Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3467 E. 2024/2691 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Feshedilen kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle davacının tapu iptal tescil ve ödenen bedelin iadesi ile tazminat talepleri.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın önceki bozma ilamında belirtilen hususlar dışında kalan kısımların kesinleşmiş olması ve bozmaya uyularak verilen kararın da usul ve yasaya uygun olması gözetilerek, davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine, ödenen bedelin iadesi talebinin kabulüne, diğer taleplerinin reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2022/1027 E., 2023/170 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal tescil, bedel iadesi, tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyularak Mahkemece davanın tapu iptal tescil yönünden reddine, diğer talepler yönünden kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; ... Belediyesi ile iflas eden ... İnşaat Sanayi Ticaret A.Ş.'nin (... A.Ş.) mülkiyeti ... Belediyesine ait Konya ili ... İlçesi ... Mahallesi 27108 ada 1 parselde bulunan arsanın üzerine 512 konutluk "... Belediyesi ... ... Konutları" isimli bir projenin hayata geçirilmesi konusunda kendi aralarında anlaşarak Kat Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi imzaladıklarını ve inşaat ruhsatını da davalı ... Belediyesi adına aldıklarını, söz konusu projenin daha ilk andan itibaren ... Belediyesince kamuoyuna ... Belediyesinin bir projesi, bir hizmeti olarak takdim edildiğini, bu güvene dayanarak projeden E Blok ... Apartmanı 5. kat 11 bağımsız bölüm sayılı daireyi 155.000,00 TL bedelle satın aldığını, sözleşme gereğince dairenin teslim tarihinin 30.12.2008 olduğunu, daire bedelinin taksitler halinde ödendiğini, ancak satışa konu dairenin teslim edilmediği gibi yapımına dahi başlanmadığını, ... Konutları projesinde bedelini ödediği halde dairesini alamadığından her davalının da müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını belirterek satışı yapılmasına rağmen hiç başlanılmayan ve inşaat yapım sözleşmesinin ... Belediyesince feshedilmesi neticesinde sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi nedeniyle öncelikli olarak satışa konu taşınmazın tapusunun iptali ile adına tesciline, kusurlu ve eksik iş bedellerin tazmini, projenin tamamlanamaması nedeniyle uğranılan değer kaybının, satışa konu dairenin eksiksiz tamamlanmış olması halinde edebileceği değer ile ödenen bedel arasındaki farkın, kira gelir kaybının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, bunun mümkün olmaması halinde daire bedeline karşılık yapmış olduğu 492 adet dairenin şap işi miktarının bedelinin tespiti ile 05.01.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte şimdilik 155.000,00 TL'nin, yine yapılan şap işi bedeli ile dairenin eksiksiz tamamlanmış olması halinde edeceği değer arasındaki farkın, kira gelir kaybının sözleşme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, uğradığı manevi zararlara karşılık 2.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekilleri; açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

1. Mahkemenin 2013/1266 E., 2015/558 K. sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilmiş olup, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2016/1672 E., 2018/5762 K. sayılı kararı ile Tüketici Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle bozulmasına verilmiştir.

