"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/13 E., 2020/107 K.
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, davalıların Adana İli, Yumurtalık İlçesi, Tahiriye Köyü 284 - 285 - 288- 289- 290 parsellerdeki hisselerini müvekkiline sattıklarını ve bedeli aldıklarını, daha sonra Yusuf Kurt tarafından söz konusu taşınmazlar için açılan tapu iptali ve tescil davası sonucu Yumurtalık Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.06.2015 tarihli ve 2013/78 E., 2015/117 K. sayılı kararı ile taşınmazların tapu kaydının iptali ile Yusuf Kurt adına tesciline karar verildiğini, davalıların mal varlığında meydana gelen artışın davacıya ait olup, davalıların sebepsiz zenginleştiğini, dava konusu taşınmazların dava tarihindeki bedellerinin tespit edilerek, davalılardan faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili, dava konusu taşınmazlar için davacıdan her bir parsel için 1.500,00 TL olmak üzere toplam 7.500,00 TL bedel alındığını, davacının tapu iptal ve tescil davası hakkında şimdiye kadar kendilerine bildirimde bulunmadığını, satış sözleşmesi kurulduğu anda dava konusu taşınmazların hukuksal durumunu bilerek satın aldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 31.03.2016 tarihli ve 2015/258 E., 2016/172 K. sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazlara ilişkin açılan tapu iptali ve tesciline ilişkin davanın kesinleşmediği ve taşınmazları halen davacı adına kayıtlı olduğu, mevcut zararı olmadığı ve davalıların mal varlığında meydana gelmiş bir zenginleşme olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 05.11.2018 tarihli ve 2017/1164 E., 2018/11004 K. sayılı kararıyla; ''...Somut olayda; dava konusu taşınmazlar için açılan tapu iptali ve tescil davasında Yumurtalık Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.06.2015 tarihli ve 2013/78 E., 2015/117 K. sayılı kararıyla; davacının adına kayıtlı dava konusu taşınmazlardaki hisselerin tapu kayıtlarının iptali ile Yusuf Kurt adına tesciline karar verildiği ve kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında mahkemece, aralarındaki bağlantı nedeniyle Yumurtalık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/78 E. sayılı dava dosyasının bekletici mesele yapılarak, orada verilip kesinleşecek karar doğrultusunda bu dava dosyasında bir karar verilmesi gerektiği..'' hususlarına değinilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağının davalılardan kaynaklanan nedenlerle ortadan kalktığı, satış vaadi borçlusu olan davalı taraf, sözleşme gereğince taahhüdünü yerine getirmediğine göre bu konuda kendisine hiç bir kusurun isnat edilemeyeceğini ispat etmedikçe davacının bundan doğan zararını gidermekle yükümlü olduğu, bu nedenle geçerli olan satış sözleşmesinin davalının kusuru nedeni ile ifa edilmediği gerekçesiyle satış vaadine konu taşınmazların davalı adına kayıtlı hisselerin dava tarihindeki rayiç değerinin tazminine karar verilmesi gerekmiş, bu kapsamda dosya arasına alınan 23.03.2016 tarihli ziraat bilirkişisi raporunda, dava tarihi olan 2015 itibariyle her bir taşınmaz bakımından davalıların ayrı ayrı satmayı vaat ettikleri hisselerin rayiç değerleri belirlenmiş olup, davalılar hissesine düşen toplam tutar bakımından davanın ıslah edildiği, davacı vekilinin talebi ile bağlı kalınarak 181.575,57 TL'nin dava tarihi olan 23.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili, sebepsiz zenginleşme hükümlerinin hatalı uygulandığını, vekil edenlerinin kötü niyetli oldukları konusunda bir iddia veya delil de bulunmadığını, dava konusu parsellerdeki hisselerin devri yönünden davacı tarafın vekil edenlerine toplam 7.500,00 TL ödendiğinin sabit olduğunu, dava konusu uyuşmazlığın ayıba ve zapta karşı sorumluluk hükümlerine göre çözülmesi gerektiğini, davacının, satış sözleşmesi kurulduğu anda dava konusu taşınmazların hukuksal durumunu bilerek satın aldığını, dava konusu taşınmazların zilyedinin davacı ... olduğunun sabit olduğunu ve davacı tarafın bu yerlerle ilgili her türlü bilgiye vakıf olduğunu, Kanunun amir hükmü gereği alıcı, satılanı aldığı sırada ayıpları biliyorsa, satıcının sorumlu olmayacağını, alıcı, davacı tarafın talepleri zaman aşımına uğradığını, dava konusu taşınmazların 20 yılı aşkın bir süredir davacı ve öncesinde müteveffa babası Mehmet Kurt tarafından birlikte kullanıldığını, davacı tarafın Yumurtalık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/78 E. sayılı dosyasıyla aleyhine açılan davadan vekil edenlerinin hiç bir şekilde haberdar edilmediğini, taşınmaz satış tarihinden itibaren 7 yılı aşkın bir süre geçtiğini, davacının talebinin zamanlaşımına uğradığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'un 77 ve devamı maddeleri.
2. 04.02.1959 tarihli ve 1315 sayılı YİBK, 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK.
3. Değerlendirme
Temyize konu edilen kararın bozmaya uygun olmasına, bozma kararına uymuş olan Mahkemenin bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar verilmesine imkan bulunmamasına göre, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.