"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/43 E., 2023/1478 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2015/1149 E., 2022/290 K.
Taraflar arasındaki adi ortaklıktan kaynaklanan tespit ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve katılma yoluyla davalılar vekili istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin, davalılardan... ve dava dışı ......, ile birlikte 01.09.1991 tarihinde kağıt ticareti, tüm iç ve dış ticari faaliyetleri yapmak üzere bir protokol imzalayarak ticarete başladıklarını, ortaklığın kuruluşu sırasında her ne kadar ... Dış Ticaret A.Ş. tabiri kullanılmışsa da, bu isim altında bir şirket kurulmadığını ve bu ismin kısaca ... diye anılacağını, diğer tarafta ....., ve ekibi olarak anılacağı tabirinin kullanıldığını, tarafların bir araya gelme sebeplerinin adi ortaklık olduğunu, ortaklığın birinci cümlesinde 01.09.1991 tarihinden itibaren taraflar nasıl ve hangi türden ticaret yapacaklarsa davacı ve diğer dört isim şirket kuruşlarında yer almasa da hisseleri oranında ortak olduklarını, taraflar arasında kurulan ortaklık protokolünde .......ın (...'in) o zaman ki para ile 3 milyar nakdi ve 7 milyar gayri nakdi sermayeyi ......., ve ekibine vermeyi taahhüt ettiğini, ......., ve ekibindeki davacı dahil kişilerin emeklerini sermaye olarak koyduklarını, sözleşmede yıllık kazançtan yıl içindeki tüm masraflar düşüldükten sonra geriye kalan meblağ ile ilgili olarak ......, ve ekibine %12 pay verileceğinin kararlaştırıldığını, ileride davalı ......, ortada bırakılmaması adına ......, her bir ortağından 150.000.000 TL bedelli teminat senedi aldığını ve ortaklığın başladığını, kısa zaman sonra ....., ve diğerlerinin göstermiş olduğu performans sebebi ile tekrar bir araya gelindiğini ve ek protokol ile kar oranlarının değiştirildiğini, ortaklık kurulurken 875,00 Dolar olan avansın davacı için 1.000,00 Dolara yükseltildiğini, tarafların 1992 yılında bir araya geldiğini ve yeni bir protokolle davalılar...tarafından konmuş bulunan 650.000,00 Doların firmalarda sermaye olarak kalmasının kararlaştırıldığını, bu kez aylık avansların 1.150,00 Dolar olarak değiştirildiğini, daha sonra davalıların .....,Dış Ticaret A.Ş.ni kurduklarını, 1994 yılına kadar davacı ve davalıların bu şirket üzerinden ortaklığa devam ettiklerini, ekonomik kriz nedeni ile şirketin tasfiye edildiğini ve ... Kağıt Pazarlama A.Ş.nin kurulduğunu, müvekkilinin ... ile ayrıca tüm şirketlerde %14 ortak olduğunu, müvekkilinin ... tarafından kurulmuş şirketler de adi ortaklık sözleşmesi gereğince %14 adi ortaklık payının bulunduğunu, ... ve şirketleri bünyesinde devam etmiş, 20 yıl boyunca ödenmesi gereken kar paylarının ödenmediğini ve bu kazançların şahıs ve şirketlerin faaliyetlerinde kullanıldığını, buna rağmen müvekkilinin bu faaliyet karlarından yararlandırılmadığını, müvekkilinin haklarını talep etmesi üzerine şirketten kovulduğunu ve ortaklık kar paylarının cüzi bir kısmının sadece avans şeklinde ödendiğini ileri sürerek, davalılarla davacının tüm şirketlerde ve ticari faaliyetin bütününden adi ortak olduğunun tespitine, müvekkilinin 20 yıl boyunca devam eden adi ortaklığa ait ortaklığın aktif ve pasif mal varlığının belirlenerek idareci ortak konumunda olan davalılardan ortaklık hesabını gösterir hesabın istenilerek ortaklıktaki payının tespiti ile ortaklıkta yer alan ticari şirketlerden bu güne kadar kendisine ödenmeyen ortaklık payının dava tarihinden itibaren işleyecek olan reeskont faizleri ile birlikte ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, olmadığı takdirde taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiye işlemleri yapılarak bugüne kadar elde edilen kazancın ortaklar arasındaki paylaşımı ile davacının hissesine düşen kısmın yine faizleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; davacının aynı protokole dayanarak ... Kağıt A.