"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/226 E., 2023/775 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı Kuruma fatura edilen 2014 yılı Ocak ve Şubat ayları sağlık hizmeti alacağından toplam 659.795,37 TL kesinti yapıldığını ileri sürerek, davalı Kurum tarafından yasal bir dayanağı olmayan kesintinin yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Kurum vekili; Kurum tarafından yapılan işlemin hukuka ve sözleşmeye uygun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29.03.2017 tarihli ve 2015/845 E. 2017/211 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 10.01.2019 tarihli ve 2018/524 E. 2019/1K. sayılı kararıyla; taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile kararın kaldırılmasına, yeniden hüküm kurmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 17.12.2020 tarihli ve 2020/1406 E. 2020/7921 K. sayılı ilamıyla; kararın eksik inceleme nedeniyle davalı yararına bozulmasına, davacının temyiz sebeplerinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın feragat nedeniyle reddine, davalı lehine vekalet ücreti ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 22.12.2022 tarihli ve 7429 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Soyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na eklenen geçici 90 ıncı madde gereğince davadan feragat edildiğini, bu nedenle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğine aykırılık nedeniyle davacı Üniversitenin hak edişlerinden örnekleme yöntemiyle yapılan kesintinin iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı kanun) 312 nci maddesi
2. 7429 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Soyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na eklenen
geçici 90 ncı maddesi
3. Değerlendirme
1.Taraflar arasındaki uyuşmazlık davadan feragat edilmesiyle sona ermiştir.
2. Temyiz incelemesinin konusunu, feragatin kanundan kaynaklanması halinde davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği oluşturmaktadır.
3. 6100 sayılı Kanun'un 312 nci maddesinde feragat veya kabul beyanında bulunan tarafın davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceği, ancak davalının, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş olması halinde yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmeyeceği belirtilmiştir.
4. 5510 sayılı Kanununa 22.12.2022 tarihli ve 7429 sayılı Kanun ile eklenen geçici 90 ıncı maddesiyle götürü bedel üzerinden hizmet alım sözleşmesi imzalamış kamu üniversitesi sağlık hizmeti sunucularınca sözleşme öncesinde incelenen fatura dönemine ait oluşan kesinti tutarlarına karşı açılan davalardan kesinleşmemiş olanlarının tamamından maddenin yürürlüğe girmesinden itibaren 1 ay içinde içerisinde feragat edileceği öngörülmüştür. Madde gerekçesinde, SGK'nun sağlık hizmeti sunucularının cari dönemde finansal ihtiyaçlarını sağlayan kurum olmaktan çıkartılmasının amaçlandığı belirtilmiştir.
5. 6100 sayılı Kanun'un 307 nci maddesinde talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçme olarak tanımlandığına göre feragat, doğası gereği iradi bir işlemdir. Somut olayda ise, tarafların her ikisi de kamu kurumu olup, kanun hükmü gereği davadan feragat edilmiştir. Bahse konu 5510 sayılı Kanun'un geçici 90 ıncı maddesi emredici nitelikte olduğundan, davacı davadan feragat etmek zorundadır.
6. 5510 sayılı Kanunda, ayrıca yargılama giderleri ile ilgili özel bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Buna göre, genel hüküm niteliğinde olan 6100 sayılı Kanun'un feragat halinde yargılama giderlerinin kime yükletileceğine ilişkin yukarıda belirtilen 312 nci maddesinin birinci fıkrasının, somut olayda uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirilmelidir.
7. Bu noktada, örtülü kanun boşluğunun açıklanması gerekir: Örtülü (gizli veya istisnai) boşluk, kanunun çok geniş kapsamlı, gerekli istisnalara yer vermemiş olan kelime anlamının, kanunun amacı ve negatif eşitlik ilkesi (eşit olmayana eşit şekilde davranmama) esas alındığında bir sınırlandırmayı gerektirmesi durumunda ortaya çıkan boşluktur. Örtülü boşluk durumunda, kanunda somut olaya uygulanması mümkün bir kuralın açıkça düzenlenmiş olduğu görülmektedir, ancak kanunun amacı ve ruhu esas alındığında, düzenleme somut olaya uygun değildir. Çünkü kanun, söz konusu olayların değerlendirmesinde önem taşıyan bazı özellikleri dikkate almamıştır. Kanunun lafzı çok geniş olup, tüm daraltıcı yorum çabalarına rağmen, somut olayın istisnai özelliklerine uymamakta, adalete aykırı sonuçlar doğurmaktadır. Bu durumda boşluk görünürde bir kanun hükmü olmasına rağmen, kanunun amacı ve negatif eşitlik ilkesi esas alındığında düzenlenmesi gereken bir nokta olarak ortaya çıkan, bir sınırlama eksikliğinden doğan boşluktur. İlk bakışta bir düzenleme varmış gibi görünmesinden dolayı bu boşluk örtülüdür (gizlidir) (Prof. Dr. Çiğdem Kırca, "Örtülü (gizli) Boşluk ve Bu Boşluğun Doldurulması Yöntemi Olarak Amaca Uygun Sınırlama (Teleologische Reduktion)", Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 50, 2001, Sayı 1, s. 96, dip not 36'da yer alan yazarlar).
8. 6100 sayılı Kanun'un feragat halinde yargılama giderlerinin davacıya yükletileceğine ilişkin 312 nci maddesinin birinci fıkrasının lafzıyla hareket edilerek, Kanun hükmü gereğince yapılan feragatler hakkında da uygulanması; negatif eşitlik ilkesine yani eşit olmayana eşit davranmama kuralına aykırı olup hükmün amacıyla uyuşmayacağından; bu konuda kanunda örtülü boşluk olduğunun kabulü gerekir.
9. Şu halde; davacı, kanunun emredici hükmü gereği davasından feragat etmiş olduğundan, 6100 sayılı Kanun'un 312 nci maddesinin birinci fıkrasının amaca uygun sınırlandırma yöntemi ile olaya uygulanmaması gerektiği sonucuna varılması ve bu sebeple davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince yargılama ve istinaf incelemesi yönünden ayrı ayrı davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde olmayıp bozma sebebidir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan "3- Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen 31.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," ibaresi ile "İstinaf yargılaması yönünden" başlığı altındaki (4) numaralı bente yer alan "4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen 11.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,"ibarelerinin çıkartılarak yerlerine ayrı ayrı"Davacı davasından kanun gereği feragat ettiğinden davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına" ibaresinin yazılması suretiyle; hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.