Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3443 E. 2024/1295 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından imzalanan ödünç sözleşmesi ile davacıya borçlu olunduğu iddiasına karşılık, davalının parayı almadığını savunması nedeniyle oluşan alacak davası uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından imzalanan kayıtsız şartsız borç ikrarı içeren yazılı ödünç sözleşmesinin, davalıya ödünç verildiğini ispatladığı ve davalının aksini ispatlayamaması ile sözleşmede belirlenen tarihte borcun ödenmemesi nedeniyle temerrüde düştüğü gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/176 E., 2023/533 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 11. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/22 E., 2021/320 K.

Taraflar arasındaki alacak (ödünç sözleşmesinden kaynaklanan) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; vekil edeninin, davalıya 31.05.2019 tarihli sözleşme ile 490.000,00 TL tutarında ödünç para verdiğini, sözleşmede kararlaştırılan tarihte borcun ödenmediğini ileri sürerek, bu miktardaki alacağın 29.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, dosyaya sunulan sözleşmede paranın müvekkiline ödendiği yönünde bir ifadenin bulunmadığını, davacının ödünç para verdiğini ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin karar başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyaya sunulan ve tarafların imzasını taşıyan belge içeriğinde davalı tarafça davacıdan para alındığına dair bir açıklık bulunmadığı, dava değeri tanıkla ispat yasağı kapsamında kaldığından davacı tanıklarının davacı tarafından davalıya elden ödeme yapıldığına ilişkin beyanları ispata elverişli bulunmadığı, davacı tanıklarının beyanlarına göre bu paranın hurda işinde kullanılmak için verildiğinin iddia edildiği, Antalya 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/141 E., 2021/87 K. sayılı dosyasında ...'ın katılan, ...'ın sanık ve ...'in ise tanık sıfatıyla yer aldığı, davacının tanık olarak ceza dosyasında verdiği ifadesinde; sanığın yüksek kar ile bakır alıp sattığını katılanlardan duyduğunu, kendisine de aynı teklifte bulunulunca sanığa 490.000 TL para verdiğini, güven ilişkisinden sanıktan senet ya da belge almadığını, sanığın bu parayı kendisine ödemediğini beyan ettiği, bu şekilde davacının eldeki davaya konu parayı davalıya değil ceza dosyası sanığına verdiğini beyan ettiği, eldeki dosya kapsamında davalının ödemeyi inkar ettiği, taraflarca imzalanan sözleşmede paranın davalıya teslim edildiğinin imza altına alınmadığı, davacının eldeki dava ve ceza davasındaki beyanlarının çelişkili olduğu, davacının sunduğu delillerin ispata elverişli bulunmadığı gerekçesiyle, davacı tarafça ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davacının davalıya ödünç verdiği yönündeki iddialarının yazılı belge ile ispatlandığını, kaldı ki yazılı delil başlangıcı sayılması halinde dahi dinlenen tanıkların ödünç ilişkisini doğruladığını, buna karşılık davalının karşı yöndeki iddiasını ispatlayamadığını, dosyaya sunulan ödünç sözleşmesinin açıkça kayıtsız şartsız borç ikrarı içeren belge mahiyetinde olduğunu, ödünç verilen paranın davalı haricinde 3.bir şahsa verilmiş olduğunun kabulü halinde dahi taraflar arasındaki ödünç sözleşmesiyle ödenmesinin davalı tarafından üstlenildiğinin kabulü gerektiğini, ceza davasındaki davacının beyanlarının ise davalının yönlendirilmesiyle verildiğini, davanın ispatlanmış olmasına rağmen reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, iddiasını ispatlamak için dosyaya 31.05.2019 tarihli ödünç sözleşmesini sunduğu, davalının dosyaya sunulan sözleşme altındaki imzaya yönelik inkarı bulunmadığı, davacı tarafından dosyaya sunulan kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren yazılı belge mahiyetindeki ödünç sözleşmesi ile davalıya ödünç verildiği iddiasının ispatlandığı, Mahkemenin gerekçesindeki gibi söz konusu sözleşmede paranın davalıya verildiği yönünde bir ifade bulunmadığından bahisle belge, yazılı delil başlangıcı mahiyetinde kabul edildiğinde dahi dinlenen davacı tanık beyanlarıyla söz konusu ödüncün davalıya verildiği hususunun doğrulandığı, davalının ise karşı yöndeki iddiasını ispatlayamadığı, kaldı ki mahkemenin gerekçesinin aksine ödünç sözleşmesine konu paranın dava harici şahsa ödendiğinin kabulü halinde bile davalının, bahsi geçen sözleşme ile borcu üstlendiğinin anlaşılması gerektiği, tüm bu nedenlerle davanın kabulü yerine yanılgıya düşülerek mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddi cihetine gidilmesinin isabetli görülmediği, 6098 sayılı Kanun'un 117/2 maddesine göre; borcun ifa edileceği gün birlikte belirlenmiş ise bu günün geçmesiyle borçlu temerrüde düşmüş olacağı, taraflar arasındaki ödünç sözleşmesinde;ödüncün geri ödenmesi için 29.11.2019 tarihinin kararlaştırıldığı, davalının, belirlenen tarihte borcunu ödemeyerek temerrüde düştüğü gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne, 490.000,00 TL'nin 29.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, vekil edenine paranın teslim edildiğine dair ya da davacının bir para verdiğine dair bir açıklık bulunmadığını, ispat yükünün bu durumda davacıya ait olduğunu, her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince yazılı delil başlangıcı mahiyetindeki belgenin tanık anlatımı ile desteklendiğini ifade edilmiş ise de 6100 sayılı Kanun'un 200 üncü maddesi kapsamında vekil edeninin açık muvafakatı olmadığını, bedelin tanıkla ispat sınırının üstünde olduğu için vekil edeninin para aldığına dair iddianın ispatının sadece yazılı delil ya da ikrar ile mümkün olmasına karşın davacının bu minvalde hiçbir delil sunamadığını, davacının davada haksız olduğunu bildiği için davadan vazgeçtiğini ancak karşı vekalet ücretinden kurtulamayacağını anlayınca vazgeçmeyi de inkar yoluna gittiğini ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ödünç sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. 6098 sayılı Kanun'un 117/2 maddesi.

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere ve kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı tarafından dosyaya sunulan kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren yazılı belge mahiyetindeki 31.05.2019 tarihli ödünç sözleşmesi ile davalıya ödünç verildiği iddiasının ispatlandığı, taraflar arasındaki ödünç sözleşmesinde, ödüncün geri ödenmesi için 29.11.2019 tarihinin kararlaştırıldığı, davalının yazılı belgenin aksine ödünç aldığı parayı ödediğini de ispat edemediği belirlenen tarihte borcunu ödemeyerek temerrüde düştüğünün anlaşılmasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.