Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3663 E. 2024/279 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Özel okulun pandemi döneminde yüz yüze eğitime ara vererek uzaktan eğitim yapması nedeniyle, veli tarafından ödenen eğitim ücretinin iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kısmi dava açması ve talep edebileceği miktarın Tüketici Hakem Heyeti’nin görev alanına girmesi nedeniyle, davanın öncelikle hakem heyetine başvurulmadan açılmış olması hususu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2022/52 E., 2023/192 K.

Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen alacak davasında davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin oğlu...'ı 2019 - 2020 ve 2020 - 2021 yılı için ABC Koleji'ne kayıt yaptırdığını, ancak Covid 19 nedeniyle 2020 yılı Mart ayından itibaren uzaktan eğitime geçildiğini, örgün eğitimin hiçbir sosyal ve eğitimsel faaliyetinden yararlanılamadığını, 2019 -2020 yılı eğitim ücretini 20.05.2019 - 20.06.2019 tarihlerinde toplam 19.060,00 TL olarak ödediğini, bu dönem için sadece yemek ücretinin iade edildiğini, eğitim ücretine yönelik hiçbir iade yapılmadığını, 2020 - 2021 eğitim dönemi için ise 31.01.2020 tarihinde 22.364,00 TL'yi nakit olarak ödediğini, söz konusu eğitim yılı için yemek ücreti ve KDV iadesi olarak toplamda 4.198,00 TL'nin iade edildiğini, fakat eğitim ücretine yönelik herhangi bir ödeme yapılmadığını, uzaktan eğitime geçilmesi nedeniyle düşündüğü hizmeti alamadığını, tüm dünyayı etkisi altına alan Covid 19 nedeniyle Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile getirilen düzenlemeler kapsamında tüm eğitim kurumlarında yüz yüze eğitime son verildiğini, bu karara paralel olarak davalı kurumun da eğitime yüz yüze devam etmediğini, sebepsiz zenginleşme ve hakkaniyet gereğince örgün eğitimle uzaktan eğitim arasındaki farkın davalı tarafça ödenmesinin gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere şimdilik, 100,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; Davacı vekili 07.02.2023 tarihli ıslah dilekçesiyle; talebini 2.009,69 TL olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili süresinden sonra verdiği cevap dilekçesiyle; davacının velisi olduğu...'ın müvekkili okulda eğitim gördüğünü, uzaktan eğitimin yasal düzenlemeler ile kabul edilen bir eğitim türü olduğunu, uzaktan eğitim ile sözleşme gereği yüklenilen edimin yerine getirildiğini, ...'ın 2019 - 2020 yılı kayıt bedelinin 23.110,00 TL olduğunu, yemek hizmetinin alınmadığı günler için 1.050,00 TL indirim yapıldığını, ön ödeme planına yansıtıldığını, 2020 - 2021 döneminde ise kayıt bedelinin 26.158,00 TL olduğunu ve 1. Dönem 21-30 Eylül 2020, 01-30 Ekim 2020 ve 02 - 13 Kasım 2020 arasındaki tarihlerde 39 iş günü online eğitim verildiğini, 2. Dönem ise 8 Şubat - 7 Haziran arası online eğitimin gerçekleştirildiğini, KDV'nin %1'e indirilmesinden kaynaklı 1.450,00 TL indirim yapıldığını ve hiçbir zorunluluk olmamasına ve online eğitim mevzuatı ile yüz yüze eğitimin denk sayılmasına rağmen müvekkili tarafından velileri zor durumda bırakmamak adına tamamen ihtiyari olarak toplam 8.649,00 TL indirim gerçekleştirildiğini, 2020-2021 yılı eğitim öğretim ücretinin 17.507,00 TL olarak revize edildiğini, davacının yapılan bu iade tutarlarından tam olarak bahsetmediğini, kötü niyetli ve hukuka aykırı bir şekilde tekrar iade talep ettiğini, iki yıl için ihtiyari indirimler, KDV indirimi ve diğer yasal indirimler toplamının 10.000,00 TL'nin üzerinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; eldeki davada tüm dünyayı etkisi altına alan Covid -19 salgını ile 16.03.2020 tarihinden sonra davalı şirketin hizmet sağladığı eğitim kurumunun alınan tedbirler kapsamında kapatıldığı, online canlı ders eğitimine geçildiği, bu durumda yüz yüze eğitmin yerini online eğitim almış olduğu, online eğitimin yüz yüze eğitime denk olabilmesi için aynı şart ve koşullarda derslerin işlenmesi gerektiği, bilirkişi raporunun denetime elverişli ve gerekçeli olarak hazırlandığı, alınan hizmet ile alınması gereken hizmete oranla %30 oranında eğitim bedelinde indirim yapılmasının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 2.009,69 TL'nin arabulucuya başvuru tarihi olan 27.12.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. KANUN YARARINA TEMYİZ

A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri

Adalet Bakanlığınca; Mahkemece Tüketici Hakem Heyetine başvuru yapılmadan doğrudan dava açılmış olması nedeniyle davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmiş olmasının doğru olmadığı ve yine eğitim hizmetinin şekil ve kapsamının kamu otoritesi tarafından belirlendiği, davalı tarafından pandemi nedeniyle yüz yüze eğitime verilen arada dava dışı çocuğa Milli Eğitim Bakanlığının almış olduğu karar gereğince belirlenen şartlarda eğitimin uzaktan verildiği, eğitim hizmetine ilişkin borcun yerine getirilmesinde kısmen veya tamamen imkansızlık yahut aşırı ifa güçlüğünün söz konusu olmadığı, davalının eğitim hizmetine ilişkin sözleşmeden doğan edimini uzaktan eğitim vermek suretiyle yerine getirdiği dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı bulunduğunu ileri sürülerek kararın kanun yararına bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının çocuğunun davalının işlettiği özel okulda 2019/2020 ve 2020/2021 eğitim ve öğretim yılı için pandemi döneminde eğitime ara verilen dönem için yapılan uzaktan eğitim nedeniyle faydalanılamayan faaliyetlerinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.

2. Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.

3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) "Genel olarak" başlıklı 136 ncı maddesi.

4. 6098 sayılı Kanun'un "Kısmi ifa imkânsızlığı" başlıklı 137 nci maddesi.

5. 6098 sayılı Kanun'un "Aşırı ifa güçlüğü" başlıklı 138 inci maddesi.

6. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un "Başvuru" başlıklı 68 inci maddesinin birinci fıkrası.

7. 21.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren (dava sırasında) Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliğinin "Başvuru" başlıklı 11 nci maddesi.

8. 21.09.2022 tarihli Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliğinin 20 nci maddesinin birinci fıkrası ile mülga Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliğinin 22 nci maddesinin birinci fıkrası.

9. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) "Belirsiz alacak davası" başlıklı 107 nci maddesi.

10. 6100 sayılı Kanun'un "Kısmi dava" başlıklı 109 uncu maddesi.

11. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 09.06.2022 tarihli ve 2022/3043 E., 2022/5665 K. sayılı ilamı

12. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2020 tarihli ve 2017/13-551 E., 2020/239 K. sayılı ilamı ile 24.06.2021 tarihli ve 2017/(13)3-2234 E., 2021/830 K. sayılı ilamı.

3. Değerlendirme

1. Dava dosyasının incelenmesinde; davacı vekilinin dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak dava açtığı, bilirkişi raporu sonrasında talebini 2.006,69 TL olarak ıslah ettiği, fazlaya ilişkin hakkını saklı tutsa da davacının talep edebileceği üst bedelin Tüketici Hakem Heyetinin görevi kapsamında kaldığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2020 tarihli ve 2017/13-551 E., 2020/239 K. sayılı ilamı ile 24.06.2021 tarihli ve 2017/(13)3-2234 E., 2021/830 K. sayılı ilamlarında belirtildiği üzere tüketicinin gerek dava açarken (HMK m.119/1-d) gerekse Tüketici Hakem Heyetlerine başvururken (Yön. m.22) talep sonucunun değerini göstermek zorunda olduğu, ancak iddia konusu alacak değerinin dava veya başvuru sırasında belirlenmesi mümkün değilse yahut alacaklıdan bunu belirlemesinin beklenemeyeceği bir hâl söz konusu ise dava/başvuru belirlenebilen asgari bir miktar üzerinden yapılacağı, tüketicinin belirleyebildiği ve bu suretle dilekçesinde gösterdiği asgari miktar 6502 sayılı Kanun'un 68 inci, ilgili Yönetmelik’in 6 ncı maddesinde düzenlenen parasal sınır dâhilindeyse başvurunun Kanun'un amacına uygun şekilde öncelikle Tüketici Hakem Heyetleri nezdinde yapılması gerektiği, aksi yönde bir kabul kanun koyucunun belli parasal sınırlar için zorunlu çözüm yeri olarak öngördüğü Tüketici Hakem Heyetlerini işlevsiz hâle getirerek, belirsiz/kısmi alacak davası olarak açıldığı belirtilen her ihtilâfın mahkemeler önüne getirilmesine ve bu suretle kanun koyucunun amacına aykırı şekilde Mahkemelerin iş yükünün artmasına, uyuşmazlıkların daha geç çözümlenmesine yol açacağı, 6502 sayılı Kanun’un 72 nci ve 84 üncü maddelerine dayanılarak Tüketici Hakem Heyetlerinin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin hazırlanması sırasında da dikkate alındığı ve Yönetmeliğin 22 nci maddesinde de açıkça düzenlendiği anlaşıldığından Mahkemece, Tüketici Hakem Heyetine başvuru yapılmadan doğrudan dava açılmış olması nedeniyle davanın dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir.

O halde, Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekmiştir.

2. Dosyanın esasına yönelik kanun yararına temyiz talebi bakımından; somut olay özelinde yapılan değerlendirmede eğitim hizmetinin şekil ve kapsamının kamu otoritesi tarafından belirlendiği, davalı tarafından pandemi nedeniyle yüz yüze eğitime verilen arada dava dışı çocuğa Milli Eğitim Bakanlığının almış olduğu karar gereğince belirlenen şartlarda eğitimin uzaktan verildiği, eğitim hizmetine ilişkin borcun yerine getirilmesinde kısmen veya tamamen imkansızlık yahut aşırı ifa güçlüğü söz konusu olmadığı, bu durumda ara verilen döneme ilişkin servis, yemek, barınma ücreti gibi diğer yan ücretlerin davaya konu edilmediği ve uzaktan eğitimin ayıplı hizmet anlamında eksik veya kusurlu ifa edildiği hususunda da bir iddia bulunmadığı, davalının eğitim hizmetine ilişkin sözleşmeden doğan edimini uzaktan eğitim vermek suretiyle yerine getirdiği, bu hususun Dairemizin 09.06.2022 tarihli ve 2022/3043 E., 2022/5665 K. sayılı kanun yararına temyiz ilamında da belirtildiği anlaşıldığından Mahkemece yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir.

O halde, Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz istemlerinin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine,

22.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.