"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili şirketin abonesi olan davalının kaçak elektrik kullandığını, bu nedenle müvekkili şirket tarafından düzenlenen kaçak elektrik kullanım bedelini ödememesi nedeniyle davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, ileri sürerek; itirazın iptaline, müvekkili lehine inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; müvekkilinin 07.06.2004 tarihli dilekçe ile davacı şirkete abonelik başvurusunda bulunduğunu, geçici kabul olmadan davacı şirket tarafından kaçak elektrik tutanağı düzenlendiğini, hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeni ile düştüğünü, açılan kamu davasının yargılaması sürerken 25.03.2011 tarihinde davacı hesabına 10.836,00 TL ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece verilen 25.11.2015 tarihli ve 2013/229 E. 2015/566 K. sayılı kararla; hükme esas alınan ikinci bilirkişi heyet raporuna göre; davacının 16.02.2012 tarihi itibariyle toplam 141.535,26 TL alacaklı olduğu, alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği, her ne kadar ceza dosyası zamanaşımına uğradığı için düşme kararı verilmiş ve bu zamanaşımı süresinde dava açılmamışsa da, davalı tarafça zamanaşımı def’inde bulunulmadığından bu hususun göz önüne alınmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, icra dosyasına davalının 141.535,26 TL için yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebin ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 25.06.2018 tarihli ve 2016/20345 E. 2018/7010 K. sayılı ilamıyla; davalının sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, alınan iki bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmediği, ayrıca davalının yargılandığı kamu davasının dava zamanaşımı dolduğundan düşmesine dair verilen kararın 24.05.2011 tarihinde kesinleştiği, anılan kamu davasının kaynaklandığı kaçak elektrik tutanağının eldeki davanın dayanağı olan tutanak olduğu, davalının yargılama sürerken bu dosyaya sunulan 25.03.2011 tarihli banka dekontuna göre davacı şirket hesabına 10.863.55 TL ödeme yaptığı, Mahkemece bu dava dosyası ve ödeme belgesinin de bilirkişi kurulu tarafından incelenmesi sağlanarak mükerrer ödemeye neden olmamak adına hesaplanacak bedelden mahsubu konusunun değerlendirilmesi gerekirken anılan ödemenin gözardı edilmesinin de doğru görülmediği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 18.09.2019 tarihli ve 2018/237 E. 2019/240 K. sayılı kararla; bozma sonrası alınan 31.01.2019 tarihli bilirkişi raporuna göre vergiler ve ceza dahil 14.207,98 TL borç olduğu, yasal gecikme faiz tutarının 13.429,07 TL olduğu, toplam 27.637,05 TL 'lik borçtan 25.03.2011 tarihinde ödenen 10.863,55 TL'lik kısım düşüldükten sonra bakiye borcun 16.773,50 TL olduğunun belirlendiği, her ne kadar bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar somut olaya uygun ve denetime elverişli ise de; işlemiş yasal faiz tutarından yapılan ödeme mahsup edilemeyeceğinden bilirkişi heyeti tarafından yapılan sonuca dair hesaplama hatalı kabul edilerek resen hesaplama yapıldığı, bilirkişi heyeti tarafından hesaplanan 14.207,98 TL asıl alacak tutarından davalının davacı şirkete yaptığı ödeme olan 10.863,55 TL'nin mahsup edilmesiyle asıl alacak tutarının 3.344,43 TL olarak hesaplandığı, asıl alacağın takip tarihi olan 16.02.2012 tarihine kadarki işlemiş faiz miktarının ise 3.172,63 TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile davalının icra dosyasına 3.344,43 TL asıl alacak, 3.172,63 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.517,06 TL miktar yönünden yaptığı itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Dairece verilen 15.01.2020 tarihli ve 2019/4053 E. 2020/172 K. sayılı ilamla; yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, karar bozulmuş; bozma ilamına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
3. Dairece verilen 24.11.2020 tarihli ve 2020/3399 E. 2020/7010 K. sayılı ilamla; davalının sair karar düzeltme isteminin reddine karar verildikten sonra, somut olayda; dava konusu 03.07.2004 tarihli kaçak tespit tutanağı ile davalının tarımsal sulama tesisinde abone olmadan ve sayaçtan geçirmeden kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise ekili bitkinin türü ve bitki için gerekli sezon sulama süresi gibi zirai veriler dikkate alınarak kaçak tahakkuk hesaplamasının yapıldığının anlaşıldığı, tutanak tarihinde davalının tarımsal sulama amaçlı kaçak elektrik kullandığı sabit olup, davaya konu kaçak tespit tutanak tarihi dikkate alındığında, kaçak elektrik tüketimine ilişkin tahakkuk işleminin, tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 122 sayılı Kurul Kararı hükümleri çerçevesinde hesaplama yapılarak sonuca ulaşılması gerekirken, anılan mevzuata aykırı değerlendirmeler içeren rapora dayalı olarak hüküm kurulamayacağı, açıklanan bu gerekçe ile bozulması gerekirken zuhulen 1 Ocak 2006 tarihinde yürürlüğe giren 622 sayılı kurul kararı hükümleri gereğince hesaplama yapılması gerektiğinden bahisle bozulduğu gerekçesiyle bu yöne ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulü ile karar, davalı yararına değişik gerekçe ile bozulmuştur.
D.Mahkemece Kabul-Değişik Gerekçe İle Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 24.11.2022 tarihli bozma ilamı uyarınca alınan 15.04.2021 tarihli rapora göre, 39.539,94 TL kaçak tahakkuku yapılması gerektiği, 25.03.2011 tarihinde ödenen 10.863,55 TL mahsup edildiğinde kalan borcun 28.676,29 TL olacağının belirlendiği, asıl alacak yönünden raporda belirtilen miktar baz alınmakla birlikte 25.03.2011 tarihinde 10.863,55 TL olarak yapılan haricen ödeme kapsamında 39.539,80 TL yönünden bu ödeme tarihine kadar faiz işletildiği, daha sonra yapılan ödeme mahsup edilerek kalan tarihler açısından 28.676,29 TL üzerinden faiz işletildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 28.676,29 TL asıl alacak ve 65.224,03 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 93.900,32 TL yönünden davalının icra takibine itirazının iptali ile bu miktarlar üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; kaçak elektrik kullanıldığının bilirkişi raporları ile sabit olduğunu ancak düzenlenen bilirkişi raporları arasında kaçak elektrik kullanımından kaynaklı borç miktarı farkının oldukça fazla olduğunu, hükme esas alınan raporun yetersiz olduğunu, hükmedilen miktarın kaçak elektrik kullanımından kaynaklı borç miktarının altında olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili; davanın reddi gerektiğini, hatalı rapora göre karar verildiğini, Mahkemece faize faiz yürütüldüğünü ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kaçak elektrik kullanıldığı iddiasıyla tahakkuk ettirilen bedelin tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları,
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararın bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak yine bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince esas alınan bilirkişi raporunun taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olduğunun anlaşılmasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi geregince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.