2. Mahkemenin 2018/1049 E. 2021/795 K. sayılı ilamıyla, davacı ile davalı ... A.Ş. arasındaki satış sözleşmesinin kararlaştırılan tarihte ifa edilmediği, ... Belediyesi ile ... A.Ş. arasında sözleşmenin 17.08.2011 tarihinde feshedilmesi neticesi ifasının da mümkün olmadığı, Belediyenin sorumluluğunun güven sorumluluğu olduğu, somut olayın özelliği ve hakkaniyet gereği belediyenin kusuru daha hafif olduğundan belediyenin sadece sözleşme kapsamında ödenen bedel yönünden sorumlu tutulması gerektiği, zarar yönünden yüklenici firmanın kusurlu olduğu dikkate alınarak zarardan sadece ... A.Ş’nin sorumlu olduğu, emsal alınan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulundan onaylanarak geçen dava dosyaları ve kararlarının da aynı şekilde olduğu gerekçesiyle, tapu iptali ve tescil yönünden açılan davanın reddine, terditli bedel iadesi talebinin kısmen kabul kısmen reddine, davacı 107.237,74 TL iş karşılığı sözleşme bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, manevi tazminat, kira gelir kaybı, rayiç fiyat farkı ve sözleşme tarihinden itibaren ticari faiz yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 2022/3159 E., 2022/5062 K. sayılı ilamıyla, sair hususlar reddedilmek suretiyle, ifanın imkansız olduğu tarih olan 17.08.2011 tarihi itibariyle taşınmazın rayiç değerine hükmedilmesi gerektiği, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyet raporuna göre yapılan iş karşılığı bedelin 107.237,74 TL olarak tespit edildiği, ifanın imkazsızlaştığı tarih itibariyle taşınmazın rayiç bedeli bulunarak, iş karşılığı hesaplanan bedelin birbirlerine oranlanması yapılmak suretiyle bulunacak miktarın sonucuna göre hüküm verilmesi gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş olup, Dairemizin 2022/6184 E., 2022/7258 K. sayılı kararı ile tarafların karar düzeltme isteği reddedilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, taşınmazın 492 adet dairenin şap işinin yapılması karşılığı olan 155.000,00 TL bedelle satın alındığı, davacının sözleşme kapsamındaki işin 107.237,74 TL'ye isabet eden kısmını yaptığı, buna göre taşınmaz bedelinden 107.237,74 TL'nin davacı tarafından ödendiği, taşınmazın ifanın imkansız hale geldiği 17.08.2011 tarihi itibariyle rayiç değerinin 150.000,00 TL olduğu, her ne kadar bilirkişi raporuyla ödenen bedelin sözleşme bedeline oranının % 69,18 olarak tespit edilip rayiç bedele yansıtılmak suretiyle bulunan değerin 103.770,00 TL olduğu belirlenmiş ise de sözleşme bedelinin, rayiç değerden yüksek olduğu dikkate alındığında bu durumun davacının zararına yol açmasına sebebiyet vereceği, zira sözleşme bedelinin 155.000,00 TL olup sözleşme bedeli karşılığında yapılan iş miktarının 107.237,74 TL olduğundan ödenen bedelden davalıların sorumlu tutulacağı gerekçesiyle, tapu iptali ve tescil yönünden açılan davanın reddine, terditli bedel iadesi talebinin kısmen kabul kısmen reddine, davacı 107.237,74 TL iş karşılığı sözleşme bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, manevi tazminat, kira gelir kaybı, rayiç fiyat farkı ve sözleşme tarihinden itibaren ticari faiz yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili, 15 sene önceki alım gücü ile şimdiki alım gücü arasında önemli bir fark bulunduğunu, kira gelir kaybı ve rayiç farkının gözetilmesini, yapılan işin bedelinin ve daire fiyatlarının güncel değerinden hesaplanması gerektiğini, ticari faiz ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili, bozmadan önceki kararın değiştirilmeden verildiğini, tüketici mahkemesinin görevli olmadığını, güven ilkesinin hukukumuzda bulunmadığını, sözleşmelerin sonradan düzenlenme ihtimalinin araştırılmadığını, sözleşmeyi sonradan imzalayanların Belediyeye güven ilkesine dayandığından söz edilemeyeceğini, senet asıllarının ödeme belgesi olarak değerlendirilemeyeceğini, ikinci bilirkişi raporunda ödemelerin kabul edilip ilk raporda kabul edilmediğini, kriminal inceleme yapılmadığını, iflas idaresi ve iflas masasına başvuru yapılıp yapılmadığı hususlarının araştırılmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sözleşmenin feshi nedeniyle terditli tapu iptal tescil ve tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

a. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 16.05.2019 tarihli ve 2018/13-977 E., 2019/572 K. sayılı kararı.

b. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un, "Ayıplı Mal" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası.

c. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Hukuk Genel Kurulunun 20/12/2013 tarihli ve 2013/23-131 E. 2013/1681 K. sayılı kararı).

2. Bu nedenle bozmaya uyularak verilen mahkeme kararı, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hakim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, bilirkişi raporunun açık, anlaşılır ve denetlenebilir olduğunun anlaşılmasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmektedir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliginden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu davacı yönünden açık, davalı yönünden kapalı olmak üzere,

01.10.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.