Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2905 E. 2024/1294 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından davacı eczacıya, reçetedeki ilaçların hastaya teslim edilmediği gerekçesiyle uygulanan cezai işlemin iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Reçetedeki imzanın hastaya ait olmadığının Adli Tıp Kurumu raporu ile tespit edilmesi ve hastanın da ilaçları almadığını beyan etmesi karşısında, davalı kurumun cezai işleminin 2016 yılı SGK Protokolü’nün 5.3.2. maddesi uyarınca hukuka uygun olduğu gözetilerek, davacının temyiz isteminin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2643 E., 2023/20 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/5 E., 2022/256 K.

Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, davacının eczacı olduğunu, davalı kurum tarafından, bir adet reçetedeki ilaçların, reçetede adı geçen hastaya teslim edilmediği gerekçesiyle davacı hakkında taraflar arasındaki protokolün 5.3.2 maddesi gereğince cezai işlem uygulandığını, böyle bir durumun söz konusu olmadığını, reçetenin sahte olmadığı gibi, ilaçların da adı geçen hastaya verildiğini bildirerek, davalı kurumun 10.04.2017 tarihli 1998812 sayılı para cezası ve yazılı uyarı işleminin iptali ile sözleşmenin aynı koşullar altında devamına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 11.12.2018 tarihli ve 2017/238 E., 2018/554 K. sayılı kararıyla; davalı kurumun cezai işleminin dayanağı olmadığı, bu durumun davalı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilinin kararı istinaf etmesi üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 26.12.2019 tarihli ve 2019/389 E., 2019/1036 K. sayılı kararıyla; idari işleme konu olan ve hak sahibi ... adına düzenlenmiş olan reçeteye ilişkin olarak, hak sahibi ...'in SGK müfettişine verdiği beyanı ile Adana Cumhuriyet Başsavcılığındaki soruşturma dosyasında vermiş olduğu beyanları arasındaki çelişkinin giderilmesi için adı geçenin tanık sıfatıyla mahkemeye celbin sağlanarak beyanının alınması gerektiği, ayrıca dosya içerisinde mevcut 25.11.2011 tarihli 18084 protokol nolu reçetenin kendisine gösterilerek arkasındaki ismi altında bulunan imzanın kendisine ait olmadığının sorulması, imzanın tanık tarafından inkar edilmesi halinde tanığın imza incelemesine esas tatbiki imza örneklerinin alınması ve reçete aslınında kurumdan getirtilerek imza incelemesi yapılması, yine reçetede belirtilen ilaçları alıp almadığının açıkça sorulması ve bunun sonucuna göre idare tarafından uygulanan cezai işlemin 2016 yılı protokol hükümlerine uygun olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği hususlarına değinilerek kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.

Kaldırma kararı sonrası yapılan yargılama sonucunda, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı kurum tarafından uygulanan dava konusu cezai işlem kararına konu reçetede adı geçen ...'in tanık sıfatıyla alınan beyanında reçete ve ilaçları teslim almadığını beyan ettiği, Adli Tıp Kurumu'ndan alınan raporda, reçetedeki imzanın ...'e ait olmadığının tespit edildiği, ...'in reçetede yazılı ilaçları almadığı, bu nedenle davalı kurum işleminin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, vekil edeninin hastaya ilaç temininde, taraflar arasında imza altına alınan protokol hükümlerine uygun olarak davrandığını, inceleme sonucunda kurumun davacı eczacı hakkında kurumu zarara uğratma kastı belirlemesi yapılmadan yaptırım hükmünün uygulanmayacağını, yalnızca bir adet reçeteden dolayı vekil edeninin kastının olmayacağını, kurum tarafından herhangi bir yaptırım tesis edilmeyeceğini, dava konusu olayda, vekil edeni aleyhinde tesis edilen cezai işlemin, taraflar arasında imza altına alınana protokolün 5.3.2 mi yoksa 5.3.10 maddesi kapsamında mı değerlendirileceğine ilişkin olarak dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yapılması gerekirken, mahkemece bu hususa ilişkin olarak herhangi bir inceleme yapılmaksızın, davalı idare tarafından dayanak maddenin doğru seçilip seçilmediği araştırılmaksızın eksik inceleme sonucunda karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 2016 yılı SGK Protokolünün 5.3.2 nci maddesine göre, reçete arkasındaki imzanın reçete sahibine ait olmadığının anlaşılmış olması karşısında, davalı kurumca davacı hakkında uygulanan işlemin protokol hükümlerine uygun olduğu, dava konusu, iptali istenen işlemde, protokolün 5.3.10 uncu maddesinin uygulanmadığı, bu yönüyle davacı vekilinin istinaf başvurusunda belirttiği üzere protokolün 5.3.10. maddesinin uygulanırlığının tartışılmasına ihtiyaç bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesinin, davanın reddine ilişkin kararının anılan nedenlerle yerinde olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü aynı nedenlerle, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muarazanın önlenmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2016 yılı SGK Protokolünün 5.3.2. maddesi,"Eczacının Kuruma fatura ettiği reçetelerde(e-reçete olarak düzenlenenler hariç) bulunması gereken ve reçete muhteviyatı ilaçların reçete sahibine ya da ilacı alana teslim edildiğine ilişkin imzanın, reçete sahibine veya ilacı alana ait olmadığının tespit edilmesi halinde reçete bedelinin 2 (iki) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı yazılı olarak uyarılır, tekrarı halinde reçete bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak hastanın ilacı aldığını beyan etmesi durumunda bu madde hükmü uygulanmaz." şeklindedir.

3.Değerlendirme

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davalı Kurum tarafından uygulanan dava konusu cezai işlem kararına konu reçetede adı geçen ...'in tanık sıfatıyla alınan beyanında reçete ve ilaçları teslim almadığını beyan ettiği, Adli Tıp Kurumu'ndan alınan raporda, reçetedeki imzanın ...'e ait olmadığının tespit edildiği, ...'in reçetede yazılı ilaçları almadığı anlaşılmakla Kurum işlemi yerinde olduğundan, davacının temyiz isteminin reddi ile söz konusu kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.