Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3378 E. 2024/2704 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Araç satışından kaynaklı olduğu iddia edilen alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Araç satışının dava dışı üçüncü bir kişiye yapıldığı, araç satış sözleşmesinde bedelin tamamen alındığı ve davacının takipte olan borçlarının dava dışı şahıs hesabından ödendiği banka kayıtlarından anlaşıldığından, davacının iddiasını ispatlayamaması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/807 E., 2023/188 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/326 E., 2020/165 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı- borçlu aleyhine Adana 5. İcra Müdürlüğünün 2013/10085 Esas sayılı icra takip dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapıldığını, borçlunun takibe konu senedin sahteliği iddiasında bulunması üzerine Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/691 Esas sayılı dava dosyasında borçlu adresindeki yerleşim yerinin yazılı olmamasından dolayı davanın kabul edildiğini ve takibin iptal edildiğini bu nedenle kambiyo vasfını kaybeden bono alacağı nedeniyle Adana 13. İcra Müdürlüğünün 2014/6685 Esas sayılı icra takip dosyasında ilamsız icra takibi yapıldığını ve bu icra takibine de itiraz edilmesi sonucu takibin durdurulduğunu, borcun dayanağının 01 M ... plakalı dolmuşun satışına ilişkin olduğunu ileri sürerek, Adana 13. İcra Müdürlüğünün 2014/6685 Esas sayılı icra takibindeki haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; icra takibine konu bononun bedelsiz olduğunu, bononun 01 M ... plakalı dolmuşun satışına ilişkin olarak verilmediğini, davacıya imzalanıp verdiği bir tek bononun bulunduğunu, onu da ödeyerek teslim aldığını bono aslının elinde olduğunu, takibe konu bonoyu davacının sahte olarak düzenlenip talepte bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesinin tahkikat eksikliği nedeni ile gönderme kararı üzerine yapılan yargılama sonucu davacının dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında borç kaynağını 01 M ... plakalı araç satışı olarak açıkladığı, satış senedi incelendiğinde aracın 13.09.2013 tarihinde dava dışı Kadir Kırım'a devir edildiği, Vakıfbank yazı cevabı ile ...'ın 300.000,00 TL'lik banka borcunun 05.09.2014 tarihinde dava dışı Kadir Kırım tarafından kapatıldığının bildirildiği, davacıya 27.11.2018 tarihli duruşmada Mahkemece yemin delili hatırlatıldığı, davacının yemin deliline başvurmadığı, borç kaynağının araç satışı olduğu beyanı karşısında araç devir tarihi, senedin düzenlenme tarihlerinin yakın olması, Vakıfbank Seyhan Şubesinin 11.12.2018 tarihli yazı cevabı ile davacının kredisinin Kadir Kırım tarafından kapatıldığı, davacının yemin de teklif etmemesi ve hak iddia edenin iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğu hususları birlikte değerlendirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; müvekkilinin ilamsız icra yoluyla yine aynı senetle takipte bulunduğunu, sahte olan senedin müvekkilinin değil davalının elinde bulunan senet olduğunun yapılan yargılamada ortaya çıktığını, müvekkili tarafından takibe konu yapılan senette bulunan imzanın hem davalıya ait olup hemde nasıl taklit edilmiş olduğunun açıklanması gerektiğini, Mahkemenin önceki kararında iddia edilen eylemi gerçekleştirecek kast ve yetenekte olsalardı kambiyo takibinin düşmesine sebep olabilecek adres eksikliğini tamamlayacak kadar ehil olması gerektiği hususunu dikkate almadığını, aracın değerinin hem araç kıymeti hemde bağlı olduğu dolmuş durağı nedeniyle oluştuğu dikkate alınmayarak yapılan ödemeleri değerlendirmek soyut yargılamadan öteye geçmeyen bir hüküm olduğunu, ayrıca kredi ödemesini yapanın Kadir Kırım'ın olması anlaşma gereği bedelin bir kısmının borçlu olunan krediye yatırılması ve devrin önündeki engelin kalkması yönünden zorunlu olduğu hususunun Mahkeme tarafından dikkate alınmadığını belirterek, Mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının araç satışından kaynaklı olarak elinde bulundurduğunu belirttiği ve yargılama sürecinde bono vasfı kalmayan belgeye dayalı olarak yapmış olduğu icra takibinin davalı tarafça itiraza uğraması sonucunda açılan itirazın iptali davasında, davacının takibine dayanak yaptığı belgenin bono vasfının bulunmadığının mahkeme kararı ile belirlendiği, buna göre belgenin yazılı delil başlangıcı niteliği nedeniyle davacının alacağını diğer delillerle ispatlaması gerektiği, davacının alacak temelinin araç satışından kaynaklandığını ileri sürdüğü, davalının ise araç satışı ile ilgisinin bulunmadığı, ödemenin yapıldığını iddia ettiği, davacının dayandığı temel ilişkinin davalı tarafından kabul edilmemesi nedeniyle, söz konusu ilişkinin davacı tarafından ispatlanması gerektiği, bu kabulden hareketle, davacının dayandığı araç satış sözleşmesinin davacı ile dava dışı şahıs arasında yapıldığı gibi aracın dava dışı şahıs adına kaydedildiği ve söz konusu şahıs tarafından davacının takipte olan borçlarının dava dışı şahıs hesabından ödenmek suretiyle kapatıldığının bankadan gelen yazı cevabından anlaşıldığı, davacının iddiasının temelini oluşturan vakıadan dolayı davalının sorumlu olduğunu ispat külfeti altında olduğu, takip dayanağı belgenin bono vasfında olmaması nedeniyle davacının iddialarını diğer delillerle ispatlayamadığı ve yemin deliline de başvurmadığından, mevcut delil durumu itibariyle mahkemece davanın reddine dair verilen karar usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, araç satışından kaynaklı olduğu iddia edilen alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirizan iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 187,190, 194 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, dava dosyasının incelenmesinde, araç satışının dava dışı 3. şahsa yapıldığı, araç satış sözleşmesinde bedelin tamamen alındığının beyan edildiği, davacının takipte olan borçlarının dava dışı şahıs hesabından ödenmek suretiyle kapatıldığı bankadan gelen yazı cevabından anlaşıldığından davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.10.2024 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.

