Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3646 E. 2023/2784 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kiralananın tahliyesinden sonraki hasarlı durumundan dolayı kiracıdan tazminat istenmesi üzerine, hasarın olağan kullanım aşınması mı yoksa hor kullanım sonucu mu olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hakkın ihlal edilerek hükmedilen tazminat miktarının önceki kararda belirlenen miktarı aşması ve Hukuk Genel Kurulu bozma ilamına uygun bir bilirkişi incelemesi yapılmadan hor kullanım tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek, yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/2197 E., 2023/924 K.

DAVA TARİHİ : 08.07.2013

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; murislerine ait apartmanın 06.07.1987 tarihli sözleşmeyle davalıya kiralandığını, taşınmazın 30.04.2013 tarihinde tahliye edildiğini, kiraya verildiğinde henüz inşaatı yeni bitmiş bir bina iken hor kullanım sonucunda büyük ölçüde yıpratılarak teslim edilen kiralananın bu hâliyle herhangi bir amaç için kullanılmasının mümkün olmadığını, tümüyle tadil edilmesi gerektiğini, bu kapsamda yapılacak bir tadilatın yaklaşık 350.000,00 TL bedele mal olacağının yapılan tespit sonrasında alınan bilirkişi raporuyla belirlendiğini ileri sürerek; raporda belirtilen 47.369,00 TL ile hasar tespit masrafı 649,00 TL toplamı olan 48.019,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişler, 08.03.2023 tarihli dilekçe ile dava değerini 131.948,48 TL olarak ıslah etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı; hor kullanma iddialarının gerçeği yansıtmadığını, yirmi altı yıl işyeri ve misafirhane olarak kullanılan bir binanın yıpranmasının olağan olduğunu, faydalı giderler yapılarak binanın değerinin arttırıldığını, binayı baştan inşa eder gibi hesaplama yapan tespit raporunu kabul etmediklerini, raporda yıpranma payının dahi göz ardı edildiğini, yıllara bağlı olarak ekonomik ömrünü tamamlayan bataryalar, tesisat ve seramikler gibi parçaların davacıdan bedel istenmeksizin yenilendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 29.04.2014 tarihli ve 2013/487 E., 2014/353 K. sayılı kararıyla; kiralananın hor kullanılmadığı, yıpranmanın kiralama süresi gözetildiğinde kaçınılmaz olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesinin 01.10.2015 tarihli ve 2014/9783E., 2015/7823 K. sayılı ilamıyla; "...Taşınmazın tahliyesinden hemen sonra ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/6 D.... sayılı dosyasında yapılan delil tespiti sonucu alınan bilirkişi raporu ile Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu arasında çelişki oluştuğundan, gerekirse mahallinde tekrar keşif yapılmak suretiyle bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir." gerekçesiyle, davalının temyiz itirazları incelenmeksizin karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 24.01.2017 tarihli ve 2016/512 E., 2017/134 K. sayılı kararla; davalının kiralananı hor kullandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 47.369,88 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 20.06.2018 tarihli ve 2017/11846 E., 2018/6810 K. sayılı ilamla;"...Bozma ilamına uyulduğu halde gereğinin tam olarak yerine getirilmediği, bu itibarla, Mahkemece, gerekirse yeniden mahallinde keşif yapılmak suretiyle konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bir heyetten bozma ilamı doğrultusunda rapor alınarak kiralanandaki hasarların hangilerinin hor kullanım, hangilerinin olağan kullanımdan kaynaklandığı ayrı ayrı tespit edildikten sonra, hor kullanmadan kaynaklanan hasar bedeli kalem kalem ayrıntılı şekilde, m2, büyüklük, model, marka birim fiyatları vs. gibi özellikleri tespit edilmeli, tespit edilen hasarlı yerler ve malzemelerin yıpranma payları düşülerek, Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir. " gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

