Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3053 E. 2024/1827 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından azledilen davacı avukatın, haksız azil iddiasına dayanarak vekalet ücreti talep etmesi üzerine azlin haklı olup olmadığı ve vekalet ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı avukatın, vekaletname aldığı tarihten azledildiği tarihe kadar yapılan duruşmaların çoğuna mazeret bildirerek katılmaması nedeniyle azlin haklı olduğu ve azil tarihi itibariyle dava dosyasının kesinleşmemiş olması gözetilerek, davacı avukatın vekalet ücreti talebinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının davalı tarafından vekil tayin edildiğini ve davalı aleyhine yargılaması devam etmekte olan haksız rekabete dayalı tazminat davasında davalının vekilliğini üstlendiğini, davalının bahsi geçen tazminat davasının diğer davalısı olan ...İnş. Malz. San. Tic. A.Ş.de müdür olarak çalışmakta iken işinden ayrılması neticesinde ve bu sebeple davacıyı haksız olarak azlettiğini, haksız azil sebebiyle vekalet ücretinden yoksun kaldığını, vekalet görevini gerektiği gibi yerine getirdiğini, söz konusu dosyada talimat ile bilirkişi raporu alınması ve tebliği işlemleri yapıldığından ve yapılacak usul işlemi olmadığından diğer mahkemelerdeki işleri sebebiyle bazı celselerde mazeret sunduğunu, bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunduğunu, ihmali olmadığını ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere haksız azil nedeniyle, avukatlık ücreti, mahrum kalınan karşı vekalet ücreti ve icra vekalet ücreti için şimdilik 10.000 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; dava dışı ... İnş. Malz. San. Tic. A.Ş. ile birlikte davalının haksız rekabete dayalı tazminat dosyasında davalı konumunda olduğunu, dosyayı gerek dilekçeler aşamasında gerekse de ön inceleme ve akabindeki duruşmalarda davalı vekili olarak kendisinin takip ettiğini, tanık bildirildiğini ve dinletildiğini, ara kararlar ile dosyadan alınan raporlara karşı itiraz ve beyan dilekçelerinin sunulduğunu, şirket yetkililerinin yönlendirmesi ile bahse konu dava dosyasına 05.04.2018 tarihinde başka avukatların da dosyada davalıyı temsil etmesine muvafakatname verildiğini, şirket avukatının baskı ve yönlendirmeleri ile davacı yana vekalet çıkartıldığını, davacı ile davalı arasında gerçek anlamda hiçbir zaman vekalet ilişkisi olmadığını, hiçbir surette davacı ile vekalet ilişkisi kurulmadığını, ücret sözleşmesi imzalanmadığını, hatta dosya kapsamında görüşme dahi yapılmadığını, diğer davalı şirketin, kendisi ile şirkete karşı açılan tüm davaların şirketçe belirlenen avukat tarafından takip edileceğini ve ödemenin de şirketçe yapılacağını kendisine bildirdiğini, bahse konu davada hali hazırda vekil ile temsil edildiği açık olmasına ve hiçbir problem olmamasına rağmen dosyaya şirket yetkililerinin baskısı sonucu davacı tarafın vekalet sunduğunu, davacının dosyaya veklatname sunduğu 16.04.2018 tarihi sonrası gerekli yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sadece vekalet sonrası 26.06.2018 tarihindeki duruşmaya yetkilendirdiği avukat Elif Ünsal'ın katıldığını, sonraki hiçbir duruşmaya davacının katılmadığını, sürekli mazeret bildirdiğini, netice olarak dosyayı takip etmediğini, dosya kapsamında dilekçeler, ara kararlar ve beyan dilekçesinin baştan beri mevcut olan avukatı tarafınca takip edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, dinlenen tanık beyanları, davacının vekil olarak katıldığı dosyalar incelendiğinde azlin haklı olduğu, davacının özen borcunu tam anlamıyla yerine getirmediği, avukatlık ücretinin ödenmesinin yasal olarak gerekmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; azlin haksız olduğunu, vekillik görevinin yürütüldüğü dosyada davacıya atfedilecek herhangi bir mesleki kusurun olmadığını, yazılı yargılama usulüne tabi yargılamada üzerine düşen tüm vekillik görevini basiretli bir şekilde yerine getirdiğini, azlin gerçek nedeninin, davalının şirket ile olan iş akdinin sona ermesi olduğunu, iş ilişkisi sona erince davalının ilk iş kendisini azlettiğini, azledilmesini gerektiren bir durum olmadığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; özellikle davacı avukatın, davalı adına vekaletname aldığı 28.03.2018 tarihinden davalı tarafça azledildiği 16.11.2020 tarihine kadar yapılan 12 adet duruşmadan sadece vekaletname tarihinden sonraki 26.06.2018 tarihli ilk oturumda yetki belgesi ile Av. ...ın duruşmaya katılması dışında mazeret sunmak suretiyle diğer duruşmalara katılmaması sebebiyle davalı tarafça yapılan azlin haklı olduğu gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dava ve istinaf nedenlerini tekrar ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, haksız azil iddiasına dayalı vekalet ücreti alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 698 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (698 sayılı Kanun) 502 nci ve devamı maddeleri,

2. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun (1136 sayılı Kanun) 164 ve 174 üncü maddeleri.