K A R Ş I O Y

Davacı vekili dilekçesinde; kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yaptıklarını, borçlunun takibe konu senedin sahteliğini iddia etmesi nedeniyle, İcra Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılamada; senet altındaki imzanın borçluya ait olmasına rağmen, senette borçlu adresinin yerleşim yerinin yazılı olmamasından dolayı davanın kabul edilerek, takibin iptaline karar verildiğini; bu nedenle, kambiyo vasfını kaybeden bono alacağı nedeniyle ilamsız icra takibinde bulunduklarını, davalının itiraz ettiğini belirterek; borcun dayanağının dolmuş satışına ilişkin olduğunu ileri sürerek; haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

Davalı vekili; bononun dolmuş satışına ilişkin olarak verilmediğini icra takibine konu bononun sahte olarak düzenlenip talepte bulunulduğunu, davacıya imzalanıp bir tek bono verildiğini; onu da ödeyerek teslim aldığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; davanın ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.

Uyuşmazlık; imzası davalı borçlu tarafından inkar edilemeyen bono vasfını kaybetmiş senetten dolayı, takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

Davalı, önce senedin sahteliğini ileri sürmüş, imzanın kendisine ait olduğu ortaya çıkınca, tek senet düzenlendiğini ve bedelini de ödediğini savunmuştur. Davalının, ödediğini ileri sürdüğü tek senedin takibe konu senet olduğu yapılan yargılama sonucunda anlaşılmış olmasına göre; davada ispat külfeti, imzasını inkar etmediği senetteki borcu ödediğini savunan davalıya geçmiştir. Mahkemece, ispat külfeti ters çevrilerek, davacının araç satışını ispat edemediğinden bahisle, davanın reddine karar verilmesi isabetli bulunmamıştır. Kararın açıkladığım gerekçeyle BOZULMASI düşüncesinde olduğumdan, Sayın Çoğunluğun ONAMA kararına iştirak edilmemiştir. 01.10.2024