Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3581 E. 2024/1627 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Miras bırakan ile davalı arasında yapılan traktör hissesi devir sözleşmesinin geçerliliği, pancar alacağının varlığı ve tarımsal sulama aboneliklerinin ortak mülkiyeti iddialarına ilişkin alacak ve tespit davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının traktör hissesinin devrine ilişkin talebi kabul ettiği ve bu hususun bozma kararında da açıkça belirtildiği hâlde, mahkemece davalının kabul beyanına rağmen bu talebin reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak ve sözleşmenin yerine getirilmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı adına kayıtlı traktör hissesinin davacıya devri konusunda 20.11.2015 tarihli sözleşmenin imzalandığını, davalı sözleşmeye uymadığı gibi pancar söküm makinesindeki hissesini 75 ton pancar karşılığında aldığı halde hiçbir ödeme yapmadığını; öte yandan davalının, müvekkilinin babası İsah ile masraflarını birlikte yaptıkları iki adet tarımsal sulama aboneliğinin davalı ve müvekkilinin babası adına olması gerekirken sadece davalının üzerine yaptırdığını ve müvekkilinin bu kuyuları kullanmasına ve tarlalarını sulamasına izin vermediğini ileri sürerek; sözleşmenin yerine getirilmesini ve traktördeki hissenin devrini, pancar alacağının ödemesini ve tarımsal aboneliklerdeki hisseleri devretmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; davaya cevap vermemiş, duruşmalarda ise traktörün devrini yapmaya hazır olduğunu, devre bir itirazı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 15.01.2021 tarihli ve 2018/46 E., 2021/10 K. sayılı kararıyla; davacının traktör hisse devrine yönelik talebinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, ispatlanamayan pancar alacağı talebinin reddine, aboneliğin tespiti talebinin ise hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 20.10.2021 tarihli ve 2021/1668 E., 2021/1850 K. sayılı kararıyla; davacının dava konusu traktöre yönelik talebinin terekeye döndürme ya da miras payları oranında tescil olmayıp kendi adına tescili olduğu, davaya konu alacağın miktar itibariyle senetle ispatının zorunlu bulunduğuı ve ayrıca yine talebe konu muhdesatın sahibine şahsi bir hak sağlayıp arzın mülkiyetinden bağımsız ayrı mülkiyet ya da sınırlı bir ayni hak sağlamayacağı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 24.02.2022 tarihli ve 2022/124 E., 2022/1573 K. sayılı ilamıyla; davacının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, "...2-TMK’nın 640/2 nci maddesine göre; “Mirasçılar terekeye elbirliği ile sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.”

Elbirliği mülkiyetinde esasında, mülkiyeti meydana getiren kişilerin hepsinin bir arada hak sahibi olmaları yer alır. Bu mülkiyette malikler paydaş değil, ortaktır. Tüzel kişiliğe sahip olmayan bu ortaklıkta, hakkın süjesi ortaklık olmayıp bir bütün halinde elbirliğiyle hareket etmek zorunda olan ortaklardır (MK. md. 640/1). Ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır.

HMK’nın "Mecburi dava arkadaşlığı" başlıklı 59 uncu maddesinde ise; "Maddi hukuka göre, bir hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi gereken hâllerde, mecburi dava arkadaşlığı vardır." hükmü düzenlenmiş bulunmaktadır.

Mecburi dava arkadaşları, ancak birlikte dava açabilir veya aleyhlerine de birlikte dava açılabilir. Bu tür dava arkadaşlığında, dava arkadaşları birlikte hareket etmek zorundadır. Ancak, duruşmaya gelmiş olan dava arkadaşlarının yapmış oldukları usul işlemleri, usulüne uygun olarak davet edildiği halde duruşmaya gelmemiş olan dava arkadaşları bakımından da hüküm ifade eder (HMK md. 60/1).

Taraf ehliyeti 6100 sayılı HMK'nın 114/ 1-d maddesi uyarınca dava şartlarından olup yine aynı yasanın 115/1 maddesi gereğincede kamu düzenine ilişkin olduğundan taraflarca ileri sürülmese dahi kendiliğinden gözönüne alınmalıdır. Ancak yine aynı Kanun'un 115/2 maddesi gereğince dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verilmeli, bu süre içinde bu dava şartı noksanlığının giderilmemesi halinde davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmelidir.

Davacı ile davalı arasında düzenlenen 20.11.2015 tarihli sözleşmeden davacının murisi ile davalı adına kayıtlı traktördeki davalı hissesinin davacının murisine satışının yapıldığı ve karşılığı 15.000,00 TL'nin davacı tarafından ödendiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki bu sözleşmeden ve dava dilekçesinden davacının traktör hissesi yönünden talebinin terekeye döndürme olduğunun kabulü gerekir, kaldı ki davalının da hissesinin devrine itirazı bulunmamaktadır.

