Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2131 E. 2024/202 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Haricen satışı yapılan tapulu taşınmaz için alıcı tarafından ödenen bedelin iadesi talebine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, Yargıtay'ın daha önce verdiği iki bozma kararına uygun olarak, davacı tarafından davalıya ödendiği sabit olan 70.000 TL'nin iadesine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/194 E., 2022/407 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; kızına ait taşınmazın satımı konusunda davalı ile sözlü olarak anlaştıklarını, işbu anlaşma çerçevesinde davalıya 70.000,00 TL ödeme yaptığını, davalının bu anlaşmaya bağlı olarak tapuda kızı üzerinde kayıtlı olan gayrimenkulün kendisine devrini sağlayacağını beyan etmesine rağmen edimini yerine getirmediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ödemiş olduğu 70.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, kızının maliki bulunduğu gayrimenkulü Haziran 2009 ayında 210.000,00 TL fiyatla satışa çıkarttığını, eve müşteri olan davacının işbu gayrimenkulü alabileceğini ancak paranın tamamını hemen ödeyemeyeceğini, bu nedenle şimdilik gayrimenkulde kiracı olarak ikamet ederek 70.000,00 TL kapora olarak ödeyip kalan kısmını ise en kısa zamanda tamamlamak sureti ile gayrimenkulü satın almak istediğini, evi alamadıkları takdirde ise kiracı olarak rayiç kira bedeli üzerinden kiralarını hesaplamak sureti ile mahsuplaşabileceklerini belirttiğini, davacının 70.000,00 TL kapora bedelini ödeyerek 2009 yılı Haziran ayında taşınmaza taşındığını, evin geri kalan bedelini ödemediğini, kızının da taşınmazı üçüncü kişiye sattığını, yaklaşık 4 yıllık süre için 30.000,00 TL kira bedeli düşülmek sureti ile kalan 40.000,00 TL'nin iş yerine gelen davacıya tanıklar huzurunda ödendiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 20.09.2016 tarihli ve 2013/176 E., 2016/302 K. sayılı kararıyla; davacının tapu maliki olmayan davalı ile yaptığını iddia ettiği sözlü gayrimenkul satış sözleşmesi uyarınca verdiği 70.000,00 TL bedel konusunda daha sonra kira bedeli düşülmek suretiyle uzlaşıp iade yaptıkları, bu suretle taşınmazı tahliye ettiği yolunda davalı savunmasını destekleyen tanık anlatımlarının aksini davacının ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 12.03.2019 tarihli ve 2017/12314 E., 2019/1905 K. sayılı ilamla; davacının kapora olarak ödediği bedelden kira bedeli olarak 30.000,00 TL'nin mahsup edilmesinin doğru olmadığı, ayrıca davalının 40.000,00 TL'yi davacıya iade ettiğini ispatlayamadığının kabulü ile tapulu taşınmazların harici satışına yönelik sözleşmelerin geçersiz olması halinde denkleştirici adalet kuralı gereğince iadeye karar verilirken, davacının davalıya ödediği bedelin ifanın imkânsız hale geldiği, taşınmazın üçüncü şahsa satıldığı tarih itibari ile ulaşacağı bedelin; çeşitli ekonomik etkenlerin (enflasyon, TÜFE, ÜFE, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar vs.) ortalamaları alınmak suretiyle konusunda uzman bilirkişi kurulundan denetime elverişli rapor alınmak suretiyle karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 10.06.2021 tarihli ve 2020/52 E., 2021/205 K. sayılı kararla; kesin süreye rağmen delil avansının yatırılmamış olması sebebi ile davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 22.11.2021 tarihli ve 2021/7512 E., 2021/1781 K. sayılı ilamla; davacının sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, "Bozmaya uyma kararı veren Mahkemece, davacı vekiline 04.12.2020 tarihli duruşmada 2.100,00 TL bilirkişi ücretinin iki haftalık kesin süre içerisinde yatırılması aksi takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağına dair ihtaratlı biçimde süre verilmiş ancak gider avansı yatırılmamış, Mahkeme tarafından da davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar gider avansı yatırılmadığı için davacı tarafından ödenen bedelin denkleştirici adalete göre taşınmazın 3. kişiye satıldığı tarihte ulaşacağı bedel hesaplanamamış ise de, davacı tarafından davalıya 70.000,00 TL ödendiği hususu sabittir.

O halde Mahkemece, davacı tarafından davalıya ödenen 70.000,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar gider avansı yatırılmadığı için davacı tarafından ödenen bedelin denkleştirici adalete göre taşınmazın 3. kişiye satıldığı tarihte ulaşacağı bedel hesaplanamamış ise de, davacı tarafından davalıya 70.000,00 TL ödendiği hususunun sabit olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile 70.000,00 TL'nin davalı tarafın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine

karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının davalıya 70.000,00 TL ödediği hususunun sabit olduğuna ilişkin gerekçenin kabulünün mümkün olmadığını, kapora olarak ödenen bedelin davalıya değil, taşınmazı satma ve teslim etme imkanı olan ..........,adına ödendiğini, dolayısıyla davalının sebepsiz zenginleşmesinin sözkonusu olmadığını ve kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, kaldı ki dosya kapsamı ile tanık beyanları, banka cevapları ve diğer deliller ile de davacıya 40.000,00 TL ödeme yapıldığının sabit olduğunu, davacının taşınmazı kiracı olarak kullandığını ancak davacı tarafça kira ödemelerine ilişkin hiçbir delil sunulmadığını, kalan 30.000,00 TL'nin kira bedeline mahsup edildiğinin de sabit olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, haricen satılan tapulu taşınmaz için ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.

3. Değerlendirme

Mahkemece uyulan bozma ilamının gerekleri yerine getirilmek suretiyle verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca bozma ilamlarının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen Geçici 3 üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

16.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.