Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2773 E. 2024/865 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) faturalandırdığı tıbbi malzemeler nedeniyle KDV tahsil etmesinin Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) hükümlerine ve mevzuata uygun olup olmadığı ve davalı SGK tarafından yapılan kesintilerin haklı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu ve Sağlık Uygulama Tebliği hükümlerine göre KDV istisnasının bulunmasına rağmen, 01.08.2014 tarihinden sonraki ödemelerde KDV muafiyetinin uygulanacağı ve bu tarihten önce yapılan KDV ödemelerinde hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek davalı SGK'nın temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/74 E., 2023/36 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Elazığ 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/250 E., 2020/153 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Dosya içeriğine göre reddedilen ve temyize konu edilen toplam miktar 23.486,39 TL olup, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibariyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, davacı üniversite hastanesinin 5510 sayılı Kanun gereğince genel sağlık sigortasından yararlandırılan kişilere hizmet verdiğini, bu hizmet sonrasında taraflarınca Sağlık Uygulama Tebliği, sözleşme ve ilgili mevzuat gereğince fatura ve belgeleri düzenleyip bu belgeleri davalı SGK'ya gönderdiğini, davalı SGK bünyesinde 2013 yılında yapılan Sayıştay denetimlerinde alınan ilama dayanılarak tıbbi malzeme ödemelerinde sehven ödenen 402.496,74 TL KDV tutarının vekil edeninin hak edişlerinden kesildiğini, bu kesintinin 09.02.2019 tarihli borç bildirim belgesi ile vekil edenine bildirildiğini, ayrıca Kemeraltı Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin 07.12.2017 tarihli 6175013 sayılı yazısı ile vekil edeninden faiziyle birlikte 2.767.269,81 TL'nin davacı kurumun alacaklarından tahsilinin talep edildiğini, akabinde 25.11.2019 tarihli ve 160537 sayılı yazı ile tıbbi malzeme ödemelerine ilişkin olarak yapılan KDV tutarı olarak 2.049.813,26 TL ana para, 1.064.713,28 TL faizi olmak üzere toplam 3.114.526,54 TL'nin hastane alacaklarından kesildiğini, yapılan kesintinin yürürlükte bulunan Sağlık Uygulama Tebliği hükümleri ile 4734 sayılı Kanuna aykırı olduğunu, vekil eden idareden haksız olarak mahsup edilen 2.049.813,26 TL ana para, 1.064.713,28 TL faiz ve daha önce kesilen 402.496,47 TL ana para olmak üzere toplam 3.517.023,28 TL kesintinin haksız olduğunun tespiti ile kesinti tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; Sayıştay’ın 2013 yılı denetimleri sırasında Üniversite Hastanelerinin Kurumlarına fatura ettiği işlemlerde işlem bedellerinin KDV hariç ödenmesi gerekirken KDV dahil ödendiğinin tespit edildiğini, ayrıca Sayıştay denetiminde Üniversitenin kurumlarına fatura ettiği işlemlerde KDV ödenmediği halde KDV ödenmiş gibi ücretlendirme olduğunun tespit edildiğini, yani Üniversite hastanesinin haksız kazanç sağladığını belirtildiği, bu itibarla GSS Genel Müdürlüğünün talimatı yerine getirilerek üniversite hastanelerine haksız ödenen yersiz ödemeler için tahsil yoluna gidildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı ... Kurumunun 2013 yılı Sayıştay Denetim Raporu, 3065 sayılı Kanun'un 1/3-g maddesi, 17 nci maddesinin bir ve ikinci fıkraları gereğince hastane işletmek ve yönetmek suretiyle hizmet ifa eden vakıf üniversiteleri dahil, resmi sağlık hizmet sunucularınca kullanılan ve kuruma fatura edilen tıbbi malzeme ve ilaçlar için KDV hususunda vergiden istisna tutulduklarını, dolayısıyla bu kurumların kuruluş amaçlarına uygun mal ve hizmet teslimlerinden ilgili mevzuat gereği KDV hesaplanmaması gerektiği, ancak 3065 sayılı Yasa ve Sağlık Uygulama Tebliği hükümlerine göre KDV istisnasının bulunmasına rağmen 25.07.2014 tarihli ve 29071 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan değişiklik ile 01.08.2014 tarihinde yürürlüğe girdiği ve KDV muafiyetinin bu tarihten sonra yapılacak olan ödemelerde geçerli olduğu, ancak bu ödemelere %15 işletme gideri ve %1 Hazine kesintisi eklenerek ödemenin yapılması gerektiği belirtilerek davalı tarafça yapılan kesintilerin haksız olduğunun tespiti ile davanın kısmen kabulüne, 24.10.2019 tarihli mahsup işlemi ile ilgili olarak 2.033.555,77 TL ana para, 1.057.484,28 TL faiz olmak üzere toplam 3.091.040,15 TL'nin 24.10.2019 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte, 02.02.2015 tarihli mahsup işlemi ile ilgili olarak 403.803,06 TL'nin 02.