3.Değerlendirme

1. Vekil, 6098 sayılı Kanun'un 505 ve devamı maddeleri uyarınca sadakat borcu gereği olarak müvekkilinin yararına olacak davranışlarda bulunmak, ona zarar verecek davranışlardan kaçınmak zorunluluğundadır. Yine 1136 sayılı Kanun'un 34 üncü maddesine göre avukatlar, yüklendikleri görevleri, bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık ünvanının gerektirdiği saygı ve güvene yakışır bir şekilde hareket etmekle yükümlüdürler. Buna göre avukat, üzerine aldığı işi özenle ve müvekkili yararına yürütüp sonuçlandırmakla görevli olduğu gibi, müvekkilinin kendisi hakkındaki güveninin sarsılmasına neden olacak tutum ve davranışlardan da titizlikle kaçınmak zorundadır. Aksi halde avukatına güveni kalmayan müvekkilin avukatını azletmesi halinde azlin haklı olduğunun kabulü gerekir. Gerçekten de avukat, görevini yerine getirirken gerekli özen ve dikkati göstermemiş, sadakatle vekaleti ifa etmemiş ise, müvekkilinin vekilini azli haklıdır.

2. 1136 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi uyarınca avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir ancak avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez. Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Zira vekalet ilişkisi bir bütün olup azil, taraflar arasındaki tüm dava ve takiplere sirayet edeceğinden, azlin haklı olduğunun kabul edilmesi halinde, davacının azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebilmesi mümkün değildir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle somut olayda davacının vekalet ücreti alacağı istemine konu dava dosyasındaki duruşmalardan ilki hariç olmak üzere mazeret dilekçesi göndermek suretiyle katılmadığının, azlin haklı olduğunun ve azil tarihi itibariyle dava dosyasının kesinleşmediğinin anlaşılmasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.06.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Dava, vekillik görevini sürdürmekte iken azledilen davacı avukat tarafından azlin haksız olduğu iddiasına dayalı olarak müvekkili aleyhine açılan vekalet ücreti alacağı istemine ilişkindir.

Yukarıda da açıklandığı üzere avukat, üzerine aldığı işi özenle ve müvekkili yararına yürütüp sonuçlandırmakla görevli olup, müvekkilinin güvenini sarsacak, vekalet ilişkisini zedeleyecek tutum ve davranışlardan kaçınmak ve görevini sadakatle ifa etmek zorundadır. Aksi halde vekalet ilişkisi avukatın kusurlu davranışıyla zedelenen müvekkilin avukatı azletmesi mümkündür.

1136 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi uyarınca avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez, ancak azil haksız ise ücretin tamamı verilir. Buna göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Azlin haklı olduğunu ispat yükü, avukatı azleden müvekkile düşmektedir.

Somut olayda davacı 28.03.2018 tarihli vekaletname ile vekil tayin edilmiş, davalının hali hazırdaki diğer vekili tarafından vekalet ücreti istemine konu dava dosyasına sunulan 15.04.2018 tarihli beyan dilekçesi ile başka vekillerce dosyaya vekalet sunulmasına muvafakat verilmiş, 26.08.2018 tarihli duruşmaya davacı vekilin yetki belgesi ile Avukat Elif ÜNAL katılmış, söz konusu tazminat davası yazılı yargılama usulüne tabi olmakla birden fazla kere bilirkişi raporu alınmak üzere talimat yazılıp bu talimatların cevabının beklendiği yargılama süresince davacı tarafından sunulan mazeretler mahkemece kabul edilmiş, davalı herhangi bir hak kaybına uğramadığı gibi yargılamanın uzamasına da davacı sebep olmamıştır.

Azlin haklı olduğunu ispat yükü davalı tarafa düşmektedir. Davacı tarafından çok sayıda duruşmaya mazeret sunulmuş ise de yargılama sürecinde farklı dosyalarda da vekalet görevini sürdüren vekilin salt bu sebeple özen yükümlülüğünü ihlal ettiği söylenemeyeceğinden ve davalı tarafça azlin haklı olduğu ispatlanamadığından 1136 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi uyarınca davacının vekalet ücretine hak kazandığı ve davanın reddinin hatalı olduğu görüşünde olduğumdan Daire çoğunluğu tarafından kararın onanmasına karar verilmesini isabetli bulmuyorum.