Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3760 E. 2024/2165 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı ve davacı vekillerinin, tazminat davasında Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmeleri üzerine, temyiz incelemesinin yapılıp yapılamayacağı hususu.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin temyiz ettiği miktarın, kesinlik sınırının altında kalması ve davacı vekilinin de katılma yoluyla yaptığı temyiz başvurusunun, davalı tarafın temyiz isteminin reddine bağlı olması gözetilerek, her iki temyiz başvurusunun da reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2474 E., 2023/1263 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/189 E., 2021/179 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının başvurusunun esastan reddine, davacının başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Davalı vekilinin temyiz talebi yönününden yapılan incelemede; davalılar yönünden hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar 190.423,00 TL olup, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığından davalı vekilinin temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin temyiz talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise; davacı vekili kararı karşı tarafın temyiz dilekçesine verdiği cevapla birlikte (katılma yoluyla) temyiz etmiştir.

Katılma yoluyla temyiz hakkı, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlı bir hak olup, karşı tarafın asıl temyiz dilekçesinin normal temyiz süresi içerisinde ve kendisi yönünden temyizi kabil bir karara karşı verilmiş olması koşulu ile sınırlandırılmıştır.

Karşı tarafın temyiz istemi, yukarıda belirtildiği üzere reddedilmiştir. Bu nedenle davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçesinin de reddine karar vermek gerekmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibariyle REDDİNE, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin ise karşı tarafın temyiz istemine bağlı olması nedeni ile REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.