Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3445 E. 2024/3259 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Düzenleme şeklinde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazda otopark eksikliği ve ayıbı iddiasıyla tüketicinin açtığı davanın reddine ilişkin istinaf kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Satış vaadi sözleşmesi tarihi itibariyle uygulanması gereken 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde, projeye uygun olarak iki araçlık otopark tahsis edildiğinin tespiti ve ayıbın bulunmadığı gözetilerek, davacı vekilinin sair temyiz itirazları reddedilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2496 E., 2023/624 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2018/929 E., 2020/114 K.

Taraflar arasındaki Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gereğince ayıbın giderilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilerek, incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 22.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'un sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; taraflar arasında düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile müvekkilinin davalı şirketin inşa ettiği ... projesinden taşınmaz satın aldığını, davalı şirketin kaşeli yazısı ile 2 adet otopark verileceğinin taahhüt edildiğini, e-mail yazışmalarının da bu yönde olduğunu ancak müvekkiline 1 araçlık yer tahsis edildiğini, itiraz etmesi üzerine, davalı firma yetkilileri tarafından arka arkaya 2 aracın park edilebileceği belirtilerek otopark taleplerinin reddedildiğini, taşınmazı teslim alırken teslim tutanağını davalı tarafın hazırladıkları şekli ile imzalamaya zorlandığını, bu teslim tutanağında dairenin 1 araçlık otopark ile teslim edildiğinin belirtildiğini, taşınmazın ayıplı ve eksik ifalı olduğunu belirterek, davalının taşınmazı ayıplı ve eksik ifa ile yaptığının tespitini ve bu eksikliğin giderilmesini, taahhüt edilen 2 araçlık otopark alanından teslim edilmeyen 1 araçlık otopark alanının teslim edilmesini, aksi takdirde aynı otoparkta bir araçlık otopark alanının kiralanmak veya satın alınmak sureti ile süresiz olarak tahsisini ve tapuya şerh olarak işlenmesini, üst hakkının tesisine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, ayrıca tarafların ibralaştıklarını, davacının taşınmazı 19.09.2018 tarihli tutanakla teslim aldığını ve daire teslim tutanağından da anlaşılacağı üzere bağımsız bölümün ve 2 araçlık otoparkın sözleşmede belirtildiği şekilde ve şartlarda eksiksiz ve tam olarak teslim edildiğini, davacının söz konusu projeyi mevcut durumu ile kabul ederek müvekkili şirketi ibra ettiğini, teslim tutanağında herhangi bir ihtirazı kaydın da bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, kötü niyetli şekilde açıldığını, davacıya 2 araçlık yerin tahsis edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 19.09.2018 tarihli konut teslim tutanağında davacının 129 numaralı bağımsız bölümün sahip olduğu iki otoparklık ilgili yerin arka kısmının duvar olması ve sahip olunan 2 otoparklık alana ve bitişik yerlere araç çekilmesi durumunda davacıya ait otopark yerinde araç giriş çıkışlarının zor olacağı, dava konusu bağımsız bölüme ait olan ve projesiyle uyumlu olan otopark yerlerinin kullanılabilirlik ve fonksiyonellik açısından uygun olmadığı ve bağımsız bölümün ekonomik değerini düşürdüğünden bahisle açık ayıp niteliğinde olduğu ve davacının bu ayıbı teslimden sonra açıkça anlayabileceği fakat teslim tutanağında şerh düşmediğinin anlaşıldığı, dava konusu 129 numaralı bağımsız bölümün bağımsız bölüm numarası belirtilmek suretiyle 2 araçlık park yerinin tahsis edildiğinin projesinde gözüktüğü ve projede gözüken durumun gözlemlenen mevcut durumla uyumlu olduğu, diğer tüm bağımsız bölümlerin de numaralandırılarak belirtildiği, taraflar arasında yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde de satıcı tarafından alıcıya iki aracın yan yana parkedilebilmesi taahhüdü verilmediği, onaylı mimari projede 129 numaralı bağımsız bölüme ait araç otoparklarının duvarın önünde arka arkaya 2 araçlık otopark alanı olduğu açıkça belli