Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2857 E. 2023/3188 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirket tarafından davacı kuruma ödenmediği iddia edilen ... payının tahsiline yönelik alacak davasında, ... payı tahakkukunun ne zaman gerçekleştiği ve davalı şirketin faturalarda ... payını gösterme yükümlülüğünün olup olmadığı hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 3093 sayılı ... Gelirleri Kanunu'nun 4. ve 5. maddeleri uyarınca davalı şirketin faturalarda ... payını ayrıca göstermesi gerektiği ve henüz faturalandırılmamış tutarlar üzerinden ... payı tahakkuk ettirilemeyeceği değerlendirilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; ... payı mükellifi olan davalının Ocak-Aralık 2018 yılı bilanço dönemine ilişkin 500.242,70 TL'yi vadesinde ödemediğini ileri sürerek; bu tutar ile vade tarihinden dava tarihine kadar hesaplanan 145.041,36 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 645.284,06 TL kurum alacağının tahsil tarihine kadar oluşacak gecikme zammı oranındaki faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep edilmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; alacağın zamanaşımına uğradığını, 3093 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin (c) bendinde açıklandığı üzere fatura edilmiş tüketimlerin ... payına konu olacağını, faiz talebini kabul etmediklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; uyuşmazlığın çözümü için davalı dağıtım şirketinin teslim ettiği mal bedelinin tahakkuk tarihinin, ay sonu mu yoksa fatura tarihi mi olduğunun tespiti gerektiği, 3093 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin (c) bendine göre "...iletim dağıtım perakende satış hizmetlerine ilişkin bedeller hariç olmak üzere elektrik enerjisi satış bedelinin %2'si tutarındaki payı faturalarında ayrıca gösterir." hükmünün bulunduğu, buna göre faturada gösterilmeyen ve ay sonu itibariyle henüz faturalandırılmayan tutar üzerinden ... payı alacağı tahakkuk ettirilmesi mümkün olmadığı, mal tesliminin önceden gerçekleştirilmiş olmasının tek başına mal bedeli tahakkuk ettiği anlamına gelmeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; söz konusu kanun hükümlerinin lafzının yoruma muhtaç olmadığını, elektrik enerjisinin nihai tüketiciye teslimi ile tahakkukun gerçekleştiğini, bu teslimden sonra en geç teslimi takip eden ikinci ayın 25'inde ... enerji payının hesaplara ödeneceğinin açık olduğunu, faturalama esasının Kanunda yer almadığını, faturada ... payının gösterilmiş olmasının tahsile ilişkin olduğunu, teslim ile tahakkukun gerçekleştiğini ve tahakkuktan sonra en geç takip eden ikinci ayın 25'inde ... payının ödenmesi gerektiğini, tahsilat veya faturalandırmanın davalı şirketin problemi olduğunu, elektrik tüketiminin gerçekleştiği dönem itibariyle tamamlandığını, Kanun maddesi açık bir şekilde "gelir tahakkuku" esasını benimsediğini, vergi kanunlarında su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri şekillerdeki dağıtımların da mal teslimi niteliğinde olduğu ve teslimin gerçekleştiği anda vergiyi doğuran olayın gerçekleşeceğinin kabul edilerek tahakkuk esasının benimsendiğini, tahakkuk tarihinin mal teslimi, hizmet ifası ya da gelirin doğduğu tarih olduğunu, bu tarihte gelir ya da giderin mahiyet ve tutar olarak belli olduğunu, dönem belirlenirken fatura tarihine bakılmadığını, ... enerji payının Anayasanın 73 üncü maddesinin yaptığı sınıflandırmaya göre vergi benzeri mali yükümlülük olup vergi hukuku açısında geçerli olan bu prensibin enerji payı için de geçerli olduğunu, 3093 sayılı Kanun'da bahsedilen tahakkuk ifadesinin enerji tüketiminin (enerji firmaları açısından satışın) gerçekleştiği dönem olduğunu, Kanunun 4 üncü maddesinin (c) bendinde, "faturalarında ayrıca gösterir" ibaresi amacının tüketicinin bilgilendirilmesi olduğunu, ... enerji payının ait olduğu dönemi belirlerken kullanılacak ölçüt yasa tarafından açıkça "tahakkuk" olarak belirlendiğini, bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazların yeterince irdelenmeden hüküm kurulduğunu, bilirkişilerce yasa yorumu yapıldığını, herhangi bir hesaplama veya farklı görüşlere göre alternatif hesaplamalara yer verilmediğini, bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmadığı, 3093 sayılı ... Gelirleri Kanununa göre muhasebe sistemleri yönünden mükellefiyetin doğumu, tarh ve tahakkuk gibi konularda uzmanlığı olan enerji muhasebesi bilgisini haiz bilirkişinin de katılımıyla farklı bir heyetten yeniden rapor aldırılması gerektiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 3093 sayılı Kanun'daki yasal düzenlemeler gereğince davalı şirketin yaptığı satış bedeli üzerinden davacı kuruma %2 pay ödemesi gerektiğinin dosya kapsamı ile sabit olduğu, davalı şirketin tüketicilerden alacağının tahakkuku diğer bir ifadeyle tahsil edilebilir hale gelmesi için fatura düzenlenmesi gerektiği, mal tesliminin önceden gerçekleştirilmesinin tek başına mal bedelinin tahakkuk ettiği anlamına gelmeyeceği, davalı şirketin düzenlediği faturada ... payını ayrıca göstermesi gerektiği ve ay sonu itibariyle henüz faturulanmamış tutar üzerinden ... payı alacağı tahakkuk ettirilmesinin mümkün olmadığına dair tespitler içeren bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli, dosyadaki bilgi, belgelerle uyumlu ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebepleri tekrar edilerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı şirket tarafından davacı kuruma ödenmediği iddia edilen ... payının tahsiline yönelik alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3093 sayılı ... Gelirleri Kanunu'nun (3093 sayılı Kanun) 4 ve 5 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