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili, Mahkemece kesinti miktarlarının eksik değerlendirilerek karar verildiğini, kararın eksik ve hatalı olduğunu bu nedenle davanın talepleri gibi tam kabulüne karar verilmesini gerektiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili, vekil edeni tarafından yapılan kesintilerin herhangi bir cezai işlem olmadığını, Sayıştay'ın tespitleri neticesinde müvekkili tarafından yersiz olarak davacıya ödenen meblağların tahsiline ilişkin olduğunu, ayrıca kabul anlamına gelmemekle birlikte dava dilekçesinde ilk olarak belirtilen 402.496,00 TL'lik kesintinin zamanaşımına uğradığını ve mahkemece bu hususta talep aşımı yapılarak karar verildiğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ''.. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/2-a bendine göre katma değer vergisinden müstesna kılınan üniversitelere bağlı sağlık hizmet sunucularının, sağlık hizmetine yönelik teslim ve hizmetleri, vergilendirme dışı bırakıldığından, bu hizmetler kapsamında düzenlenecek teslim ve hizmetlere ilişkin faturalarda da katma değer vergisine yer verilmemesi gerekmekte ise de; davalı kurum mevzuatının (Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinin) 25.07.2014 tarih ve 29071 sayılı Resmi Gazete yayımlanan değişiklik öncesinde bu konuda yeterli açıklıkta olmadığı, medula sisteminin tıbbi malzeme bedellerinin KDV’li olarak girilmesine müsaade ettiği ve Sayıştay denetimi sonrası belirtilen değişiklik ile KDV Kanunu’nun 17 nci maddesinin birinci fıkrasında sayılan kurum ve kuruluşlara ayrıca KDV ödenmeyeceği şeklinde, (tenakuza yer verilmeyecek şekilde) düzenleme cihetine gidildiği görülmekle, mahkemece bu doğrultudaki gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş ve 01.08.2014 tarihi öncesinde yapılan KDV ödemelerinde hukuka aykırı bir yön olmamasına rağmen davalı kurum tarafından yapılan kesintilerin haksız olduğu ve davacı kuruma toplam 3.091.040,15 TL'nin iade edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bununla birlikte yukarıda belirtilen yasal düzenlemenin tarihi dikkate alınarak 01.08.2014 sonrası kesilen faturalardaki kesintinin haklı olduğundan bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir. Öte yandan davacı alacaklarından 02.02.2015 tarihinde yapılan 403.803,06 TL KDV kesintisi mahsubunun 01.08.2014 tarihinden önceki döneme ilişkin faturalarla ilgili olması nedeniyle yerinde olmadığının kabulü doğru olmakla birlikte mahkemece taleple bağlılık ilkesi gereğince 402.496,47 TL üzerinden kabul kararı verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile talep aşımı yapılarak 403.803,06 TL üzerinden kabul kararı verilmesinde isabet görülmediği..'' gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü aynı nedenlerle, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının Kuruma faturalandırdığı tıbbi malzemeler nedeniyle Kurumdan KDV tahsil etmesinin SUT hükümlerine ve mevzuata uygun olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 24.03.2013 tarihli SUT 3.2.1.A-1 maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:

"...KDV dahil alış fiyatı üzerine, %15 işletme gideri ilave edildikten sonra bulunan tutar üzerinden Hazine kesintisi, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu kesintisi ilave edilerek fatura edilir..."

2. 25.07.2014 tarihli Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına dair Tebliğ'in 17 nci maddesi şöyledir:

" Aynı Tebliğin 3.2.1.A alt maddesinin birinci fıkrasının sonuna “Bu fiyatlara %12 işletme gideri ilave edilir.” cümlesi eklenmiş ve ikinci fıkrasından “ve KDV tutarı kadar bedel” ibaresi çıkarılmıştır."

3. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 17 nci maddesinin 1 nci ve 2 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, 3065 sayılı Yasa ve Sağlık Uygulama Tebliği hükümlerine göre KDV istisnasının bulunmasına rağmen 25.07.2014 tarihli ve 29071 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan değişiklik ile 01.08.2014 tarihinde yürürlüğe girdiği ve KDV muafiyetinin bu tarihten sonra yapılacak olan ödemelerde geçerli olduğunun anlaşılmasına göre, davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

2. Davalı vekili tarafından temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.