olduğundan, davacı tarafın da bu durumu kabul ederek konutu teslim aldığı, tahsisin yapıldığı anlaşılmış olup davalı tarafın sözleşmedeki yükümlülüklerine aykırı davranmadığı ve mimari proje ile sözleşmenin uyumlu olduğu, teslimatın da sözleşmeye uygun olarak yapıldığı ve ayıpsız olduğu tespit edildiğinden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; müvekkilinin satın aldığı taşınmazın onaylı mimari projesindeki durumu ile davalı iradesinin aynı yönde olmadığını, taahhüt edilen 2 araçlık otopark alanının ikincisinin gereği gibi tahsis edilmediğini, 2 aracın sabit kalmak sureti ile arka arkaya sığabileceği kadar alanın mevcudiyeti görülse de esasında ilgili bu alanın yalnızca bir adet otopark alanı olarak planlandığının açık olduğunu, taşınmazın eksik ve ayıplı olarak teslim edildiğini, kullanıma elverişli, bireysel kullanıma açık, kullanım zorluğu yaşatmayacak bir otopark alanın tahsisini mümkün olmaması durumunda, masrafları davalıya ait olmak üzere satış vaadi sözleşmesine konu gayrimenkul-...'nın (... AVM) otopark bölümünden bir otopark alanının müvekkili adına süresiz olarak kiralanıp teslimi, bunun da mümkün olmaması halinde, müvekkiline ait bağımsız bölümün rayiç bedel üzerinden bir otoparklık (minimum 12 metrekare) alanın değerinin hesaplanarak satış bedelinden düşürülmesi, taşınmaza ilişkin ödemelerin tamamen gerçekleştirildiği için işbu hesaplanan değerin müvekkiline iadesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; iddia edilen ayıbın açık ayıp niteliğinde olduğu, dosyada mevcut konut teslim tutanağı ile davacının davalıyı gayri kabili rücu ibra ettiği ve bu gerekçe ile mahkemece davanın reddine ilişkin karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazları tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın alınan taşınmazdaki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 9, 10 ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Taraflar arasında 08.11.2016 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlenmiş olup, kararlaştırılan bedel tamamen ödendiği, dosyada mevcut 19.09.2018 tarihli davacının da imzasını içeren bağımsız bölüm teslim tutanağında davacı, satın aldığı konutun kendisine tam ve eksiksiz olarak teslim edildiğini ve davalı şirketten herhangi bir hak ve alacak talebinin bulunmadığını, davalı şirketi bu şekilde gayri kabili rücu ibra ettiğini beyan ettiği, teslimden önce davacı tarafından davalı şirkete gönderilen 08.08.2018 tarihli ihtarnamede 2 araçlık otopark alanı taahhüdünün yerine getirilmesi gerektiği ileri sürülmüşse de davalı şirketin 04.09.2018 tarihli ihtarnamesi ile "... ekli krokide belirtilen 2 araçlık otopark alanı tahsis edilmiştir." şeklinde davacıya ihtar edildiğinin görüldüğü, Mahkemece, yapılan keşifte davacıya ait önlü arkalı 2 adet otopark tahsis edildiği, bir tanesinin arkası duvara geldiğinden, kullanımının kısıtlandığı, ekli krokide belirtilen otopark yeri ile keşfin uyumlu olduğu bildirildiği anlaşıldığından, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesi kararında teslim tutanağında ihtirazı kayıt ileri sürülmediği gerekçesi ileri sürülmüşse de, sözleşme tarihi itibariyle dava konusu olaya uygulanacak olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 9, 10 ve 11 inci maddeleridir. Ancak 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun ilgili maddeleri değerlendirildiğinde ortada bir ayıp bulunmadığı anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın sonucu itibarıyla doğru olduğu görülmüştür.

3. Hal böyle olunca, sözleşme tarihi itibarıyla 6502 sayılı Kanunun ilgili maddeleri dava konusu olaya uygulanarak ortada ayıp bulunmadığından projeye uygun teslimin gerçekleştiği anlaşıldığından; bu gerekçeyle davanın reddi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince davacının konut teslim tutanağında davalıyı ibra ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin düzeltilerek onanması gerekir.

V. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi 4 üncü fıkrası uyarınca gerekçesinin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

28.000,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.