3093 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin (c) bendinde; "...iletim dağıtım perakende satış hizmetlerine ilişkin bedeller hariç olmak üzere elektrik enerjisi satış bedelinin %2'si tutarındaki payı faturalarında ayrıca gösterir ve bu kapsamdaki bedelleri ... Radyo Televizyon Kurumuna intikal ettirirler...", 5 inci maddesinin (c) bendinde ise; "....bu Kanunun 4 üncü maddesinin (c) bendine göre hesaplanacak bedeller en geç tahakkuku takip eden ikinci ayın yirmibeşinde ... Radyo Televizyon Kurumunun göstereceği banka hesabına ödenir ve tahakkuk cetvelleri aynı süre içinde ... Radyo Televizyon Kurumuna gönderilir. Nihai tüketiciye elektrik enerjisi satışı yapan lisans sahibi tüzel kişiler üçer aylık dönem bilançoları kesinleştiğinde, o dönemin ödemeleri ile bilançoya göre ortaya çıkacak farklar müteakip ayın sonuna kadar taraflarca mutabakatı yapılarak tasfiye edilir..." hükmünü içerdiği, açıklanan bu hükümle birlikte değerlendirildiğinde, davalı şirketin düzenlediği faturalarda ... payının ayrıca gösterilmesi gerektiği, bu nedenle ay sonu itibariyle henüz faturalandırılmamış tutar üzerinden ... payı alacağı tahakkuk ettirilmesinin doğru olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.11.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

1. Dava, ... payının tahsili istemine ilişkindir.

2. Davacı Kurum, 21.12.2021 T. Kanun ile ilga edilen ve ancak olaya uygulanacak olan 3093 sayılı ... Kanunu’nun 5/1-c maddesinde yer alan;

“Nihai tüketiciye elektrik enerjisi satışı yapan lisans sahibi tüzel kişilerce, bu Kanunun 4 üncü maddesinin (c) bendine göre hesaplanacak bedeller en geç tahakkuku takip eden ikinci ayın yirmibeşinde ... Radyo-Televizyon Kurumunun göstereceği banka hesabına ödenir ve tahakkuk cetvelleri aynı süre içinde ... Radyo-Televizyon Kurumuna gönderilir.