Ş.de ortak olduğun iddiasıyla İstanbul Anadolu 14. Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı davanın reddedildiğini, protokolün ... Dış Ticaret A.Ş. ile ..., davacı ve Ali arasında imzalandığını, davalılardan ... dışındakilerin protokolde taraf olmadıklarını, dava konusu protokolün adi ortaklık protokolü olarak değerlendirilemeyeceğini ve hiçbir zaman hayata geçmediğini, ....., Kağıt Pazarlama A.Ş.nin bu protokol kapsamında kurulduğundan söz etme imkanının olmadığını, ...'in ....., Dış Ticaret A.Ş.nin ortağı, yönetim kurulu üyesi ve temsil ilzama yetkili kişiler olduğunu ve protokolü temsilen imzaladıklarını, davacının hiçbir zaman herhangi bir şirkete şahsi bir emek koymadığını, davacının 20.09.1991 tarihinden sonra ......, Dış Ticaret A.Ş.de çalışmaya başladığını ve tüm mesaisini şirkette çalışmaya ayırdığını, ücretini aldığını, ....., Dış Ticaret A.Ş.de çalışırken başka bir şirkette emeğini sermaye olarak koyamayacağını, davacının protokolde ... Dış Ticaret A.Ş. unvanının kullanılmasının kararlaştırıldığını ancak daha sonra 1994 yılında ...., Dış Ticaret A.Ş. isimli bir şirketin kurulduğunu iddia etmiş ise de bizzat davacının dayandığı 01.09.1991 tarihli protokolde davacının bu iddiasını yalanladığını, davacının ... tarafından kurulmuş olan ... Kağıt Pazarlama A.Ş., ... Yapı A.Ş., ... İnşaat A.Ş., ... Gıda Sanayi A.Ş., ... Yağ Sanayi A.Ş.ne ortak olduğunu iddia etmişse de bu iddianında gerçek dışı olduğunu, 01.03.1995 tarihinden itibaren de ... Kağıt Pazarlama A.Ş.de çalışmaya başladığını, davacının ...'den herhangi bir talebinin olmadığını, taraflar arasında kağıt ticareti ile ilgili bir çalışma yapılması konusunda bazı ilkeler belirlemişler ise de bu işler çerçevesinde ticaret yapmanın mümkün olmadığını, belirtilen faaliyetlerin ... Kağıt Pazarlama A.Ş. bünyesinde yapılmasının planlandığını ve buna göre bir organizasyon yapıldığını, davacıya şirketten pay verildiğini ve davacının hatalı işlemleri sonucunda şirketin batma noktasına geldiğini ve şirketten mahcup bir şekilde ayrıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. Davanın açıldığı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/237 E., 2014/232 K. sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilmiş, dosyanın gönderildiği İstanbul Anadolu 27.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/320 E., 2015/33 K. sayılı kararı ile karşı görevsizlik kararı verilerek yargı yeri belirlenmesi için dosyanın gönderildiği Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi yargı yeri olarak belirlenmekle, davanın görüldüğü İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın dayanağı olarak ileri sürülen 01.09.1991 tarihli protokolün bir tarafında ... Dış Ticaret A.Ş., diğer tarafında ..., ...ve Ali isimli kişilerin bulunduğu, protokolde geçerlilik süresinin 31.12.1993 tarihine kadar olduğunun belirlendiği, protokolün bir adi ortaklık olarak kabul edilmesi halinde Borçlar Kanuna göre belirlenen sürenin dolması ile adi ortaklığın kendiliğinden sona erdiğinin kabulü gerektiği, protokolde adı geçen ... Dış Tic. A.Ş.nin 1994 yılında kapandığı, ortaklardan birinin ölümü ile de adi ortaklığın sona erdiği, davacının davalı ... Kağıt A.Ş.de 1994 yılı ile 1999 yılları arasında ortak olduğu, 1999 yılında hisselerini devrederek ayrıldığı, bu şirkete karşı geçmişe dönük ortaklık payı kar payı talebi ile İstanbul Anadolu 14. Asliye Ticaret Mahkemesin'de açtığı davanın reddedilerek kesinleştiği, davacının diğer şirketlerle adi ortaklığı olduğuna dair bir belge de bulunmadığı, davacının adi ortaklığın varlığını ve devam ettiğini, ortaklık payı alacağı bulunduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; şirketlerden yapılan banka ödemelerinin, tanık beyanlarındaki ifadelerin, davalı ...'in mektubunun esas alınmadığını, davalılar ...'in imzalarının bulunmasına rağmen ... Dış Tic. A.