Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3074 E. 2024/994 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından davacı şirkete uygulanan cezai işlemin iptali talebine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Hastalardan birinin muayene olduğunu kabul etmesi ve diğer hastanın ameliyat olup olmadığının tespiti için yeterli inceleme yapılmaması nedeniyle eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/886 E., 2022/346 K.

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili ile davalı Kurum arasında sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi imzalandığını, 13/12/2012 tarih ve 18862247 sayı ile müvekkili şirkete yapılan tebligata bahse konu soruşturma kasamında adı geçen şahısların muayene olmadığı, hiç ameliyat yapılmadan kuruma faturalandırıldığı gerekçesiyle kurum zararının oluştuğu ve bu nedenle sözleşmeye aykırı davrandığından bahisle sözleşmenin 11.1.15 maddesine dayanarak idari para cezası verildiğini, cezai işlemin hukuka aykırı olduğunu, adı geçen hastaların hastaneye mürcaat tarihlerini, hasta onam formlarını, epikriz raporlarını, muayene oldukları poliklinikleri, doktorları tarafından istenen tetkiklerini, bu tetkiklere ait epikriz raporlarını sundukları halde davalı kurumun bunları dikkate almayarak cezai işlemi geri almadığını beyan ederek; davalarının kabulü ile cezai işlem kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürdüğü tüm hususların kurum kayıtlarına ve Medeni Kanun'un dürüstlük ve iyiniyet kurallarına ve Yargıtay İçtihatlarına aykırı olduğundan kabul edilemez olduğunu, davacı hastanenin müvekkili kurum ile yapılan sözleşmenin 11.1.15 inci maddesini ihlal ettiğini, bu nedenle davacı hastaneye cezai işlem uygulandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 18.09.2013 tarihli, 2013/111 Esas, 2013/545 Karar sayılı kararı ile; davacı şirkete ait hastanede ... ve ... isimli hastalara muayene ve tedavi uygulanmadığı halde bunlar yapılmış gibi tedavi evrakları düzenlenip davalı kuruma fatura edilerek haksız kazanç elde edildiği kanaatine varıldığı, davaya konu cezai işlemin mevzuata ve taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 18.09.2018 tarihli, ve 2016/73 E., 2018/8105 K. sayılı kararıyla; Mahkemece, soruşturma dosyasındaki hasta ifadeleri ve soruşturma raporundaki tespitlerle yetinilerek davacı şirkete ait hastanede ... ve ... isimli hastalara muayene ve tedavi uygulanmadığı, tedavi yapılmış gibi tedavi evrakları düzenlenip davalı kuruma fatura edilerek haksız kazanç elde edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de taraflarca gösterilen deliller toplanmadan, ilgili tanıklar dinlenilmeden bu şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu, taraflarca gösterilen deliller değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, ... ve ... isimli hastalara hastanede KBB servisinde yapıldığı belirtilen ameliyatlarla ilgili “hastaların bilgisi dışında işlem yapılmadığı halde yapılmış gibi fatura edilmiş olması” gerekçesi ile her bir hasta için 10.000'er Türk Lirası cezai işlem uygulandığının kurum yazısından anlaşıldığı, sigortalı ...'un hasteneye sevki sağlanarak “Nazal Septum Deviasyonu-Konka Hipertrofisi” kesin tanısı ile Kolumella Uzatılması-konka SMR”'ı tek taraf burun içi konka elektrokoterizasyonu” tedavisinin yapılıp yapılmadığı tespit edilememiş ise de kök raporun tanziminden sonra, mahkemede huzurda alınan ifadesinde burun ameliyatı olmadığını beyan ettiğinden, uygulanan 10.000,00 TL cezai işlemin yerinde olduğu, sigortalı hak sahibi ...'ün ifadesinde, ......, Hastanesi'ne bademcik şikayeti ile gittiğini, reçete yazıldığını beyan etmiş olması ve hakkında Batman Bölge Devlet Hastanesi tarafından yapılan muayenesi sonucu düzenlenen raporda Otit rahatsızlığı ile uyumlu muayene bulgusuna rastlanmadığı şeklinde rapor düzenlenmiş olması karşısında, uygulanan 10.000,00 TL cezai işlemin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; adı geçen hastaların hastaneye müracaat tarihlerini, hasta onam formlarını, epikriz raporlarını, muayene oldukları poliklinikleri, doktorları tarafından istenilen tetkiklere ait epikriz raporlarını sunmuş olmalarına rağmen bu belgelerin dikkate alınmadığını, tanık ...'un tedavisinin yapılıp yapılmadığı konusunda kök raporun tanziminden sonra alınmış bir hastane raporu bulunmadığından ''Nazal Septum Öviasyonu Konka Hipertrofi kesin tanısı ile Kolumella Uzatılması-Konka SMR'ı tek taraf burun içi konka elektelektrokoterizasyonu'' tedavisinin yapılıp yapılmadığının tespit edilmediğini ve sadece tanığın beyanının dikkate alındığını, fakat Tanık ...'ün ''Batman Yaşam Hastanesinde muayene oldum reçetemi aldım ve hastaneden ayrıldım. Daha sonra SGK kurumundan çağırmaları üzerine oraya gittim. O zamanki ifadem Özel Batman Alman Hastanesine gitmediğimi söyledim. Özel Batman Yaşam Hastanesine gitmedim şeklinde bir ifade kullanmadım'' şeklinde beyanı mevcut olmasına rağmen bu beyanının dikkate alınmadığını, bilirkişi raporunda kesintinin usule uygun olup olmadığı tartışmasının hatalı gerekçelere dayandığını, hastaların soyut beyanları üzerinden hesaplama yapılmasının doğru olmadığını, dosya içeriğinde imzalı belgeler mevcut olup, imzalı belgelerin sahte ve yanıltıcı olduğu iddiasının ancak bilirkişi incelemesi sonucu ispatlanabileceğini beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Taraflar arasında imzalanan Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi'nin 11.1.15 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Dosyanın incelenmesinde; davaya konu cezai işlemin gerekçesinin; ... isimli hastanın davacı hastanede ameliyat olmadığı halde ameliyat yapılmış gibi Kuruma fatura edilmesi, ... isimli hasta içinse KBB polikliniğinde muayene olmamasına rağmen muayene edilmiş gibi Kuruma fatura edilmesi olduğu anlaşılmıştır.