Nihai tüketiciye elektrik enerjisi satışı yapan lisans sahibi tüzel kişiler üçer aylık dönem bilançoları kesinleştiğinde, o dönemin ödemeleri ile bilançoya göre ortaya çıkacak farklar müteakip ayın sonuna kadar taraflarca mutabakatı yapılarak tasfiye edilir.

Ödemelerin geciktirilmesi halinde, her geçen ay ve kesri için, nihai tüketiciye elektrik enerjisi satışı yapan lisans sahibi tüzel kişilere 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda öngörülen gecikme zammı oranında gecikme faizi uygulanır. Kurum alacağı 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerince takip ve tahsil olunur” ile,

Aynı Kanun ile ilga edilen, 4/1-c maddesinde yer alan;

“Nihai tüketiciye elektrik enerjisi satışı yapan lisans sahibi tüzel kişiler, iletim, dağıtım ve perakende satış hizmetlerine ilişkin bedeller hariç olmak üzere, elektrik enerjisi satış bedelinin (sanayi sicil belgesine sahip sanayi işletmelerine yapılan elektrik enerjisi satışı hariç) yüzde ikisi tutarındaki payı (Katma Değer Vergisi, diğer vergiler, fon ve paylar ile benzeri kesintiler hariç) faturalarında ayrıca gösterir ve bu kapsamdaki bedelleri ... Radyo-Televizyon Kurumuna intikal ettirirler”

Şeklindeki düzenlemeler birlikte düşünüldüğünde, davalı elektrik dağıtım şirketinin öncelikle %2 ... payını bu gelirin elde edileceği üçüncü kişilerin faturalarında ayrıca göstermesi ve bu bedelleri en geç tahakkuku takip eden ikinci ayın 25’inde ...’ye göndermesi, ayrıca üçer aylık bilanço yapması ve arada fark doğması halinde bu bedelleri de ödemesi gerektiği, 5/1-c uyarınca öngörülen takvimin geçirilmesi halinde ise ödemelere 6183 S. Kanune göre gecikme cezası uygulanması gerekmektedir.

3. TBK’nın 175. Maddesinde yer alan “Taraflardan biri, koşulun gerçekleşmesine dürüstlük kurallarına aykırı olarak engel olursa, koşul gerçekleşmiş sayılır.

Taraflardan biri, koşulun gerçekleşmesini dürüstlük kurallarına aykırı biçimde sağlarsa, koşul gerçekleşmemiş sayılır.”

Düzenlemesi uyarınca gerçekleşmesi koşula bağlı hukuki işlem bir taraf keyfi olarak engel olursa o şart gerçekleşmiş sayılır.

4. Vergi Usul Kanunu’nun 231/5. Maddesi uyarınca, tacirlerin faturalarını mal veya hizmetin teslim/yapım tarihinden itibaren en geç 7 gün içersinde tanzim edilmesi zorunluluğu bulunmaktadır.

Somut olayda davalı dağıtım şirketinin bir yandan faturaları geç tanzim edip, tahakkuku da geç yaptıktan ve buna bağlı olarak ... payını geç ödedikten sonra geriye dönüp, ben tahakkuktan itibaren yasal süre içerisinde ... payını ödedim savunması yapması dürüstlük kuralıyla bağdaşmaz. Ödeme tahakkuk yapılması şartına bağlı olmakla birlikte davalı tahakkuku geç yapması nedeniyle TBK’nın 175. Maddesi hükmü karşısında tahakkukun engeç fatura tanzim tarihinde yapılmış sayılması ve buna göre davacı lehine gecikme bedeline hüküm olunması gerektiğini düşündüğümden, davanın reddi kararını onayan sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum.