Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3525 E. 2024/2105 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Covid-19 pandemisi nedeniyle üniversite eğitiminin uzaktan yapılması sebebiyle davacının ödediği eğitim ücretinin bir kısmının iadesi talebi ve Tüketici Hakem Heyeti kararının iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tüketici Hakem Heyetlerine başvurularda, talep sonucunun değerinin belirtilmesi zorunlu olup, belirsiz alacak davalarında da asgari bir miktar üzerinden başvuru yapılması gerektiği, davacının da asgari bir miktar belirterek Tüketici Hakem Heyetine başvurması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi ek kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/634 E., 2023/789 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 11. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2022/85 E., 2023/12 K.

Taraflar arasındaki Tüketici Hakem Heyeti kararının iptali ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine kesin olarak karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince 03.02.2023 tarihli ek kararla kararın kesin olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin reddine dair ek karar verilmiştir.

03.02.2023 tarihli İlk Derece Mahkemesinin ek kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 09.05.2023 tarihli ek kararıyla kesin kararlardan olması nedeniyle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin 09.05.2023 tarihli ek kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalı üniversitede 2019-2020 bahar, 2020-2021 güz ve 2020-2021 bahar dönemlerinin uzaktan eğitim ile icra edilmesinden dolayı ödemiş olduğu okul ücretinden belirtilen dönemler boyunca Covid-19 önlemleri sebebiyle herhangi bir şekilde kullanma imkanı olmadığı laboratuvar ve kampüs binası giderleri gibi benzeri ücretlerin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müvekkiline geri ödenmesi gerektiğini, bu konuda Tüketici Hakem Heyetine yaptığı başvurunun reddine karar verildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin hizmet almamış olduğu ve 2019-2020 Bahar, 2020-2021 Güz ve 2020-2021 Bahar dönemlerinin uzaktan eğitim ile icra edilmesinden dolayı ödemiş olduğu okul ücretinden belirtilen dönemler boyunca Covid-19 önlemleri sebebiyle müvekkilinin herhangi bir şekilde kullanma imkânı olmadığı ya da kısıtlı kullandığı laboratuvar ve kampüs binası giderleri gibi benzeri ücretlerin bilirkişi kanalı ile hesaplanarak şimdilik 10.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müvekkiline iadesini, İstanbul Tüketici Hakem Heyetinin 16.08.2021 tarihli ve 007820210003288 karar numaralı kararının iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; müvekkili üniversitenin kamu tüzel kişiliğini haiz bir vakıf üniversitesi olması nedeniyle yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, ayrıca Hakem Heyeti kararına karşı davanın süresi içinde açılmaması nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, Hakem Heyetine itiraz davası ile alacak davasının birlikte açılamayacağını, davacı öğrencinin uzaktan eğitim hizmeti almasında müvekkili şirketin herhangi bir kusuru bulunmadığını, müvekkili üniversitenin davacıya sunmuş olduğu eğitim hizmetinde Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili yasal mevzuat gereği herhangi bir kusur bulunmadığını, kampüs ve laboratuvar kullanımı için bir ücret tahsili söz konusu olmadığını, kampüs ve laboratuvar kullanım için ek ücret tahsili yapılmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesinin 13.09.2021 tarihli ve 2021/727 E., 2021/913 K. sayılı ilamıyla; yetkili Mahkemenin İstanbul Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesiyle verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosyanın gönderildiği İlk Derece Mahkemesinin 12.01.2023 tarihli ve 2022/85 E., 2023/12 K. sayılı kararıyla; davacının 2020/2021 eğitim öğretim yılında pandemi nedeniyle yüz yüze eğitime verilen arada eğitimin uzaktan verildiği, pandemi nedeni ile yüz yüze eğitim verilmemesinin davalı üniversitenin takdirinde olmadığı, öğrencinin kaydını sildirmeyerek veya öğretim yılının bir kısmında başka bir okula kaydolmayarak uzaktan eğitime katıldığı, dolayısıyla davalı üniversitenin vermiş olduğu hizmette eksiklik veya ayıp bulunmadığı, üniversitedeki hocaların ders vermeye devam ettiği, üniversitenin de hocalara ücret ödemeye devam ettiği, ödenen ücretin içinde yemek vs. gibi eğitim ve öğretim dışında kalan herhangi bir tutar olmadığı için öğrencinin iadesini isteyebileceği bir tutar olmadığı gerekçesiyle davanın reddi ile, İstanbul İl Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının 16.08.2021 tarihli ve 007820210003288 karar sayılı kararının onanmasına karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 03.02.2023 tarihli ek kararıyla; Mahkeme kararının kesin olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin 03.02.2023 tarihli ek kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu, bilirkişi incelemesi yapılması talebiyle fazlaya ilişkin hakkı saklı tutularak alacak davası açıldığını ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 04.04.2023 tarihli ve 2023/634 E., 2023/789 K. sayılı kararıyla; Hakem Heyeti kararına itiraz üzerine verilen İlk Derece Mahkemesi kararının kesin karar niteliğinde olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin ek karara yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 09.05.2023 tarihli ek kararıyla; temyiz edilen kararın kesin kararlardan olduğu, dolayısıyla temyiz kanun yolunun caiz olmadığı, temyiz dilekçesinin kesin karara karşı verilmiş olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarlayarak, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Covid-19 nedeniyle faydalanamadığı hizmet bedelinin iadesi ve Tüketici Hakem Heyeti kararının iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un "Başvuru" başlıklı 68 inci maddesinin birinci fıkrası.

