"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2023/72 E., 2023/82 K.
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı temlik alan davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ...Ş. vekili; davalıya otomobil kredisi verildiğini, ancak borcunu ödenmediği için ihtar çekilerek hesabın kat edildiğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
İstanbul 3. Tüketici Mahkemesinin 11.03.2010 tarihli ve 2009/43E., 2010/184 K. sayılı kararıyla, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2008/6806 E. sayılı takibe yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 19.681,98 TL üzerinden devamına, asıl alacak 5.158,36 TL'ye takip tarihinden itibaren %41,85 temerrüt faizi işletilmesine, %40 icra inkar tazminatı 2.063,34 TL'nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 27.09.2019 tarihli ve 2019/2891E., 2020/184 K. sayılı ilamıyla; açılan itirazın iptali davasında dava dilekçesi ve duruşma gününün takibe itiraz eden vekile 25.02.2009 tarihinde tebliğ edildiği, vekil tarafından dosyaya sunulan 19.03.2009 havale tarihli dilekçede eldeki itirazın iptali davasının takibi yönünden müvekkili ile arasında anlaşma bulunmadığını, davayı davalı vekili sıfatıyla takip etmeyeceğini, tebligatın davalı asile yapılmasını istediğini belirttiği, icra takibine borçlu vekili sıfatıyla takip eden vekil itirazın iptali davasında verilmiş bir talimat bulunmadığından vekil sıfatıyla hareket etmeyeceğini bildirmiş olması nedeniyle yapılan tebligatların usulsüz olduğu, taraf teşkili sağlanmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İstanbul 3. Tüketici Mahkemesinin 08.11.2022 tarihli ve 2020/31 E., 2022/479 K. sayılı kararıyla, taraflar arasında akdedilen tüketici kredisi sözleşmenin konusunun taşıt alımına ilişkin olduğu, taşıt üzerine kredi kullandırılan banka lehine rehin tesis edildiği, 34 UH 1785 plakalı aracın ... Yemek Üretim Tesisleri isimli işletmenin ticari faaliyetleri nezdinde kullanım amacının olduğu, 34 UHU1785 plakalı aracın kayıtlarda kullanım amacı-şeklinin ticari olarak yer aldığı, davalının vergi kaydında işletme adına kullanıldığı sabit olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşme konusunun da tüketici işlemine yönelik olmadığı ve tüketici mevzuatı kapsamında değerlendirilmeyeceği gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
C. Dosyanın Gönderildiği Mahkemece Verilen Karar
Dosyanın gönderildiği Mahkemece ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; uyuşmazlığın temelinin araç alımından kaynaklanmadığı, tüketici kredisinden kaynaklandığı, tüketici kredisinden kaynaklı uyuşmazlıkların ise Tüketici Mahkemelerinde çözümleneceği, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin bozma ilamında da; "... taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi..." gerektiğine değinilmekle Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu hususunun kesinleştiği gerekçesiyle; davanın usulden reddine, görevli Mahkemenin İstanbul Tüketici Mahkemeleri olduğunun tespitine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde temlik alan davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Temlik alan davacı vekili; temlik eden Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. tarafından davalıya otomobil kredisinden kaynaklı kredi sözleşmesi ikame edildiğini, sözleşme tüketici kredisi sözleşme adı altında ise de sözleşmenin konusunun taşıt alımına ilişkin olduğunu, taşıt üzerinde kredi kullandıran banka lehine rehin tesis edildiğini, rehin tesis edilen söz konusu aracın ... Yemek Üretim Tesisleri isimli işletmenin ticari faaliyetleri için kullanıldığını, aracın kullanım şeklinin ticari olarak belirtildiğini, davalının vergi kaydında da aracın işletme adına kullanıldığını, davalının ... Yemek Üretim Tesisleri adlı işletmeye sahip olduğu ve davacı temlik alan müvekkil şirketin de ticari amaca özgü kurulmuş tüzel kişi olduğunu, her iki tarafın ticari işletmesine ilişkin uyuşmazlığın çözümünde görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ödenmeyen kredi borcunun tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Dava tarihinde yürürlükte olan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un "Tanımlar" başlıklı 3 üncü maddesi,
2. Dava tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6762 sayılı Kanun) "Ticaret karinesi" başlıklı 21 nci maddesi ile aynı Kanun'un 4 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Dava tarihinde yürürlükte olan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3 üncü maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemesi görevli kılınmıştır. Bir hukuki işlemi 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
2. Dava dosyasının incelenmesinde; davacının kredi veren tacir olduğu, davalının kredi sözleşmesine konu aracının ise 07.11.2022 tarihli UYAP GİB sorgusunda yemek iş için özgülenmiş ticari araç olduğu, davacı temlik eden Banka ve davalı arasında imzalanan 13.07.2020 tarihli kredi sözleşmesinde kredi alan tarafın ... Yemek/... olduğu ve sözleşmenin her bir sayfasının ... Yemek/... tarafından ticari işletme kaşesi kullanılarak imzalandığı, görev konusunda usuli kazanılmış hakkın söz konusu olmadığı, göreve ilişkin düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olduğu, Mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtayca resen dikkate alınacağı anlaşılmaktadır.
O halde İlk Derece Mahkemesince; uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu değerlendirilerek işin esasına girilip karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı HUMK'nın 428 inci maddesi gereğince davacı temlik alan yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
02.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.