Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3688 E. 2024/1678 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından imzalanan taahhütnameye aykırı davranılması sebebiyle cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının ithal ettiği hayvanları taahhütnameye aykırı şekilde elden çıkarması nedeniyle cezai şart ödemekle yükümlü olduğu, ancak mahkemenin cezai şartta indirim yapmadan hüküm kurmasının hatalı olduğu gözetilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, davalının Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Kontrolüne Tabi Ürünlerin İthalat Demetimi Tebliği esasları dahilinde Slovakya'dan sığır ithalatı izni aldığını ancak taahhütname şartlarını ihlal edilerek, ithal ettiği hayvanların millileştirilmesi yapılmadan kaçak olarak elinden çıkardığının tespit edildiğini, yükümlülüklerine aykırı davrandığı için taahhütname uyarınca 103 adet ithal hayvanın fatura bedeli olan 178.176,97 Euro tutarındaki bedelin yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile davalının 74 adet hayvan daha ithal ettiğinin sonradan öğrenildiğini belirterek talebini 181.735,10 Euro'ya artırmıştır.

II. CEVAP

Davalı vekili, hayvanların bir kısmının bulaşıcı hastalıklar yüzünden telef olduğunu, yaşanan gelişmelerden dolayı kalan hayvanların bölgeden uzaklaştırılması gerektiği düşünülerek uygun alanlara gönderildiğini, diğerlerinin ise kesim için müvekkilinin anlaşmalı olduğu ve taahhütnamede bildirilen Yayla Akar Et Kombinası'na yönlendirildiğini, istenen cezai şartın geçersiz ve fahiş olduğunu, davalının müflis duruma düştüğünü savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece, taahhütname hükümleri uyarınca davalının sözleşme bedelini cezai şart olarak, belirlenen fatura bedelini ödemekle yükümlü olduğu, toplanan delillere, temin edilen bilirkişi raporlarına göre, davalı tarafın dosya kapsamındaki ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak mahvına neden olmayacak miktar cezai şarta hükmedilerek davanın kabulüne, %95 oranında indirimle toplam 9.086,75 Euro cezai şart alacağının faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; davalının ekonomik ve sosyal durumunun yeterince araştırılmadığını, yüksek oranda indirim yapıldığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı vekili; davanın tümden reddinin gerektiğini, cezai şartın geçersiz olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mahkemece davalının taahhüde aykırı davrandığı kabul edilmiş ancak davalının ekonomik ve sosyal durumu nedeniyle alacaktan %95 oranında indirim yapılmış ise de ithal edilen hayvanların 177 adedinin millileştirme işlemleri yapılmadan taahhütnameye aykırı olarak, ticari amaçla satışlarının yapılarak davalı tarafça elden çıkarılmış olması, davacının talebinin taahhüde aykırılığa dayanıyor olması gözetilerek talep uyarınca ithal tarihindeki fatura bedelleri üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hakkaniyet indirimi uygulanmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulüne, 168.745‭‬‬ Euronun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca Devlet bankalarınca döviz cinsinden mevduata verilen en yüksek mevduat faiziyle birlikte ödeme tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası olarak davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; taahhütnamede yer alan cezai şart maddesinin geçersiz olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı tarafından imzalanan taahhüte aykırılık nedeniyle cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 179 uncu ve 182 nci maddeleri,

3. Değerlendirme

1. Hukukumuzda sözleşmeye bağlılık ilkesi ... Sözleşme serbestisi ilkeleri kabul edilmiştir. Karşılıklı edimleri içeren sözleşmelerde, edimler arasında mevcut olan denge şartlarının sözleşmenin tümü birlikte yorumlanarak değerlendirilmelidir.

2. Ceza koşulu borçlunun, asıl borcunu ilerde, hiç veya gereği gibi ifa etmediği takdirde alacaklıya karşı ifa etmeyi önceden taahhüt ettiği edime denir. Bu nedenle ceza koşulu, asıl borca bağlı olarak ve ancak bu borcun ihlâli ile doğabilecek olan fer'î bir edimdir. Borçlu ceza koşulu ödemeyi taahhüt etmişse, artık alacaklı herhangi bir zarara uğradığını iddia etmek veya zararının şümulünü ispat etmek zorunda kalmadan, tazminat elde etme imkânını bulacaktır. Ceza koşulu kararlaştırılabilmesi için asıl borcun mahiyeti önemli değildir; bir verme borcu kadar, yapma veya yapmama borçlarında da ceza koşulu kararlaştırılabilir (Selahattin Sulhi Tekinay, Sermet Akman, Halûk Burcuoğlu, Atillâ Altop: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul 1993, s. 358-359).

3. Ceza koşulu, 6098 sayılı Kanun'un 179–182 nci maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan Kanun'un 179 uncu maddesi:

“…Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir.

Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir.

Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır…”

düzenlemesini içermektedir.

4. 6098 sayılı Kanun'un 182 inci maddesinde "Asıl borç herhangi bir sebeple geçersiz ise veya aksi kararlaştırılmadıkça sonradan borçlunun sorumlu tutulamayacağı bir sebeple imkânsız hâle gelmişse, cezanın ifası istenemez. Ceza koşulunun geçersiz olması veya borçlunun sorumlu tutulamayacağı bir sebeple sonradan imkânsız hâle gelmesi, asıl borcun geçerliliğini etkilemez. Hâkim, aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indirir" şeklinde düzenleme yer almaktadır.

Bu düzenlemeye göre de hakim fahiş gördüğü cezai şartı tenkis ile yükümlüdür. Bu hükmü hakimin re'sen gözetmesi gerekir. Kararlaştırılan cezai şartın fahiş olup olmadığı, tarafların ekonomik durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, borçlunun kusur derecesi ve borca aykırı davranışının ağırlığı ölçü olarak alınarak tayin edilmeli ve hüküm altına alınan ceza miktarı hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak tayin edilmelidir.

5. Somut olayda davalının, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın Kontrolüne Tabi Ürünlerin İthalat Denetimi Tebliği (Ürün Güvenliği ve Denetimi: 2016/5) esasları dahilinde Slovakya'dan 116 baş ve 70 baş besi sığırının ithalatı için 08.01.2016 tarihinde Bakanlığa taahhütname verdiği ve anılan taahhütnamenin son paragrafında "Bu taahhütname maddelerini ihlal etmem halinde; ithal ettiğimiz besilik sığırların ithal tarihindeki fatura bedeli üzerinden hazineye ceza ödemesi yapacağımızı kabul ve taahhüt ederiz." şeklinde taahhüt verdiği anlaşılmaktadır.

6. Temyizen incelenen kararda davalının ithal edilen hayvanları taahhüde aykırı olarak ticari amaçla sattığı ve böylelikle taahhüde aykırı davrandığı sabittir. Taahhüdün "ihlal ettiği besilik sığırların ithal tarihindeki fatura bedeli üzerinden hazineye ceza ödemesi yapacağı" hükmü ve yukarıda yer verilen açıklamalar gereği davalı cezai şart ödemekle yükümlü olup, olayın kapsamı ve dosyadaki verilere göre TBK 182 inci maddesi dikkate alınarak uygun ceza koşulu indirimi yapılması gerekirken indirim yapılmaksızın davanın kısmen kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,13.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.