"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/451 E., 2023/595 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/460 E., 2022/531 K.
Taraflar arasındaki adi ortaklığın feshi, alacak ve asli müdahale davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve asli müdahale taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı mirasçıları vekili ile davalı ... mirasçıları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı ... vekili; yüklenici olan davalı ... ve ailesinin müvekkilini kandırdıklarını, müvekkilinin 01.03.1996 tarihinde demir, çimento ve diğer inşaat işlerinde kullanılmak üzere 2 milyar TL sermaye koymak şartı ile inşaata %50 ortak olduğunu, inşaata 40 ton demir 1.500 ton çimento aldığını, paranın üstünü de davalıya elden verdiğini, davalının 50 bin Mark elden borç aldığını ve inşaata 25 bin Mark daha harcattığını, davalının müvekkilden ortaklıktan ayrılması için istediği 55.700,00 Mark'ı da verdiğini, 19.09.1997 tarihinde Sincan .... Noterliğinde yeni bir adi ortaklık sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmenin 8 inci maddesine göre davacının harcamalarının Mark olarak hesaplanmasının kabul edildiğini, yapılan harcamaları dikkate alan arsa sahiplerinin 19.03.1998 tarihinde 19.09.1997 tarihindeki adi ortaklık sözleşmesine muvafakat ettiklerini, bundan haberdar olan davalının 25.03.1998 tarihinde arsa sahiplerine bu muvafakatı geri aldırarak kötü niyetli davrandığını, davacının Haziran ayında tapuya gittiğinde arsa üzerine kat irtifakının kurulduğunu ve binadan 3 adet dairenin satıldığını gördüğünü, bu dairelerin kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre yükleniciye ait daireler olduğunu, davacının davalı ...'e 2 milyar TL ile 224,265,00 Mark ödediğini, öncelikle bu paranın iadesinin gerektiğini, davalı ...'in tapuda 15.06.1998 tarihinde müteahhit olarak kat irtifakını kurunca Bodrum Kat 1 ve 2 nolu bağımsız bölümleri tanımadıkları insanlara, 3 nolu bağımsız bölümü de babası ...'e sattığını, diğer iki satışın gerçek olabileceğini, ana babasına yaptığı satışın davacıdan mal kaçırmak amacıyla yapıldığını, muvazaalı satış olduğunu, davacının alacağını tahsil edebilmesi için bu satışın iptalini ve mal sahipleri adına tescilini istemek zorunluluğu doğduğunu, bu nedenlerle 224.265,00 Markın ve 2.000.000.000,00 TL'nin 3 katı cezai şart ile ...den tahsiline, 3 nolu bağımsız bölümün ...'e muvazaalı yapılan satışının iptali ile arsa sahipleri adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebinde bulunmuştur.
2. Müdahale talebinde bulunan ... vekili; bodrum kat 3 numaralı dairenin tapu kaydının iptali ve müvekkili adına tesciline, tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilmediği takdirde 30.000.000.000 TL maddi tazminatın davalılar ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... ve ... vekili; %200 faizli, 3 kat cezai şartlı ve 2 milyar TL karşılığında 7,5 daireye ortak olmak şeklinde sözleşmelerin eşine rastlanacak türden olmadığını, davalı ...'in harcamaları da bir kenara bırakılırsa kendi payına bu seviyedeki inşaata 250 bin Mark harcama yaptığı iddiasının piyasa rayiçleri, inşaat maliyetleri ve hayatın olağan akışı göz önüne alındığında ne kadar mesnetsiz olduğunun açık olduğunu, davalı ...’in kandırıldığını ve zor durumundan istifade edildiğini, sözleşmenin teminatı olarak davalının daha önce yaptığı binadan bir dükkanı devretmesini istediğini ve bu devrin teminatı olarak da kendisinden 20 bin Marklık bir bono aldığını, zor durumdaki davalının bu dükkanını davacıya Nisan 1996 tarihinde devrettiği halde davacının teminat olarak aldığı bonoyu geri vermediğini, bu bono bedelinin de davalıdan işbu dava ile talep edildiğini, elden alındığı söylenen 50 bin Markın davalı tarafından 25.04.1998 tarihine kadar davacıya ödendiğini, davacının inşaata şu ana kadar yapmış olduğu harcamalar toplamının 19.09.1997 tarihine kadar 4,5 milyar TL ve bu tarihten sonra da 73.365,00 Mark olduğu, davalının şu ana kadarki yaklaşık harcamasının 147.700,00 Mark ve bundan başka fatura ve makbuzlarla belgelendirecekleri ayrıca yaklaşık 15.000.000.000,00 TL daha harcaması olduğunu, davalının arsa sahipleriyle akdedilen kat karşılığı inşaat sözleşmesine Sincan .... Noterliğince 19.03.1998 tarihli ve 7070 yevmiye no ile yapılan ek sözleşme gereği kendisine kalacak olan dairelerin 1, 2, 3, 5, 6, 11, 14 nolu bağımsız bölümler olduğunu, davalının satılan üç daireden aldığı paraların tamamını yine inşaat için sarf ettiğini, öncelikle davalının harcamaları da dikkate alındığında iddiaların belgeye dayanmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin 04.04.2017 tarihli ve 2005/410 E., 2017/150K. sayılı kararıyla; ispat edilemeyen adi ortaklığın tasfiyesi ve ayrıca aktif ve pasiflerin tespiti talebine dönüşen yine 3 nolu bağımsız bölümün adi ortaklığın aktifine dahil edilmesi yönündeki talebi de içerir ... tarafından açılan davanın reddine, 3 nolu bağımsız bölümle ilgili asli müdahil ... tarafından açılan davanın tapu iptali ve tescile ilişkin talebinin reddine, tazminatla ilgili talebinin de sadece davalı ... yönünden 30.000,00 TL alacakla ilgili olarak kabulü ile bu miktar alacağın fazlaya dair hakları saklı tutularak dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 26.06.2018 tarihli ve 2017/1948 E., 2018/1118 K. sayılı kararıyla; davacı ile davalı ... arasında inşaat yapımı amacıyla adi ortaklık kurulduğu ve davalının da yönetici ortak olduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 620 ve devamı maddelerinde (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 520 ve devamı maddelerinde) düzenlenen adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu, somut olayda; davacının alacağının tasfiye sırasında yapılacak hesap ile ortaya çıkacağı, buna göre Mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Kanun'un 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümlerinin dikkate alınması ve 642 nci vd. maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması gerektiğinden bahsile, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile karar kaldırılarak yargılamanın yapılması için dosyanın gönderilmesine karar verilmiştir.
3. İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece resen tasfiye memuru tayin edilerek ortaklığın mal varlığı bilançosunun yapıldığı, 28.02.2022 son bilanço niteliğindeki rapora göre adi ortaklık adına yapılan binanın 1997 yılı maliyetinin 49.586,00 TL olduğu, 5,6,11,14 daireler dışındaki dairelerin satışından satılan gelirlerin inşaat maliyetinde kullanıldığı, 1997 yılı KDV dahil bu dairelerin rayiç değerinin 14.400,00 TL olarak tespit edildiği, davacı payına 7.200,00 TL'nin düştüğü, 31.12.1997 ile dava tarihi olan 07.07.1998 arasında 7.200,00 TL'lik davacının ana para alacağına 2.254,89 TL ek getirisi olabileceği, dava tarihinde davacı alacağının 9.454,89 TL olduğunun bildirildiği, davalı ...'e olan tapudaki devir işleminin adi ortaklık sözleşmesinin tarihi olan 19.09.1997 tarihinden önce 1996 yılında gerçekleştiği dikkate alınarak 3 nolu bağımsız bölümün parasal değerinin adi ortaklığın aktifine dahil edilmesi yönündeki davacı vekili talebinin uygun görülmediği gerekçesiyle, davacılar murisi ... ile davalı ... arasındaki adi ortaklığa ilişkin sözleşmenin feshi ile adi ortaklığı tasfiyesi sonucu hesaplanan davacılar murisinin 7.200,00 TL ana para ve 2.254,89 TL faizi olmak üzere 9.454,89 TL alacağının dava tarihinden itibaren 7.200,00 TL ana paraya yasal faiz uygulanarak davalı ...'den tahsiline, fazlaya dair talebin reddine, asli müdahil ... tarafından açılan tapu iptali tescil talepli davanın reddine, 30.000,00 TL ... alacağının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte bu miktar alacağın fazlaya dair hakları saklı tutulmak sureti ile davalı ...'den tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları vekili ile davalı ... mirasçıları vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı mirasçıları vekili; davanın 1998 yılında açıldığını, bilirkişi raporlarının düzenlendiği tarihteki mevzuata göre yorum yapılarak düzenlendiğini, ülkemizde imar affının yeni bir husus olmadığını, bununda göz önünde tutulması gerektiğini, bu hususta 7143 sayılı Kanun'un 16 ncı maddesi uyarınca imar barışı getirildiğini, Mahkemece ruhsatsızlığın giderilip giderilemeyeceği hususunda başvuru sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğini, yeterli araştırma yapılmadığından kararın hukuka uygun olmadığını, Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/101 E. sayılı dosyasının yargılamanın iadesine ilişkin 2008/397 E. sayılı dosyasında Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin muris ...'un gizli ortak olduğunu tespit ettiğini, ortaklardan her birinin ortaklığa verdiği avanslar, yaptığı giderler ve katılım payının geri verilmesi gerektiğini, murisin adi ortaklık için ödemiş olduğu paylara, yapmış olduğu giderlere yönelik işlemlerin eksik yapılarak tasfiyenin sonuçlandığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... mirasçıları vekili; kararın eksik inceleme ile deliller yeterince toplanmadan verildiğini, bilirkişi incelemesinin yetersiz ve hüküm kurmaya elverişli olmamasına karşın hükme esas alındığını, kararda gerek ... gerekse ...'in taleplerinin kısmen reddedilmiş olması karşısında davalı ... vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının da ayrıca bozma nedeni olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle istinaf olunan İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı mirasçıları vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Kanun'un 620 ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan kararda; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, adi ortaklığın tasfiyesinin gerçekleştirildiği, tasfiye raporu alınarak davacı tarafından talep edebileceği bedelin belirlendiği anlaşılmakla, davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Davacılar
427,60 TL Harç
179,90 TL Peşin
--------------------
247,70 TL Bakiye