin tüm tapulamasını ilgilendiren karışık ve seri bir işin, bu kapsamda içtihatta belirtildiği şekliyle "üstlenilen işin bitmesi ile muaccel hale gelmesinin" ancak tapuya tescil ile olacağını, "işin bitimi" kavramının davanın niteliğine uygun şekilde alacaklı lehine geniş yorumlanması gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet ilişkisinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Dava tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 126/4 ve 128 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı avukat tarafından vekalet ücreti alacağının işin bitirilmesi (hükmün kesinleşmesi) ile muaccel olduğu tarihten itibaren 5 yıllık sürede dava hakkının kullanılmadığının anlaşılmasına göre; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan İlk Derece Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş Mahkeme kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına göre yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

18.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.