C. Üçüncü Bozma Kararı

1. Mahkemenin 14.01.2020 tarihli ve 2020/1959 E., 2020/3728 K. sayılı kararıyla; önceki gerekçe yanında, dava konusu taşınmazın yargılama süreci içerisinde tümüyle yenilenmiş olması nedeniyle tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda tespit edilen hor kullanmaların aksi yönde delil tespitinin artık fiilen mümkün olmadığı belirtilmek suretiyle; önceki kararda direnilmesine, davanın kısmen kabulü ile 47.369,88 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 31.05.2022 tarihli ve 2020/3-361 E., 2022/787 K. sayılı ilamıyla; kira sözleşmesine konu binanın tamamen yenilenmiş olması nedeniyle artık taşınmaz başında yeniden keşif icra edilmesinin herhangi bir anlam ifade etmeyeceği, bu nedenle kiralananın ilk teslim anında yapılan tespit raporunda belirlenen eskime/hasar/yıpranma olguları üzerinden hareket edilerek yapılacak bir bilirkişi incelemesiyle, bunlardan hangilerinin olağan kullanımın dışında hor kullanıma bağlı ortaya çıktığının, taraf itirazlarını karşılar ve denetime elverişli şekilde tespit edilmesi ve açıklanan hükümlerle taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalının sorumluluğunu gerektiren zararın, yıpranma payı da göz önünde bulundurularak bir karar verilmesi gerekirken, Mahkemece bu hususlar tartışılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı şirketin kiraladığı taşınmaza verdiği zararı gidermediği, taraflar arasındaki sözleşmede kiracının taşınmazı devraldığı gibi bırakması gerektiği, bilirkişi raporu ile davalının taşınmazı verdiği zararın hesaplandığı ve raporun karar vermeye yeterli olduğu gerekçesiyle; davacının ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne, 131.949,48 TL hasar bedelinin 47.369,88 TL'sinin dava tarihinden, 83.930,00 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı; kiracının ancak hor kullanımdan kaynaklı sorumlu olabileceğini, somut uyuşmazlıkta ise kiralanana değerini artırıcı tadilat yapıldığını, bozma üzerine dosyaya kazandırılan raporda da hor kullanıma dayalı tespit bulunmadığını, kiralananın uzun süre kullanıldığını, hor kullanmanın ispat edilemediğini, hangi masrafların hor kullanmadan kaynaklandığının ve ne şekilde kullanılsaydı iddia edilen hasarların oluşmayacağının netleştirilmediğini, ayrıca davacının ıslah dilekçesi ile dolar endeksi talebinden vazgeçmesi nedeniyle aleyhine hüküm kurulduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kiralananın hor kullanılması iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Taraflardan yalnız birinin hükmü temyiz etmesi ve kararın Yargıtay tarafından lehine bozulması halinde, kararı temyiz eden taraf lehine bir usuli kazanılmış hak doğmuştur. Bozma sonrasında mahkemece, temyiz eden lehine oluşan usuli kazanılmış hakkı ihlal edecek şekilde karar verilmesi, usule ve kanuna aykırıdır.

3. Değerlendirme

1. Mahkemece verilen 24.01.2017 tarihli ikinci kararda; davanın kısmen kabulü ile 47.369,88 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine dair hüküm kurulmuş; bu karar sadece davalı tarafından temyiz edildiğinden, hüküm altına alınan miktar yönünden temyiz eden davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur.

2. Buna göre Mahkemece; 24.01.2017 tarihli kararda hükmedilen alacak kalem tutarları ile sınırlı olacak şekilde karar verilmesi gerekirken, davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilerek, 131.949,48 T'nin tahsiline karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

3. Bundan ayrı, direnme kararı üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından verilen bozma ilamında; tespit raporunda belirlenen eskime/hasar/yıpranma olguları üzerinden hareket edilerek yapılacak bir bilirkişi incelemesiyle hor kullanım olup olmadığının belirlenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Davadan önce yapılan delil tespiti sonucunda alınan rapor ile tüm bakım onarım bedeli KDV dahil 47.369,00 TL olarak hesaplanmıştır. Mahkemenin hükmüne esas aldığı bilirkişi raporunda ise, tüm bakım onarım bedeli KDV dahil 131.948,49 TL olarak belirlenmiş olup, hor kullanma tazminatı bakımından raporlar arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulması da doğru olmamıştır.

4. Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA,

2. Bozma sebebine göre, davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,

İstek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.