Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3687 E. 2024/2703 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan borç nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, daha önceki yargılamada reddedilen ve kesinleşen icra inkar tazminatı talebi hakkında yeniden hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek, kararın bu kısım yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/325 E., 2022/23 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı tarafından temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacı banka ile davalı arasında akdedilen sözleşmeye istinaden kredi kartı kullanıldığını, kredi kartından kaynaklanan borcun borçlu-davalı tarafından ödenmediğini, 29.08.2014 tarihinde gönderilen ihtarnameye rağmen borç ödenmediği için, 14.427,41 TL asıl alacak, geçmiş dönem faizleri ve ferileri ile birlikte 15.534,18 TL'nin tahsili için 03.11.2014 tarihinde Muğla 2. İcra Müdürlüğünün 2014/7039 Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ve takibin devamı ile tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; asıl alacak miktarlarının gerçeği yansıtmadığını, faizin anaparaya eklenerek faiz işletildiğini, temerrüde düşürülmediğini, faiz oranı, miktarı ve temerrüt faiz oranlarının hukuka aykırı bir şekilde talep edildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 20.06.2016 tarihli ve 2015/407 E., 2016/596 K. sayılı kararıyla; davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 03.01.2014 tarihi itibariyle 14.068,29 TL ana para 1.262,43 TL işlemiş faiz, 60,12 TL faizin BSMV' si olmak üzere 15.330,84 TL üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, borçlu itirazında kısmen de olsa haklı olduğundan icra tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin kararına karşı, süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 27.11.2018 tarihli ve 2018/1079 E., 2018/6120 K. sayılı ilamıyla; davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, düzenlenen ve hükme esas alınan raporların yetersiz ve denetime elverişli olmadığı, bu durumda mahkemece bankacılık konusunda uzman, yeni bir bilirkişiye dosya tevdi edilerek banka kayıt ve defterleri üzerinde de inceleme yaptırılmak suretiyle, tarafların bilirkişi raporuna karşı itirazları dikkate alınmak suretiyle gerekçeli ve denetime elverişli rapor düzenlettirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu belirterek, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemenin 10.12.2019 tarihli ve 2019/47 E., 2019/818 K. sayılı kararıyla; bozma ilamında uygun olarak rapor alındığı, davalının davacı bankadan verilen iki adet kredi kartını kullanmakta iken kartlara ait asgari ödeme tutarlarını ödememesi nedeniyle borç miktarı için 29.08.2014 tarihinde ihtarname düzenlendiği, ancak bu ihtarnamenin davalıya tebliğ edilmediği, bu nedenle temerrütünün 30.09.2014 tarihi olduğu gerekçesiyle bozma öncesinde verilen kararla inkar tazminatı talebi reddedilip verilen karar da davacı tarafından temyiz edilmemekle davalı lehine usulü kazanılmış hak oluştuğundan inkar tazminatına hükmedilmemesine, davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun itirazının kısmen iptali ile takibin 13.298.22 TL asıl alacak, 1.620,60 TL işlemiş faiz, 81.03 TL faizin BSMV'si, 5.25 TL gider olmak üzere 15.005,10 TL üzerinden, ve takipten itibaren asıl alacağa % 30.24 temerrüt faizi ve % 5 BSMV uygulanmak sureti ile devamına karar verilmiştir.

2. Mahkemenin kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

3. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 30.03.2021 tarihli ve 2020/4057 E., 2021/3057 K. sayılı ilamıyla; Mahkemece uyulan 27.11.2018 tarihli bozma ilamında davalı banka kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmak suretiyle rapor alınması gerekliliğine işaret edilmiş ise de bilirkişi incelemesinin dosyadaki evraklar üzerinden yapıldığı, davalının itirazına rağmen bozma ilamı çerçevesinde inceleme yapılmadığı, Mahkemece yapılması gereken iş uyulan bozma kararındaki taleple böylece gerekleri tam yerine getirmekten ibaretken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı, kabule göre de, işlemiş faize ilişkin davacı talebinin 1.049,06 TL olduğu gözetilerek talebi aşmayacak şekilde karar verilmesi gerekirken HMK 26 ncı maddesine aykırı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı belirterek, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının yasal süresi içinde kredi kartı borcunu ödemediği, son bilirkişi raporunun bilirkişi tarafından bizzat banka kayıtları ve belgeler incelenmek suretiyle düzenlendiği, Mahkemece raporda belirtilen ana para borcuna, banka tarafından istenen faiz tutarı eklenmek suretiyle (talepten fazlaya karar verilemeyeceğinden) bulunan 14.404,99 TL asıl alacak miktarı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüyle, davalının itirazının 14.404,99 TL yönünden iptaline, takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacak miktarı olan 13.298,22 TL'nin %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı; hükme esas alınan bilirkişi raporun kendisine tebliğ edilmeden karar verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, Mahkemenin yetkisiz olduğunu, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, sözleşmenin son sayfasında imzası bulunmadığını, sözleşmedeki aleyhine olan düzenlemeler haksız şart niteliğinde bulunduğunu, ihtarnamenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe karşı ileri sürülen itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK.

3.Değerlendirme

1. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılamasının mümkün olmamasına ve özellikle bozma ilamında belirtildiği şekilde bilirkişi incelemesi yapılarak hüküm kurulduğunun anlaşılmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK). Somut uyuşmazlıkta; Mahkemenin 20.06.2016 tarihli ve 2015/407 E., 2016/596 K. sayılı kararıyla davacının icra inkar tazminat talebinin reddine karar verildiği ve bu karara karşı davacı vekilinin temyiz yoluna başvurmadığı ve bu haliyle kararın bu kısmının kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu durumda Mahkemece davacının bu talebi yönünden verilen karar daha öncesinde kesinleşmiş olduğundan, karar verilmesine yer olmadığına karar vermekle yetinilmesi gerekirken ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davalının temyiz itirazının kabulüyle; hükmün 1 inci maddesinin 2. bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine "icra inkar tazminatının reddine ilişkin karar kesinleşmiş olduğundan herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına'' ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

6100 saylı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.