Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3076 E. 2024/1165 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Özel sağlık hizmeti sunucusuna, hastanın bilgisi dışında düzenlenen reçeteler nedeniyle uygulanan cezai işlemin iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Hastaların tanık olarak dinlenmesi ve bilirkişi raporu ile davacı tarafın, hastalara kendi bilgileri dışında reçete düzenlenmediği iddiasını ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/269 E., 2023/5 K.

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili ile davalı kurum arasında Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi akdedildiğini, davalı sigortalı ve hak sahiplerinin bilgisi dışında TC kimlik numaraları kullanılarak kurumun zarara uğratıldığı gerekçesiyle 40.000,00 TL tutarında cezai işlem düzenlendiğini, davalı kurum müfettişlerce gerekli inceleme yapılmadan Kurum zararı aslında 322.40 TL civarı iken kesin bir delil olmaksızın tıp merkezinin hak edişlerinden her ay mütemadiyen haksız bir şekilde cezai işlemin mahsup edildiğini beyan ederek davanın kabulüne ve kurum işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, davalı taraf davaya cevap vermemiş, davalı vekili duruşmada davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 12.05.2016 tarihli, 2015/855 Esas, 2016/774 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafın 03.03.2016 tarihli celsede verilen iki haftalık kesin süre içeresinde bilirkişi ücreti olan delil avansını 12.05.2016 tarihli celseye kadar yatırmadığı anlaşılmakla; yargılaması devam eden dava dosyasındaki hukuki uyuşmazlığın çözümünün mutlak surette konusunda uzman bilirkişiler tarafından yapılacak incelemeye bağlı olduğu anlaşıldığından davacı tarafın iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 18.06.2020 tarihli, 2020/681 Esas, 2020/3163 Karar sayılı kararı ile; mahkemece yapılan yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yaptırılması için davacıdan üç kişilik bilirkişi heyeti ücreti olarak 9.000,00 TL talep edilmiş, davacının söz konusu ücreti yatırmamış olması nedeniyle de davası ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddedildiği, ancak takdir edilen bilirkişi ücretinin işin mahiyeti gereği çok yüksek olduğu, zira dava konusu cezai şart işleminin sadece yedi hasta nedeniyle uygulandığı ve dosya kapsamında bu yedi hastaya ilişkin inceleme yapılacak az sayıda evrak bulunduğu ve bu evrakların da taraflar arasındaki özel sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti satın alma sözleşmesine, Sut hükümlerine ve ilgili mevzuata göre değerlendirileceği, bilirkişilik asgari ücret tarifesinin 6 ıncı maddesinde, görevli mahkemeye göre asgari bilirkişi ücretleri belirlendiği gibi, aynı tarifenin 7 inci maddesinde yer alan hüküm ile de bu asgari ücretlerin hangi koşullarda arttırılabileceğinin belirlendiği, uyuşmazlık konusu dava dosyasının bu hali ile yedinci madde kapsamında olmadığı anlaşıldığından takdir edilen ücretin hatalı olduğu, Mahkemece tarafların tüm delilleri ilgili yerlerden getirtilerek, uyuşmazlığa konu hastaların hepsini tanık sıfatıyla dinlemek suretiyle davacı hastanede tedavi görüp görmediklerini belirledikten sonra uzman görüşü alınmasını gerektirir bir durum söz konusu olması halinde Yargıtay, mahkeme ve taraf denetimine elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma sonrası yapılan yargılamada uyuşmazlığa konu hastaların tanık sıfatıyla dinlendiği, tanık beyanları alındıktan sonra dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporunda iptali istenen 40.000,00 TL cezai şart işleminin yerinde olduğunun değerlendirildiği görülmekle dinlenen tanık beyanları ile dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporundan davacıya ait tıp merkezinde düzenlenen reçetelerin hastaların bilgileri dışında düzenlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davada 9.000 TL bilirkişi ücreti ödenmesine karar verilmesinin zaten mağdur durumda olan müvekkilini daha çok mağdur edeceğini, bu şekilde fahiş bir bilirkişi ücretine hükmedilmesinin haksız olduğunu, ayrıntılı bir inceleme yapmadan bu şekilde ceza düzenlenmesinin açıkça hakkaniyete aykırı olduğunu beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.

1.Taraflar arasında imzalanan 2009 yılı Özel Sağlık Hizmet Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinin 5.1., 5.1.1., 5.1.2. ve 5.4 üncü maddeleri.

2.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi.

3.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

4. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına göre, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi ek raporunun taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu, herkes iddiasını ispatla mükellef olup davacı tarafın iddiasını yasal delillerle ispatlayamadığı, dinlenen tanıkların davacı hastaneye gitmediklerini ve burada tedavi olmadıklarını beyan ettikleri anlaşılmakla davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi gereğince ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

18.03.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.