Ş.nin taraf olarak gösterildiğini, şirketin protokolden 6 ay önce kurulduğunu, kurucu ortak olmadığını, 1994 yılında kapanmadığını, 2000 yılına kadar kendi ünvanıyla, daha sonra birleşmeyle faaliyetini sürdürdüğünü, ortaklığın da devam ettiğini, 1998 yılında kar payı dağılımı yapıldığını, 2011 yılına kadar şirkette çalıştığını, tüm şirketlerde emeğinin bulunduğunu, ibranamelerin kapsamının sınırlı olduğunu, davalılar ... ile ortaklıklarının 20 yıl devam ettiğini, haklarını talep etmesi üzerine şirketten kovulduğunu, 2009 yılına kadar ödemelerin devam ettiğini, sigortalı görünmesinin ortaklığa engel teşkil etmediğini, ... Dış Tic AŞ birleşmenin ardından ... Gıda San. ve Tic. A.Ş.de yaşamaya devam ettiğini, adi ortaklık ilişkisinin tüm şirketler üzerinde çatı yapılanma olduğunu, esas alınan 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/226 Esas sayılı dava dosyasının şirket ortaklığına ilişkin görüldüğünü, işbu dava konusu adi ortaklıkla benzerliği olmadığını, protokolde alınan teminat senetlerinin iade edilmemesinin ortaklığı gösterdiğini, dosyadaki belgelerin adi ortaklığın kanıtı olarak değerlendirilmesi gerektiğini, protokole göre karar verilmesini, davalılar ...'in mevcut ve sonradan kurulan şirketlere kendisini ve emek ortaklıklarını dahil etmesi gerekirken kaçındığını, tasfiyenin başlatılmasını, protokol gereği tüm iç ve dış faaliyetlerin dahil bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalılar vekili; lehlerine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davaya dayanak yaptığı 01.09.1991 tarihli protokolün ... Dış Ticaret A.Ş. ile ..., ...ve ..... isimli kişilerle geçerlilik süresinin 31.12.1993 tarihine kadar devam edecek şekilde düzenlendiği, süre sonunda adi ortaklığın son bulduğu, protokol tarafı ... Dış Tic. A.Ş.nin 1994 yılında kapandığı, bununla birlikte davacının 1994 yılı ile 1999 yılları arasında ortak olduğu davalı ... Kağıt A.Ş.deki hisselerini 1999 yılında devrederek ayrıldığı gibi aynı şirketteki ortaklık payı kar payı yönündeki alacak talebinin ise İstanbul Anadolu 14.Ticaret Mahkemesinin 2013/226 E. sayılı davada reddedilerek kesinleştiği, davacının diğer şirketlerle adi ortaklığı olduğuna delil ve belge sunulmadığı, adi ortaklığın ispatlanamadığı, davalılar yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde aykırılık görülmediği gerekçesiyle, başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar etmiş, ayrıca delillerin yanlış değerlendirildiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, adi ortaklık iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) ''İspat yükü'' başlıklı 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası,
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 620 ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
Bölge Adliye Mahkemesince, her ne kadar ... Dış Tic. A.Ş.nin 1994 yılında kapandığına yönelik belirleme doğru değil ise de, dava dilekçesinde 1994 ekonomik krizinden sonra bu şirketin tasfiye edildiğinin ifade edildiği, davacının şirket ortaklığının bulunduğu ... Kağıt A.Ş. den paylarını devrederek ayrıldığı, şirkete karşı açılan kar payı davası neticesinde; davacının davalı şirkette pay sahibi olup bilahare devrettiği payları dışında sözünü ettiği oranda pay sahibi olmadığının kesin hükümle belirlendiği, ayrıca davacının mevcut payına istinaden şirketten daha fazla kar payı alma hakkının bulunduğuna ilişkin iddianın davalı şirkete karşı ileri sürülemeyeceği, şirket tarafından alınmış bir kar dağıtım kararı da olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın onandığı, adi ortaklıkta her sözleşmede olduğu gibi icap ve kabul ile esaslı noktalarda anlaşılmasının zorunlu bulunduğu, davacının diğer şirketlerle adi ortaklığını ispatlayamadığı anlaşılmakla, davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.