Bozma ilamına uyulmasından sonra hastaların tanık olarak beyanları alınmış, hasta ... davacı hastaneye bademcik şikayeti ile başvurduğunu, bu hastanede KBB doktorunun daha iyi olması nedeniyle muayene olduğunu ve kendisine reçete yazıldığını beyan etmiştir. Her ne kadar ... hakkında Batman Bölge Devlet Hastanesinde 05.11.2020 tarihinde yapılan muayenesi sonucu alınan raporda otit şikayeti ile ilgili bulgu görülmediği belirtilmişse de hastanın davacı hastanede muayene olduğu tarih göz önüne alındığında bu kadar zaman geçtikten sonra-10 yıl- söz konusu hastalığın bulgularının devam etmeyeceği, hastanın alınan beyanında da davacı hastanede muayene olduğunu kabul ettiği anlaşılmakla, cezai işlemin yerinde olmadığı kabul edilerek bu hasta yönünden davalı Kurumca düzenlenen cezai işlemin iptaline yönelik talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

2. Hasta ...'a cezai işleme konu operasyonun yapılıp yapılmadığı konusunda kök raporun tanziminden sonra alınmış bir hastane raporu bulunmadığından ''Nazal Septum Öviasyonu Konka Hipertrofi kesin tanısı ile Kolumella Uzatılması-Konka SMR'ı tek taraf burun içi konka elektelektrokoterizasyonu'' tedavisinin yapılıp yapılmadığı tespit edilmemiş ve hastanın hiç ameliyat olmadığına ilişkin beyanı doğrultusunda cezai işlemin yerinde olduğu değerlendirilmişse de yalnızca hastanın soyut beyanı ile bu şekilde bir değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı, hastaya ait tüm tedavi evrakları ile birlikte Abdurrahim Bulur'un KBB uzmanının görev yaptığı bir hastaneye sevkinin sağlanarak söz konusu operasyonun yapılıp yapılmadığının tespiti ile sonucuna göre cezai işlemin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup, davacı yararına bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi