Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3659 E. 2024/1836 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve bağlı kredi sözleşmesinin feshi, ödemelerin iadesi ve borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede kararlaştırılan teslim süresinin aşılarak feshin haklı olduğu, kullanılan kredinin bağlı kredi niteliğinde olduğu ve hükme esas bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, ödemelerin istirdatı ve menfi tespit davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ...Ş. vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının davalı şirketin İnnovia ...isimli konut projesinden daire satın aldığını, proje destekçisi Türkiye Halk Bankasından 183.370,00 TL kredi kullanarak davalı şirketin hesabına aktardığını, Sakarya 6. Noterliğinde 11.10.2016 tarihli ve 18324 yevmiye numarası ile Düzenleme Şekline Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi imzalandığını, 18.10.2016 tarihinde davalı inşaat firmasına 97.730,00 TL ödeme yaptığını, 53.177,30 TL de kredi ödediğini, teslim tarihinin 24 ay olarak belirlendiği halde imza tarihinden itibaren 29 ay geçtiğini davalı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve davalı banka ile imzalanan bağlı kredinin feshine, davacı tarafından ödenen 151.907,30 TL'nin denkleştirici adalet ilkesi çerçevesinde dava tarihindeki ulaştığı değerin tespiti ve tespit edilen değer üzerinden dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile toplam alacak değerini 199.427,17 TL ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili; müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, taşınmaz ile ilgili davalı bankanın herhangi bir yönlendirmesi bulunmadığı gibi söz konusu kredinin ilgili konutun satın alınması ya da davalı inşaat firması ile satış sözleşmesi yapılması şartı ile de verilmediğini, müteselsil sorumluluğun mümkün olmadığını, davacının ilgili yasal mevzuat ile kendisine tanınan sözleşmeden dönme seçimlik hakkını bugüne kadar kullanma talebinde bulunmadığını, davacının diğer davalı inşaat firması ile akdetmiş olduğu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile belirlenen teslim tarihinin geçmiş olduğuna ilişkin iddiasının tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının davalı bankaya yapmış olduğu ödemelerin avans faizi ile iadesine ilişkin talebinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı Yeşil GYO A.Ş. vekili; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 10. maddesinin davacı yana fesih yetkisini gecikmenin 12 ayı geçmesi halinde tanımakta olduğunu, söz konusu sürelerin henüz dolmadığını, müvekkili şirket ile bankanın müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu şeklindeki iddianın ve haksız faiz taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, vekil edene yapılan ödemelerin kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; konut kredisi sözleşmesinde taşınmaz bilgilerinin yazıldığı, sözleşmede bağlı krediden ve bağlı krediden dönülmesi halinde bankaya haber edilmesinin düzenlendiğinden kredinin bağlı kredi olduğu, davanın banka ve diğer davalı şirket bakımından ticari dava olduğundan avans faizi uygulanması gerektiği, bağlı kredilerde sözleşmeden dönülmesi halinde mütesesil sorumluluk olduğu, davacının, sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği ve ödediği bedeli denkleştirici adalet ilkesi ile talep etmesinin haklı olduğu, bilirkişi raporunun da denkleştirici adalet ilkesine uygun hesaplama içerdiği, davacı, dava dilekçesi ile davalı bankaya 183.370,00 TL borçlu olmadığının tespitini talep etmiş olup, davacının davalı bankaya 130.192,70 TL borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerektiğinden, davanın kısmen kabulüne karar verildiği ancak dava değeri üzerinden açılan dava hakkında tam kabul kararı verildiğinden, davalı banka lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Sakarya 6. Noterliğinin 11.10.2016 tarihli ve 18324 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile, 11.10.2016 tarihli OF00217 kredi hesap numaralı kredi sözleşmelerinin iptaline, davacının 98.700,00 TL davalı Yeşil Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı'na borçlu olmadığının tespitine, davacının davalı Bankaya 130.192,70 TL borçlu olmadığının tespitine, 151.907,30 TL'nin dava tarihinden 47.519,87 TL'nin ıslah tarihi olan 09.09.2020 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ...Ş. vekili ve katılma yoluyla davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; bilirkişinin 24.02.2021 tarihli raporu ile denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplama yaptığını, bilirkişi raporu ile karar tarihi arasında 1 yıl 8 ay 10 gün geçtiğini, karar tarihine en yakın tarih itibariyle denkleştirici adalet ilkesi gereğince tekrar hesaplama yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili; davacıya verilen kredinin bağlı kredi olmadığını, müvekkili bankanın diğer davalı ile birlikte müteselsilen ve müştereken sorumlu tutulmasının ve faize karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, sözleşmede belirlenen teslim süresinin dolmadığını, kredi sözleşmesinin tüm hüküm ve sonuçları ile iptaline ilişkin karar verilmişken tekrar bir menfi tespit hükmü kurulmasının hatalı olduğunu, davanın kısmen kabul ile fazlaya ilişkin hakların reddine karar verilmesine rağmen, reddedilen kısım açısından vekil eden banka lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin ve davanın açılmasına bankanın sebebiyet vermediğinden aleyhe yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Davacının, bağımsız bölümü 282.107,00 TL bedelle satın aldığı, teslim tarihinin 04.10.2016 tarihli sözleşmenin imza tarihinden itibaren (24) ay olduğu, dava tarihinden önce (24) aylık sürenin dolduğu, davacının sözleşme imzalandıktan sonra satış bedeli olarak davalı satıcı şirkete 98.730,00 TL ödeme yaptığı, kalan kısım için diğer davalı bankanın Arifiye Şubesi'nden bu projeye özel 11.10.2016 tarihli konut finansman sözleşmesi ile konut kredisi kullanıldığı, kredi sözleşmesinde taşınmaz bilgileri yazılarak taşınmazın belirli hale getirildiği, bağlı kredide sözleşmeden dönülmesi halinin düzenlendiği, kredi ödeme tablosunda kredi türünün "Yeşil GYO Arifiye" olarak yazıldığı bağlı kredi şartlarının yerine geldiği, sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihinin 04.10.2018 tarihi olup, davanın 20.03.2019 tarihinde açıldığı, dosyadaki bilirkişi raporuna göre, taşınmazın keşif tarihinde dahi teslime hazır olmadığının belirlendiği, davacının, sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği ve ödediği bedeli denkleştirici adalet ilkesi ile talep etmesinden haklı olduğu, alınan bilirkişi raporunun da gerekçeli, denetime elverişli ve denkleştirici adalet ilkesine uygun hesaplama içerdiği, davalıların tacir olup, aleyhlerine hükmolunan alacak kalemlerine ticari avans faizi işletilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, davalı bankanın 6502 sayılı Kanunu'n 35/2 nci maddesi uyarınca müteselsilen sorumluluğunun bulunduğu ve sorumluluğunun kredi miktarı ile sınırlı olduğu, istirdat hükmünde davalı bankanın sorumlu olduğu miktar belirtilmeksizin infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, davacı lehine takdir edilen vekalet ücreti davanın bankanın sorumluluğu kredi tutarıyla sorumlu olduğu belirlemesiyle bu miktarla sorumlu tutulmasında isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece kurulan hükümde yanılgılı değerlendirmeyle dava dilekçesi ile davalı bankaya 183.370,00 TL borçlu olmadığının tespitini talep edilmesi sebebiyle davacının davalı bankaya 130.192,70 TL borçlu olmadığının tespiti ile davanın kısmen kabul kararı verilmiş ise de bu farkın ödenen 53.177,30 TL'lik ödemenin denkleştirici adalet ilkesi gereği tespit olunan tutardan düşülmesi sonucunda oluşan bedel olduğunun gözardı edilmesinden kaynaklandığı, mahkemece sonuç itibariyle doğru olarak davalılar lehine vekalet ücreti takdir olunmadığı, yargılama giderinin tümünden davalılar sorumlu tutulduğu ancak bu durumun kamu düzenine aykırılık oluşturduğu davacının istinaf sebeplerinin yerinde bulunmadığı gerekçesiyle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davanın kabulü ile, davacı ile davalı Yeşil Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı arasında imzalanan Sakarya 6. Noterliğinin 11.10.2016 tarihli ve 18324 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacı ile davalı ... Bank arasında imzalanan 11.10.2016 tarihli kredi sözleşmelerinin iptaline, davacının sözleşmeler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davacının ödediği denkleştirici adalet ilkesince hesaplanan 151.907,30 TL'nin dava tarihinden 47.519,87 TL'nin ıslah tarihi olan 09.09.2020 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (davalı bankanın sorumluluğunun çekilen kredi miktarı olan 183.370,00 TL sınırlı olmak kaydıyla) davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı Banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ve davalı banka ile yapılan kredi sözleşmesinin feshi, sözleşmeler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti, yapılan ödemelerin iadesi, istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un "Bağlı krediler" başlıklı 35 inci maddesi, "Ön ödemeli konut satış sözleşmeleri" başlıklı 40 ncı ve devamı maddeleri,

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle sözleşmede kararlaştırılan sürenin aşılması nedeniyle feshin haklı olduğu, davalı bankadan kullanılan kredinin bağlı kredi olduğunun sabit olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı hususlarının anlaşılmasına göre davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.