Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3662 E. 2024/1583 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekilin, dava ve icra takibi olmaksızın dava dışı yolla sonuçlandırdığı iş nedeniyle talep ettiği vekalet ücretinin miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre vekalet ücretini hesaplaması gerektiği halde, hükmedilen ücretin nasıl hesaplandığının anlaşılamaması ve bozma ilamına uygun hüküm kurulmaması gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalı şirket ile dava dışı ... Kablo San.ve Tic. Ltd. Şti. arasında yapılan alım-satım protokolünden doğan anlaşmazlık nedeni ile, davalı şirketin ortak tanıdıkları vasıtası ile kendisinden hukuki yardım istediğini, neler isteyebileceklerini yazılı olarak bildirdiğini ancak bir süre sonra bu işi kendi başlarına çözemeyeceklerini söyleyen şirket yetkilisinin vekaleten işi yapmasını önerdiğini, kendisinin de kabul ederek işin değerinin %12'si olmak üzere vekalet ücreti hususunda sözlü olarak anlaştıklarını, bunun üzerine davalının kendisine vekaletname verdiğini, uzun süren işlemler sonunda dava açılmaksızın anlaşmazlığı sonuçlandırdığını ve taşınmazın davalı şirket adına tescilini gerçekleştirdiğini ancak vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile 4.000,00 USD karşılığı 8.880,00 TL vekalet ücretinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; ıslah ile alacağını toplam 20.000,00 USD karşılığı 58.200,00 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; taraflar arasında yazılı ya da sözlü bir anlaşma ve müvekkili adına açılmış bir dava bulunmadığını, tarifeye göre ancak ihtarname bedelini talep edebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, 26.04.2016 tarihli ve 2014/488 E., 2016/175 K. sayılı kararla; davacının, davalı şirket ile dava dışı şirket arasındaki anlaşmazlığı çözümleyerek taşınmazın kararlaştırıldığı biçimde davalı şirket adına devrini sağladığı ve vekalet ücretine hak kazandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 58.200,00 TL alacağın, 8.880,00 TL'sinin dava tarihi 12.12.2014, kalan 49.320,00 TL'sinin ıslah tarihi 09.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay Kapatılan 13. Hukuk Dairesinin 13.11.2019 tarihli ve 2016/21792 E., 2019/11211 K. sayılı ilamıyla; "Somut olayda, avukat tarafından takip edilen bir dava veya icra takibi bulunmamaktadır. Bu durumda Avukatlık Kanunu 164. madde hükümleri uygulanamaz ve ihtilaf Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi esas alınarak çözümlenmelidir. Hal böyle olunca mahkemece, işlemin yapıldığı tarihteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde yer alan dava ve takiplerin dışındaki hukuki yardımlarda ödenecek ücret esas alınarak bir karar verilmesi gerektiği," gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; davacı avukat tarafından davalının dava dışı şirketle olan ihtilafının dava ve icra takibi yapılmaksızın dava dışı yolla çözüme kavuşturulduğu, bu kapsamda avukatın önce dava dışı tarafa ihtar çektiği, ihtara olumlu cevap alınması üzerine dava dışı şirketin işyerine davalı şirket yetkilileri ile giderek ihtilafın çözülmesini sağladığı, avukatın ücretinin belirlenmesinde avukatın emeği, çabası, işin önemi ve niteliğinin göz önünde tutulacağı; davacı tarafça, vekil olarak her hangi bir dava veya icra takibine konu olmaksızın taşınmaz hisse devri işinin dava dışı şirkete gönderilen ihtarname ile sonuçlandırıldığı açık olduğundan sağlanan menfaat kadar avukatın ücrete hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 34.285,50 TL alacağın 8.880,00 TL'sinin dava tarihi, bakiye kısmın ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; bozma ilamına uyulduğu halde açıkça aykırı bir karar verildiğini, son kararın da ilk karar doğrultusunda gerekçesiz ve bilirkişi raporuna aykırı olduğunu, hesaplamanın ne şekilde yapıldığının gerekçede açıklanmadığını, müvekkili adına sadece ihtar çekildiği ve bir defa da dava dışı şirket merkezine gidilerek görüşme yapıldığını, açılan bir dava ve icra takibi bulunmadığını, yapılan işin ihtarname çekmek suretiyle hukuki yardımda bulunmak olduğunu, Mahkemenin uyuşmazlığı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre çözmesi gerektiğini, yazılı bir sözleşme bulunmadığını, dosyaya ödeme dekontu sunulduğunu, bilirkişi raporu ve ödeme dekontu doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, delillerin değerlendirilmesinde ve işin tespitinde hata edildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekilin azli nedeniyle vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Kural olarak bozma kararına uyulmakla bozma kararında belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluk doğar.

2. Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. "Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.).

3. Bu ilke kamu düzeni ile ilgili olup, Yargıtay'ca re'sen dikkate alınması gerekir. Hakimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.

4. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 164 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

Temyize konu kararda, Mahkemece; bozma kararına uyulduğu halde gerekleri tam olarak yerine getirilmemiş, bozmaya uygun karar verilmemiştir. Şöyle ki; bozma ilamıyla, işlemin yapıldığı tarihteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde yer alan dava ve takiplerin dışındaki hukuki yardımlarda ödenecek ücret esas alınarak bir karar verilmesi gerektiği belirtildiği halde hükmedilen vekalet ücretinin ne şekilde hesaplandığı anlaşılamamıştır. Bozma ilamına uyulmakla bozma gereğinin yerine getirilmesi zorunludur. O halde Mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılarak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.