Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3660 E. 2024/2707 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet sözleşmesinden kaynaklı özen yükümlülüğünün ihlali ile tedavide hata yapıldığı iddiasına dayalı maddi tazminat istemi.

Gerekçe ve Sonuç: Hekimin, Adli Tıp Kurumu ve bilirkişi raporlarına göre, tıbbın gereklerine uygun tanı, tedavi ve tedavi sonrası izlem yükümlülüğünü yerine getirdiği, yapılan girişimlerin tıp kurallarına uygun olduğu, herhangi bir dikkat ve özen eksikliğinin bulunmadığı ve aydınlatılmış onamın alındığı gözetilerek, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/104 E., 2023/541 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 2. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2017/627 E., 2022/290 K.

Taraflar arasındaki maddi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; davacıların murisi ...'in 03.01.2011 tarihinde iş yerinde rahatsızlanması sonucu Kocaeli Özel ... Hastanesine kaldırıldığını ve yapılan operasyon sonrasında yanlış/eksik tedavi uygulanması sonucu 11.02.2012 tarihinde yaşamını yitirdiğini, meydana gelen ölüm olayının tıbbi uygulama sürecindeki (anamnez-tanı-tedavi-izlem) yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle olduğunu, kalp damarlarına stent takılması amacıyla operasyon gerçekleştiğini, söz konusu operasyon esnasında hastanın kalp damarının yırtıldığını ve yoğun bakıma kaldırıldığını, tüm bu işlemler yapılırken hasta yakınlarına haber dahi verilmediğini, rızaları olmadan ve imzaları alınmadan hastanın söz konusu operasyona alındığını, hasta taburcu olduktan sonra başka bir sağlık kuruluşunda hastaya stent takıldığı esnada damar yırtılması gerçekleştiği teşhisinin konulduğunu, tüm bu süreçte çektiği eziyetler ve ardı ardına gelen müdahalelerin hastada psikolojik travma yarattığını, hastaneden taburcu olduktan sonra hastanın sürekli kontrol altında tutulduğunu, bu süreçte rahatsızlığının arttığını ve son kontrole gidildiğinde ayağında bir morluk görüldüğünü, ayağındaki morluğun hayati tehlikeye sebep olacağının belirtildiğini ve hastanın 1 bacağının kesildiğini, hastanın bu ameliyattan yaklaşık 1 saat sonra vefat ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, hastaya gerekli tedavinin uygulandığını, yakınlarına bilgi verilip gerekli onamların alındığını, bir tibbi işlem neticesinde komplikasyon oluşmasının tıbbi hata olarak değerlendirilemeyeceğini, hastane ve doktorun gerekli tedavi ve işlemleri yerine getirdiğini belirterek ,davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu olayda doktorun teşhis, tedavi, hastaya uyguladığı tutum ve davranışında bir kusuru olmadığı, ameliyat sonrasında sinirde hasar olduğu anlaşılmış ise de komplikasyon olduğundan yapılan işlemlerin tıbben uygun olduğu, hatalı ve özen eksikliği içeren bir tıbbi uygulamanın olmadığı, davalı doktor ve hastanenin özen yükümlülüğünü ihlal etmediği, davalı doktorun uyguladığı tedavinin tıbbın gerek ve kurallarına uygun olduğu anlaşıldığından ATK raporları ve Tıp Fakültesi Hastanesi bilirkişi heyetinden alınan raporların karar vermek için yeterli olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili; müteveffaya kaldırıldığı davalı hastanede kalp damarlarına stent takılması amacıyla yapılan operasyon sırasında kalp damarlarının yırtıldığını ve yoğun bakıma kaldırıldığını, bu işlemler yapılırken hastane tarafından müteveffanın hiçbir yakınına bilgi verilmediğini, rızaları olmadan ve imzaları alınmadan hastanın söz konusu operasyona alındığını, davalıların müteveffa için gereken ve öngörülebilen hiçbir önlemi almadığını, operasyon sonrasında gerekli dikkat ve özeni göstermeyip yanlış/eksik tedavinin uyguladığını, davalılar müteveffayı hastalığının hiçbir aşamasında aydınlatmadığını, müteveffa taburcu olduğunda dahi stent takma işlemi esnasında aort damarında yırtık meydana geldiği hakkında kendisine bilgi verilmediğini, hastanın baş dönmesi, halsizlik gibi şikayetlerle işyeri hekiminin fark etmesi sonucunda başka bir hastanede damarında yırtık meydana geldiğini öğrendiğini, hasta ve doktorun kusurlu olduğunu belirterek, Mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu hastanede yapılan operasyon öncesi davacıların yakını ... imzasını taşıyan onam formu ile davacıların yakınının rızasının alındığı, işlem sırasında ortaya çıkabilecek komplikasyonlar hakkında yazılı olarak bilgilendirildiği, yargılama sırasında alınan birbirini teyit eden bilirkişi raporları ile yapılan işlemlerin tıp kurallarına uygun olduğu, aydınlatılmış onam yükümlülüğünün yerine getirildiği, Mahkemece dosyada bulunan delillerin takdirinde hata yapılmadan iddia ve savunma ile birlikte hukuka uygun şekilde değerlendirildiği gerekçesiyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde bildiridiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet sözleşmesinden kaynaklı özen yükümlülüğünün ihlali ile tedavide hata yapıldığı iddiasına yönelik maddi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "vekalet sözleşmesinin tanımı" başlıklı 502 nci ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle Adli Tıp Kurumu ve bilirkişi kurul raporlarında, hekimin tıbbın gereklerine uygun şekilde tanı-tedavi ve tedavi sonrası izlem yükümlülüğünü yerine getirdiği, bu kapsamda ön görülen risk ve komplikasyonlar açısından tedavi aşamasında yapılan girişimlerin tıp kurallarına uygun olduğu ve herhangi bir dikkat ve özen eksikliğinin bulunmadığının bildirildiği, 03.01.2011 tarihli aydınlatma onam formunda ve 03.01.2011 tarihli stend istek formunda muris ... imzasının yer aldığının anlaşılmasına göre de davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.