Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2903 E. 2024/1296 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kiralanan bir makinenin kiracının kullanımında hasar görmesi sebebiyle oluşan zararın tazmini ve ödenmeyen kira bedelinin tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Hasar gören makine parçasının yıpranma payının hesaplanmasında, garanti süresinin ekonomik ömür olarak kabul edilerek hatalı bir oran belirlendiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/511 E., 2023/84 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; kira sözleşmesine konu hidrolik vibrasyonlu çakıcının 14.12.2013 tarihinde davalı kiracı kullanımında iken tutucu çenelerinin kırıldığını, yapılan bilirkişi incelemesi sonucu kırılmanın kullanım hatasından kaynaklandığının belirlendiğini, bu nedenle hasarın giderilmesi açısından gerekli olan 73.786,00 Euro'nun ödenmesi hususunun davalıya bildirildiğini ancak hasar bedeli ile kira bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek, hasar bedelinin 11.01.2014 olan temerrüt tarihinden itibaren Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranı ve fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden, ödenmeyen 10.695,22 TL kira bedelinin yine temerrüt tarihi olan 11.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; sözleşme konusu aracın iki çenesinin hasarlı olduğunun müvekkiline tesliminden kısa bir süre sonra anlaşıldığını, davacı kiraya verenin bu konuda uyarıldığını, davacı tarafından bizzat bulunan usta aracılığıyla kaynak yapılarak aracın yeniden müvekkiline teslim edildiğini, davacının dosyaya sunduğu raporun tek taraflı olduğunu, esasen söz konusu raporda makinenin önceden çatlak ve malzemesinin hatalı olduğunun belirtildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla makinenin 2008 model olmasına rağmen amortisman bedelinin de düşülmediğini, üretici firma tarafından hasarlı parçanın değiştirildiğini, bu açıdan davacının zararının karşılandığını, kendilerinin de kiracı olarak aracı kullanamamaları nedeniyle zarara uğradıklarını, bu nedenle zararın tespiti ile talep olunan alacaktan mahsup taleplerinin bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece verilen 16.03.2016 tarihli ve 2014/1357 E., 2016/354 K. sayılı kararla; davanın kısmen kabulüne, zarar miktarı olan 86.139,49 TL ile kira bedeli olan 10.695,22 TL'nin temerrüt tarihi olan 14.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin ve davalının takas-mahsup talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesinin 20.12.2016 tarihli ve 2016/7446 E., 2016/7684 K. sayılı ilamıyla; tarafların sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, "... kiralananın kıralan tutucu çenelerinin, üretici firma tarafından ücretsiz olarak değiştirilmiş olması nedeniyle Mahkemenin, davalının sadece, söz konusu parçaların getirilmesi için yapılan masraflardan sorumlu tutulması gerektiği yönündeki değerlendirmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak, gümrük beyannamesinde kazık çakma makinesi aksam parçası olarak belirtilen 24.120.00 Euro bedelin davacı tarafından ödenip ödenmediği konusunda tereddüt oluşmuştur. Bu nedenle, Mahkemece, bu bedelin davacı tarafından ödenip ödenmediği üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. " gerekçesiyle karar bozulmuştur.