Davacının tarımsal abonelikler yönünden talebinin de aboneliklerin masraflarının murisi ile davalı tarafından birlikte karşılandığının tespiti olduğu anlaşılmakla bu iki talebin nitelikleri gözetildiğinde tereke alacağı üzerinde mirasçıların elbirliği mülkiyetinin söz konusu olduğu ve mirasçılardan biri tarafından dava açılması nedeniyle mirasçının açtığı bu davayı yalnız başına yürütemeyeceği, davanın bütün mirasçılar ile birlikte yürütülmesi gerektiği açıktır.

Bu nedenle işbu davanın görülebilmesi için diğer mirasçıların davaya katılmalarının sağlanması veya TMK 640/3 maddesi gereğince terekeye temsilci tayin ettirmesi için davacıya uygun bir süre verilmesi gerekir. Eğer diğer mirasçılar davaya katılmaz ve yazılı muvafakat da vermezler ise, bu durumda davayı açan mirasçının terekeye bir temsilci tayin ettirmesi gerekir (TMK.640/3). Terekeye atanan temsilci, bir kısım mirasçının açtığı davaya icazet verirse davaya tereke temsilcisi tarafından devam edilir. Terekeye temsilci atanması ve tereke temsilcisinin davaya devam etmesi halinde de, ayrıca diğer mirasçıların davaya katılmalarına veya muvafakatlerinin alınmasına gerek yoktur.

Davayı açan mirasçı, kendisine verilen kesin süreye (HMK md. 94) rağmen diğer mirasçıların davaya katılmalarını veya muvafakat etmelerini sağlayamaz ve terekeye temsilci de tayin ettiremez veya terekeye atanan temsilci davaya icazet vermezse davanın reddine karar verilir.

Buna göre İlk Derece Mahkemesince; diğer mirasçıların davaya iştiraki ya da muvafakati sağlanmak suretiyle yargılama yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir..." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; pancar alacağı talebinin ispatlanamadığı, traktöre ilişkin sözleşmenin geçersiz olduğu, tarımsal aboneliklere ilişkin talep yönünden ise davalı ...'ın 29.09.2022 tarihli celsedeki beyanları dikkate alınarak kuyuların masraflarının ortaklaşa karşılandığı ve davalı adına yalnızca dava konusu bu iki aboneliğin bulunduğu gerekçesiyle; davalı adına kayıtlı iki adet tarımsal aboneliğin masraflarının muris ... ve davalı ... ile birlikte karşılandığının tespitine, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; Yargıtay bozma ilamına ve dosyada bulunan delillere aykırı karar verildiğini, dava konusu traktör için müvekkilden para aldığını ve traktörü devretmesi gerekirken bu işlemi gerçekleştirmeyen davalının hatalı olduğunu duruşmada kabul ettiğini, bu kabule rağmen Mahkemece sözleşmenin geçersiz olduğu gerekçesiyle red kararı verildiğini, davalının sözleşmeyi rızası ile yaptığını ve içeriğinin doğruluğunu kabul ettiğini, tarımsal aboneliklere ilişkin talebi konusunda sadece tespit kararı verilip devir kararı verilmediğini, tarımsal abonelik hissesinin devredilmesini ve aboneliğin ortak kullanılmasına hükmedilmesini talep ettiğini, traktördeki ve tarımsal sulama aboneliklerindeki davacılara ait hisselerin devri ve tescilinin gerektiğini, davalı taraf avukat ile temsil edilmediği halde lehine avukat vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı; eksik inceleme ile karar verildiğini, davaya esas olan masrafların tamamının davacıya yükletilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 77 vd. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca taraf teşkili sağlanmasına, tarımsal abonelik tesisi yönünden idareyi işlem tesis etmeye zorlayacak nitelikte karar vermeyecek olmasına göre; davalının tüm, davacının aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Taraflarca 20.11.2015 tarihinde yapılan adi yazılı sözleşmede, "... ve ... adına kayıtlı olan Landini Powerfarm 75 markalı traktördeki hissemin ...'e devri karşılığında Kerem Özmenden 15.000 TL ... olarak aldım..." şeklinde beyanın yazılı olduğu, Mahkemenin 14.01.2022 tarihli duruşmasında, davalı traktörün devri hususunda itirazının bulunmadığını ifade ettiği ve bu hususun bozma ilamında da açıkça ifade edildiği nazara alındığında, davalı traktörün devri hususundaki talebi kabul etmiştir. Mahkemece, davalının kabul beyanına rağmen bu talebin reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

3.Yargılama aşamasında kendisini vekil ile temsil ettirmeyen davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi de, usul ve kanuna aykırıdır.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

1. Davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.