Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3762 E. 2024/1550 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesinden doğan borcu nedeniyle davacının emekli maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması ve bloke nedeniyle kesilen bedelin iadesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının kredi sözleşmesine ek rehin sözleşmesi, taahhütname ve virman-takas-mahsup talimatı ile emekli maaşından kredi taksitlerinin kesilmesini kabul ettiği, bu kabulün hakkın kötüye kullanılması olmadığı ve iyiniyet kurallarıyla bağdaştığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; kullandığı tüketici kredisinden kaynaklanan borcu nedeniyle emekli maaşından zorunlu olarak 900,00 TL icra kesintisi yapıldığını, kesintiden kalan maaşının tamamına da hesabına geçmeden davalı bankanın el koyduğunu, başkaca bir geçim kaynağı bulunmadığını, faturalarını dahi ödeyemediğini belirterek yaşam payı olan emeklilik maaşının tarafına iade edilmesini ve yapılan kesintinin durdurulmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının maaşını PTT'den aldığını, dava konusu kredinin özel bir kredi olduğunu ve yalnızca emeklilerin kullanabildiğini, kredi taksitinin gecikmesi nedeniyle davacının hesabından tahsilat yapılmasının hukuka uygun olduğunu, davacının kredi taksitlerinin emekli maaşından her ay tahsil edilmesi için bankaya talimat verdiğini, emekli aylığından yapılan kesintilerin davacının açık muvafakatine istinaden yapıldığını, Kredi Sözleşmesine Ek Rehin Sözleşmesi, Taahhütname ve Virman-Takas-Mahsup Talimatı'nın davacı ile müzakere edilerek imzalanması suretiyle kullandırıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının emekli maaşından kesinti yapılabilmesine yönelik olarak muvafakati var ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/(13)3-1980 E. 2021/829 K. sayılı ilamı doğrultusunda 5510 sayılı Kanun'un 93 üncü maddesi gereğince maaşın haczedilemeyeceği, takas ve mahsup yönünde kredi sözleşmesi kurulurken verilen muvafakatnamenin İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 83/a maddesi gereğince geçerli sayılamayacağı, emekli maaşına kredilerin ödenmesi amacıyla bloke konulmasına veya kesinti yapılmasına yönelik alınan muvafakatin geçersiz olduğu, davalı bankanın davacının emekli maaşına bloke koyamayacağı ve kesinti yapamayacağı gerekçesiyle açılan davanın kabulüne, davacının davalı bankada bulunan emekli maaşı hesabına konulan blokenin kaldırılmasına, davacının emekli maaşından dava tarihi itibariyle bloke nedeniyle kesilen 3.549,63 TL'nin davalı bankadan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; tarafların kanunun belirlediği sınırlar dahilinde sözleşme yapabildiklerini, davacının banka nezdinde kullanmış olduğu krediler için davalı bankaya bloke, hapis, takas ve mahsup yetkisi veren taahhütname imzaladığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 5838 Sayılı Kanun'un 32 nci maddesi ile Değişik 5510 Sayılı Kanun'un 93 üncü maddesi birinci fıkrasında "... bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepleri, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir." düzenlemesine yer verildiği, bu hükmün İİK 83/a maddesine göre daha özel düzenleme içerdiği ve takip hukukuna göre icra takibinin kesinleşmiş olması şartıyla haciz sırasında veya hacizden sonra 5510 Sayılı Kanun'un 93. maddesi kapsamındaki gelir, aylık ve ödeneklerin haczine ilişkin verilen muvafakatin geçerli olacağı, bu durumda borçlunun haciz sırasında veya haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak bu hakkından vazgeçebileceği, sözleşme hukukuna göre bu yasağın kesin olmadığı, yasanın tarafların iradesine ağırlık vererek muvafakat yoluyla emekli aylıklarına bloke konulmasına, borcun başka teminatlara başvurulmadan ödenmesine imkan sağladığı, böylece tarafların sözleşme ile belirledikleri hükmü ortadan kaldırmadığı, taraflarca imzalanan sözleşmenin 11 inci maddesi ve 21.08.2017 tarihli taahhütname ile davacının, borcun ödenmemesi halinde banka nezdinde bulunan tüm alacakları, mevduat ve hesapları üzerinde bloke, hapis, mahsup ve takas etme yetkisini davalı bankaya verdiği, kredi geri ödemelerinin maaş hesabından yapılmasına muvafakat ettiği, muvafakatin haksız şart olarak kabulünün mümkün olmadığı, davacının bankadan aldığı kredi borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödemesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı; emekli maaşı dışında bir geliri bulunmadığını ve maaşının tamamına banka tarafından bloke konulduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tüketici kredisi sözleşmesinden doğan borcu nedeniyle davacının maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması ve bloke nedeniyle banka borçlarına kesilen bedelin iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. İcra ve İflas Kanunu 83/a maddesi.

2. 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 93 üncü maddesi.

3. Dairenin 16.06.2022 tarih, 2022/3441 E., 2022/5889 K. sayılı ilamı,

3. Değerlendirme

1. Dairemizin yerleşik içtihatları ile de kabul edildiği üzere bankadan kullanılan kredi borcunun, sözleşme şartlarına uygun olarak ödenmesinin zorunlu olduğu, bu kapsamda taraflar arasında imzalanmış 21.08.2017 tarihli Kredi Sözleşmesine Ek Rehin Sözleşmesi, Taahhütname ve Virman-Takas-Mahsup talimatının 2 nci ve 3 üncü maddelerinde "Sosyal Güvenlik Kurumundan olan alacaklarımı PTT aracılığıyla kullanmış olduğum kredi hizmetleri nedeniyle PTT'ye olan borçlarıma karşılık rehnettiğimi, işbu kapsamda kullanmış olduğum krediye ilişkin doğmuş ve/veya doğacak olan PTT alacaklarının, PTT nezdindeki posta çeki hesaplarımdan veya SGK tarafından TC Kimlik /Sosyal Güvenlik Numarama göre gönderilen alacağımdan herhangi bir talimata gerek olmaksızın faiz ve masraflarıyla birlikte takas-mahsup etmek suretiyle tahsil etmeye yetkili olduğunu ..gayrıkabili rücu kabul, beyan ve taahhüt ediyorum." denildiği, böylelikle tüketici kredisi için taraflar arasında taksitlerin maaşından kesinti yapılarak ödenmesinin ihtirazı kayıtsız kabul edilip daha sonra dava açarak kesinti bedelininin geri istenmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğu ve iyiniyet kurallarıyla bağdaşmadığı hüküm altına alınmıştır.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davacının temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.