3. Söz konusu ilama yönelik taraf vekillerinin karar düzeltme talebi üzerine, Dairece verilen 03.07.2017 tarihli ve 2017/11327 E., 2017/10875 K. sayılı ilamla; tarafların sair karar düzeltme itirazlarının reddine karar verildikten sonra, "... Mahkemece verilen ilk kararda tazminat istemi yönünden, hidrolik vibrasyonlu çakıcının kırılan tutucu çenelerinin üretici firma tarafından davacıya hediye edildiği gerekçesiyle, sadece hediye parçanın ülkeye girişi sırasında parça aksamı, KDV ve DV, servis hizmet bedeli ile nakliye bedelini oluşturan 86,139,49 TL'lik tutarın kabulüne, kırılan tutucu çenelerin bedeline ilişkin talebin ise reddine karar verilmesi, bu red kararının Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 20.12.2016 tarihli bozma ilamında yerinde görülerek sair temyiz itirazlarının reddedilmesi doğru görülmediğinden, davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulü ile Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 20.12.2016 tarih ve 2016/7446-7684 E. K.sayılı bozma ilamına ayrıca “Mahkemece, kiralanan hidrolik vibrasyonlu çakıcıya takılan parçanın piyasa değeri tespit edilip bu bedelden hasar gören bu parçanın yıpranmışlık durumuna göre tespit edilecek yıpranma payı düşülmüş bedelin davacıya ödenmesi gerektiği” gözetilmeden yazılı şekilde bu kısma ilişkin talebin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı" gerekçesi ilave edilerek karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 30.04.2019 tarihli ve 2017/865 E., 2019/659 K. sayılı kararla; davanın kısmen kabulü ile tutucu çenelerin bedeli 60.000,00 TL, gümrük harcamaları 13.046,97 TL ve kira bedeli 10.695,22 TL olmak üzere toplam 83.742,19 TL'nin 14.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin ve davalının takas/mahsup talebinin reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 22.01.2020 tarihli ve 2019/5568 E., 2020/498 K. sayılı ilamla; tarafların sair itirazlarının reddine karar verildikten sonra,"... Mahkemece, ek bilirkişi raporu ile zarar gören tutucu çenelerle aynı kalitede ve orijinallik yönünden farklı olmayan çenelerin piyasa değerinin belirlenerek, bu çenelerin yıpranmışlık süresi ve kiracının kullanım süresi dikkate alınarak yıpranma payı hesaplanıp bu oranda bedelde indirime gidilmek suretiyle zararın tespiti ile sonucuna göre karar vermek gerekirken, kalite ve orijinallik yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmamış olan eksik bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Kabule göre de, bilirkişi tarafından Türk parası üzerinden belirlenen tutucu çene bedelinin KDV bedelini de içermesine rağmen, ayrıca gümrük işlemleri sırasında ödenen KDV bedelinin zarara eklenerek mükerrer KDV tahsilatına sebep olacak şekilde hüküm kurulmuş olması hatalıdır." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kısmen kabulü ile ödenmesi gereken 89.218,53 TL tazminat bedeli ve 10.695,22 TL kira bedeli olmak üzere toplam 99.913,75 TL'nin 14.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin 195.864,32 TL talep ile davalının takas/mahsup talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; kararın bozma ilamına aykırı olduğunu, zarar gören tutucu çenelerin aynı kalitede ve orjinallik yönünden farklı olmayan çenelerin piyasa değerlerinin 73.986,00 Euro=208.048,63 TL olduğu halde tutucu çene bedeli 53.700,00 Euro üzerinden hesaplama yapıldığını, yetkili firma olan Karun firmas tarafından verilen teklif formunun esas alınması gerektiğini, farazi şekilde yapılan tespitin kabul edilemeyeceğini, yıpranma payı oranının hatalı olarak belirlendiğini, dayanağının belli olmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; verilen kararın davacı lehine sebepsiz zenginleşmeye neden olduğunu, parçanın garanti kapsamında değiştirildiğini, çenelerin gümrüğe davacı tarafından beyan edilen ancak ödenmeyen değeri 24.120,00 Euo olup o tarihteki karşılığı = 71.782,00 TL, ödenen KDV 12.991,97 TL, servis hizmeti 1.138,39 TL, nakliye bedeli 137,09 TL olup toplamı 71.782,00 TL iken çene bedelinin 74.842,00 TL üzerinden hesaplamış olmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile çene bedeline ilişkin 71.782,00 TL'den amortisman düşülmesi gerektiğini, yerli çene için 17.700,00 TL değer biçildiğini, bu halde bozma kararı ve 5 yıllık yıpranma payı da dikkate alınarak gerçek değerin tespitinin gerektiğini, bu hususa dikkat edilmeyerek eksik inceleme yapıldığını, sadece 12.991,97 TL KDV ödemesi yapıldığını, takas/mahsup talebinin dikkate alınmamasının doğru olmadığını, teminat bedelinin yatırıldığının davacı defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacının delili bulunmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kiralanan makinenin kiracının yedinde iken (kullanım hatası nedeniyle) oluşan hasarın tazmini ve ödenmeyen kira alacağının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları,

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 316 ve 334 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan kararda; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, bozma ilamına uygun araştırma yapılarak tutucu çenelerle aynı kalitede ve orijinallik yönünden farklı olmayan çenelere ilişkin Karun firmasına ait teklif formunun değerlendirildiği, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Kanun'un 316 ncı maddesi uyarınca; kiracı, kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı Kanun'un 334 üncü maddesi gereğince kiralananı sözleşme sonunda aldığı hali ile kiraya verene teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur.

3. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; Mahkemece iki adet tutucu çene bedeli 53.700,00 Euro üzerinden %51 olarak belirlenen yıpranma oranının düşüldüğü görülmüş olup, yıpranma payının hesaplamasının makine parçası için belirlenen 1.000 saatlik çalışma süresinin hasarın meydana geldiği 508. saate oranlanarak (508/1000) bulunduğu anlaşılmaktadır. Konunun uzmanı tarafından düzenlenen 06.01.2021 tarihli makine mühendisi bilirkişi raporunda ve 11.11.2021 tarihli makine mühendisi 3 kişilik bilirkişi heyeti raporunda, tutucu çenelerdeki yıpranma payının %25 oranında olacağı belirtilmiş olup, 06.01.2021 tarihli bilirkişi raporundaki, "1.000 saatlik çalışma çenelerin ekonomik ömrü olmayıp garanti süresi olduğu, garanti süresi dolan makine ve parçaların ekonomik ömrü doluncaya kadar kullanılabileceği" yönündeki tespit ve davalı tarafça raporlara karşı sunulan dilekçelerde %25 olarak belirlenen yıpranma oranına açık bir itirazının bulunmadığının anlaşılmasına göre, bu oranda yıpranma bedeli düşülmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

1. Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca davalı yönünden karar düzeltme yolu kapalı, davacı yönünden karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.