"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/170 E., 2023/647 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/7 E., 2022/392 K.
Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen kurum işleminin iptali davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili asıl davada; müvekkilinin uzun süredir eczacılık yaptığını, müvekkili hakkında 10 adet reçete tahrif edildiği gerekçesiyle 2.371,54 TL reçete bedeli ve 2009 yılı eczane sözleşmesinin (6.3.15.) maddesi uyarınca reçete bedelinin 5 katı tutarında 11.857,70 TL cezai şart, 59 adet reçetenin sigortalının tedavisine dayanmadığı gerekçesiyle (6.3.19.) maddesine göre 5.202,20 TL reçete bedeli ve 52.022,00 TL para cezası ile sözleşmenin 2 yıl feshine karar verildiğini, ancak söz konusu sahte kupür veya sahte reçete veya sahte raporun eczacının kastı dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura etme işlemi gerçekleştirilmiş ise bu madde hükmünün uygulanmayacağını, eczane çalışanlarının ya da eczacının sanki bu rapor üzerindeki tahribatı yapmış gibi ellerinde hiçbir delil olmadan varsayımsal olarak hareket ederek müvekkili hakkında yukarıdaki hüküm gereğince sözleşmenin feshine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Kurumun öncelik ile bu protokolün ikinci fıkra hükmü dikkate alınmadan kriminal bir inceleme yapılmadan doğrudan eczanenin kastı diyerek bu hükmün uygulanmasının protokole aykırılık teşkil ettiğini, kurum zararının oluşmadığını ileri sürerek; 09.11.2010 tarihli sözleşmenin 2 yıl süre feshi ve kesilen 52.022,00 TL'lik cezai işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili birleşen davada; reçete bedelleri ve ceza bedeli olarak istenen 2.371,54 TL, 11.857,70 TL ve 5.202,20 TL cezai işlemlerin iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; müvekkili kurum işleminin hukuka uygun olduğunu, 10 adet reçetede tahrifat yapıldığı ve 59 adet reçetenin de hastaların bilgisi dışında düzenlendiğinin tespit edildiğini savunarak, davalarının reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin 20.10.2020 tarihli ve 2010/520 E., 2020/198 K. sayılı kararıyla; sonradan yürürlüğe giren 2012 yılı Eczane protokolü (5.3.10) maddesinde davacı hakkında müeyyideye gidilmesi için eczacı ve çalışanlarının kurumu zarar uğratmak amacıyla kasıtlı olarak işlem gerçekleştirilmesi gerektiği, sahte kupür, sahte reçete veya sahte raporun eczacının kastı dışında üçüncü kişilerin dahli ile kuruma fatura edilmesi halinde madde hükmü uygulanmayacağı, davacı eczacının sahtecilik fiiline iştirakinin dosya kapsamında da saptanmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 16.12.2021 tarihli ve 2021/389 E., 2021/2179 K. sayılı kararıyla; hukuk hakiminin ceza mahkemelerinin beraat kararlarıyla bağlı olmaması ve cezai işlemin dayanağının özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle İlk Derece Mahkemesince doktor, eczacı ve hesap bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetinden 2010-2012 ve 2016 yılı eczane protokolü kapsamında davacı hakkında uygulanan cezai işlemin yerinde olup olmadığı, davacının cezai işlemin dayanağı olan olaylara iştirakinin olup olmadığı konularında denetime elverişli rapor alarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile karar kaldırılarak yargılamanın yapılması için dosyanın gönderilmesine karar verilmiştir.
3. İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ceza yargılamasının bekletici mesele yapılmış olmasına karşın ceza dosyasında bir kısım sanıklar hakkında zamanaşımı nedeniyle düşme, bir kısım sanıklar hakkında ise beraat kararı verilmiş olması, ceza dosyasındaki deliller ve dinlenen tüm tanık beyanları incelendiğinde; davacı eczacının sonradan yürürlüğe giren 2012 yılı Eczane protokolü (5.3.10) maddesinde davacı hakkında müeyyideye gidilmesi için eczacı ve çalışanlarının kurumu zarar uğratmak amacıyla kasıtlı olarak işlem gerçekleştirilmesi gerektiği, sahte kupür, sahte reçete veya sahte raporun eczacının kastı dışında üçüncü kişilerin dahili ile Kuruma fatura edilmesi halinde madde hükmü uygulanmayacağı, davacı eczacının sahtecilik fiiline iştirakinin dosya kapsamında da saptanmadığı, davalı Kurumun işleminin değişen protokol hükümleri nedeniyle yerinde olmadığı, gerekli olan şartların davalı tarafça yerine getirilmeksizin tahakkuk ve sözleşme yasağına dair karar alındığı, her ne kadar kaldırma kararının kesin olması nedeniyle bilirkişi raporu alınmış ise de protokollerin yorumlanması bakımından ilk kararla aynı yönde bilirkişiler tarafından açıklama yapıldığı gerekçesiyle; asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı kabulüne, asıl dava bakımından davalı Kurumun 52.022,00 TL cezai şart, sözleşmenin feshi ve 2 yıl süreyle sözleşme yasağına dair 09.11.2010 tarihli ve 17.210.36 sayılı işleminin iptaline, birleşen dava bakımından işleme konu 2.371,54 TL ve 5.202,20 TL reçete bedelleri, 11.857,70 TL cezai şart işlemlerinin iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının protokol hükümlerine aykırı faaliyetleri tespit edilmesi nedeniyle hakkında protokoller uyarınca sözleşmenin feshi ve cezai şart işlemlerinin uygulanmasına karar verildiğini, Kurum işlemlerinin yürürlükte olan sözleşme uyarınca uygulandığını, dosyada bekletici mesele yapılan Kocaeli 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/201 E. sayılı dosyasında sanık olarak yargılanan davacı hakkında resmi belgede sahtecilik, kamu kurumu zararına dolandırıcılık suçundan zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verildiği, dosyada alınan bilirkişi heyet raporuna karşı itirazlarının dikkate alınmadığını, davacının beyanları doğrultusunda tanzim edildiğini, hasta yakınına teslim edilmeyen reçetelerin sahte imza ile Kuruma fatura edildiğini, davacı yanın müvekkili Kurumun zararına neden olduğunu, davacı imzalayarak kabul ettiği sözleşme hükümlerine uymakla yükümlü olup kurum işlemi protokol hükmünü uygulamaktan ibaret olduğunu, sonradan mevzuatta ya da protokollerde yapılan değişiklikler nedeniyle Kurum işlemlerinin hukuka ve sözleşmeye aykırı olduğu sonucuna varılamayacağını, ayrıca 2009 yılı Protokolünün dava konusu olan (6.3.15) maddesinin sonraki protokollerde de düzenlendiğini, bu maddeye değinilmediğini, ayrıca Kocaeli Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından dosyaya gönderilen 02.03.2020 tarihli yazı ile davacı tarafından 2009 yılı sonrası protokolleri çerçevesinde işlem yapılması talebini içerir bir başvuru yapılmadığı belirtildiğini beyan ederek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece, tüm dosya kapsamı gözetilerek, davacının haklı olduğu kanaatiyle asıl ve birleşen davaların kabulüne şeklinde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleşen davada uyuşmazlık, davalı Kurumun 09.11.2010 tarihli yazısı ile sözleşmenin feshi ve cezai şarta dayalı işlemlerinin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, protokol hükümlerine, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına, sahtecilik ve tahrifatın eczacı ya da çalışanları tarafından yapıldığının davalı Kurum tarafından ispat edilememesine göre, davalı vekili tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.09.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.