Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3759 E. 2024/1645 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında yapılan saklama sözleşmesine konu ziynet eşyalarının iade edilip edilmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının yemin teklifini kabul ederek yemin etmesinin ve yemin delilinin kesin delil niteliğinde olmasının gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki saklama sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacı ile davalı Kerim Arısaman'ın evlendiklerini, ardından İngiltere'de yaşamaya başladıklarını, İngiltere'ye giderken düğünde takılan 20 adet burma bileziği, altın set takımını, 8 adet künyeyi, bilekliği ve cumhuriyet altınını gümrükte sorun olabileceği gerekçesiyle davalı ...'a bıraktıklarını, davalı ...'ın kiralık kasada bu altınları saklayacağını ve ileride davacıya iade edeceğini söylediğini, sonrasında Türkiye'ye bir düğün sebebi ile gelen davacının düğünde takmak için davalı ...'den altınlarını istediğinde davalı ...'nin altınları vermediğini, davacının davalı Kerim'den boşandığını, davacının yurt dışına çıkmadan önce Türkiye'ye geldiğinde kullanmak üzere eşya aldığını, bu eşyaların da davacıya ait olduğunu, boşanma sonrasında davalı ...'nin bu eşyaları da iade etmediğini belirterek ziynet ve ev eşyalarının aynen, mümkün olmaması hâlinde dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte para olarak karşılığının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davanın devamı esnasında davalı Kerim Arısaman yönünden dava tefrik edilmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davalı ...'ın diğer davalı Kerim Arısaman'ın annesi olduğunu, oğlu ve gelininin yurt dışında yaşayacağı için Türkiye'de ev kurmaya ihtiyaç duymadıklarını, davacının çeyiz olarak 1 çeyiz sandığı, 4 tane yorgan ve 3 yolluk getirdiğini, davacının Türkiye'ye tatile geldiğinde müvekkilinin yanında değil de annesinin evinde tatilini geçirdiğini, eşyaları kendine ait olsa kendi evinde kalacağını, davacının talep ettiği ziynet eşyalarının düğünden sonra davacının rızası ile paraya çevrilip İngiltere'de kuracakları evleri için harcadıklarını, hatta davalı Kerim Arısaman'ın boşanmadan sonra bu ziynet eşyalarının bedelini davacıya pound olarak ödediğini, davacının iddiasını ispat etmekle yükümlü olduğunu ve müvekkiline ait kiralık bir kasanın olduğu ve ziynet eşyalarının bu kasada saklandığı iddiasının asılsız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde aile mahkemesince tanıkların dinlendiği, delillerin toplandığı ve davalının yemin eda ettiği anlaşıldığından mahkeme önünde yapılan işlemler geçerli kabul edilmiş ve yemin delili kesin delil olduğu için davacının davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; Mahkemece gerekli ve yeterli araştırma yapılmadan Aksaray 3. Aile Mahkemesinin yapmış olduğu işlemleri dikkate alarak yargılama yapıldığını, tek celsede kararın açıklandığını, tanıkların beyanları ile davacıya ait altınların davalı ... tarafından davacıya verilmediğinin ispatlandığını, müvekkilinin altınların kasaya koyulması vaadiyle kandırıldığını, mahkemece davalı tanıklarının beyanları dikkate alınırken davacının hiçbir tanığının beyanını dikkate alınmadığını, davacının eski eşi Kerim Arısaman'ın da bu olaydan, altınların annesinde olduğundan ve eşine vermediğinden haberdar olduğunu, davacının ziynet eşyaları bozdurulup ev için harcanmış ise daha sonradan neden annesini arayarak ziynet eşyalarını verme konusunda ikna etmeye çalıştığının izah edilmesi gerektiğini, mahkemece Aile Mahkemesindeki dava devam ederken sunmuş oldukları delilleri yeterli görülmediğinden zorunlu olarak yemin deliline başvurduklarını, davalının da yalan yere yemin ettiğini ve yemin deliline tamamen hâkimin yanlış yönlendirmesinden başvurduklarını belirterek istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre; mevcut delillerin takdirinin ve kararın dayandığı gerekçenin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davanın reddine dair ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir" gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili istinaf sebeplerini tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, saklama sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un Yemin Teklifi başlıklı 227 nci maddesi.

2. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 25.05.2012 tarihli ve 2020/5309 E., 2021/5385 K. sayılı ilamının ilgili kısmı şöyledir:

"...Yemin delili, HMK'nın 225 ve devamındaki maddelerde düzenlenmiş olup, yemin kesin delil niteliğindedir. Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf, o vakıayı başka delillerle ispat edemezse, diğer tarafa yemin teklifinde bulunabilir. Yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; mahkeme, ispat yükü üzerine düşen tarafın, iddiasını yazılı delillerle ispat edemediği kanaatine vardığı takdirde, ispat yükü üzerine düşen tarafa, yemin teklif etme hakkı bulunduğunu hatırlatmakla yükümlü olup, mahkemece tüm deliller toplanıp değerlendirilmeden karar verilemez. Bununla birlikte, iddia veya savunmasını ispat edemeyen tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılabilmesi için, yemin deliline açıkça dayanılmış olması da zorunludur.

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, özellikle davalının 01.03.2022 tarihli duruşmada HMK 225 ve devamı maddelerine uygun biçimde yemin eda ettiği ve yemin delili kesin delil niteliğinde olduğundan davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,13.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.