2. 21.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren (dava sırasında) Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği'nin "Başvuru" başlıklı 11 nci maddesi.

3. 21.09.2022 tarihli Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği'nin 20 nci maddesinin birinci fıkrası.

4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) "Belirsiz alacak davası" başlıklı 107 nci maddesi.

5. 6100 sayılı Kanun'un "Kısmi dava" başlıklı 109 uncu maddesi.

6. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2020 tarihli ve 2017/13-551 E., 2020/239 K. sayılı ilamı ile 24.06.2021 tarihli ve 2017/(13)3-2234 E., 2021/830 K. sayılı ilamı.

7. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 22.01.2024 tarihli ve 2023/3663 E., 2024/279 K. sayılı ilamı.

3. Değerlendirme

Dava dosyasının incelenmesinde; davacı vekilinin dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak dava açtığı, dava dilekçesinde davacı vekili tarafından "...Müvekkilim 08 02 2020 de 12 975,50 , 01.10.2020'de 13.774,50 ve 20.02.2021'de de 13.772,50 TL olmak üzere toplam 40.522,50 TL ödeme yapmıştır. Müvekkilin talebi asgari bir tutar olup uygulamada hali hazırda ücretin üçte ikisinin iadesi gerektiği yolunda Mahkeme ve Hakem Heyeti kararları mevcuttur..." açıklamasına yer verildiği, fazlaya ilişkin hakkını saklı tutsa da davacının talep edebileceği üst bedelin temyiz sınırının altında kaldığı, kaldı ki davacı vekilinin dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak talep ettiği 10.000,00 TL'nin Tüketici Hakem Heyetine başvuru sınırı içinde kaldığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2020 tarihli ve 2017/13-551 E., 2020/239 K. sayılı ilamı ile 24.06.2021 tarihli ve 2017/(13)3-2234 E., 2021/830 K. sayılı ilamlarında belirtildiği üzere tüketicinin gerek dava açarken (HMK m.119/1-d) gerekse Tüketici Hakem Heyetlerine başvururken (Yön. m.22) talep sonucunun değerini göstermek zorunda olduğu, ancak iddia konusu alacak değerinin dava veya başvuru sırasında belirlenmesi mümkün değilse yahut alacaklıdan bunu belirlemesinin beklenemeyeceği bir hâl söz konusu ise dava/başvuru belirlenebilen asgari bir miktar üzerinden yapılacağı, tüketicinin belirleyebildiği ve bu suretle dilekçesinde gösterdiği asgari miktar 6502 sayılı Kanun'un 68 inci, ilgili Yönetmelik’in 6 ncı maddesinde düzenlenen parasal sınır dâhilindeyse başvurunun Kanun'un amacına uygun şekilde öncelikle Tüketici Hakem Heyetleri nezdinde yapılması gerektiği, aksi yönde bir kabul kanun koyucunun belli parasal sınırlar için zorunlu çözüm yeri olarak öngördüğü Tüketici Hakem Heyetlerini işlevsiz hâle getirerek, belirsiz/kısmi alacak davası olarak açıldığı belirtilen her ihtilâfın mahkemeler önüne getirilmesine ve bu suretle kanun koyucunun amacına aykırı şekilde Mahkemelerin iş yükünün artmasına, uyuşmazlıkların daha geç çözümlenmesine yol açacağı, 6502 sayılı Kanun’un 72 nci ve 84 üncü maddelerine dayanılarak Tüketici Hakem Heyetlerinin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin hazırlanması sırasında da dikkate alındığı ve Yönetmeliğin 22 nci maddesinde de açıkça düzenlendiği anlaşıldığından davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesinin 09.05.2023 tarihli ek kararına yönelik tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesince verilen 09.05.2023 tarihli ek kararının ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,09.09.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.