"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2101 E., 2023/772 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/328 E., 2022/110 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit (İcra ve İflas Kanunu'nun 89 uncu maddesinden kaynaklanan) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; Diyarbakır 9. İcra Müdürlüğünün 2019/17887 E. sayılı dosyasında, dava dışı borçlu Kayapınar Belediyesinin hak ve alacaklarının haczi için İİK'nın 89 uncu maddesi gereği haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, icra dosyasında borçlu olarak görünen Kayapınar Belediyesinin şube nezdindeki hesaplarının kamuya tahsisli hesaplar kapsamında olduğunu, bu nedenle İİK'nın 89 uncu maddesi gereği haciz uygulanmadığını beyan ederek; müvekkili bankanın Diyarbakır 9. İcra Müdürlüğünün 2019/17887 E. sayılı dosyasından gönderilen 89/3. haciz ihbarnamesi ile ilgili olarak takip borçlularına ve davalıya karşı ödemekle yükümlü olduğu herhangi bir borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; gönderilen ilk haciz ihbarnamesine davacı bankanın itirazı üzerine icra müdürlüğüne talep açıldığını, icra dosyasında borçlu Kayapınar Belediyesinin hesabını kamuya tahsisli olan ve olmayan olarak ayırmaması, havuz hesap kullanması nedeniyle haczedilmezlikten vazgeçmiş sayıldığı gerekçesi ile haciz ihbarnamesine yapılan itirazın reddinin istendiğini, icra müdürlüğü tarafından konunun yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile taleplerinin reddedildiğini, bunun üzerine Diyarbakır 1. İcra Hukuk Mahkemesine şikayet yolu ile müracaat ettiklerini ve Mahkemenin 2019/630 E. ve 2019/653 K. sayılı kararı ile müdürlük işleminin iptaline karar verildiğini, bunun üzerine ikinci haciz ihbarnamesinin davacıya gönderildiğini, davacının süresinden sonra 20.06.2019 tarihinde, havalesiz usule aykırı fiziki evrak ile itiraz ettiğini, sonrasında davacı tarafa gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesine karşı Diyarbakır 1. İcra Hukuk Mahkemesinde 2019/776 E. üzerinden açılan davada Mahkemece ret kararı verildiğini, davacının itiraz ve talepleri mesnetsiz olduğundan davanın reddine ve alacağın %20'sinden az olmamak üzere tazminatın davacıdan alınarak davalılara verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıya üçüncü haciz ihbarnamesinin 29.06.2019 tarihinde tebliğ olunduğu, davacı tarafından 03.07.2019 tarihinde menfi tespit davası açıldığı, yargılama sürerken dava dışı borçlunun davalı alacaklılara icra takibine konu borcu ödediği, bu şekli ile icra takibine konu borç ortadan kalkmakla davanın konusuz kaldığı, davacı banka nezdinde bulunan alacağa ilişkin hesapta borçlu belediye tarafından kamuya tahsisli hesap olduğu bildirilerek konulan şerh bulunuyorsa da hesapta bulunan paranın haczedilemezliğini ispat yükünün dava dışı borçluda olduğu, haciz kararına karşı davacı alacaklının bu nedene dayanarak haczi işleme almama yetkisinin bulunmadığı ve dava açılmasına sebebiyet verdiğinden 6100 sayılı HMK m. 331 hükmü uyarınca yargılama giderinden ve vekalet ücretinden davacı tarafın sorumlu olduğu gerekçesiyle; dava konusuz kalmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; müvekkili banka tarafından haciz ihbarnamelerine karşı yasal süresi içerisinde cevap verildiğini, yapılacak istinaf incelemesi neticesinde karar verilmesine yer olmadığına dair kararın kaldırılarak müvekkil banka adına davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafın borçlu olmadığının tespitini talep ettiği icra dosyasının haricen tahsil ile kapatılması nedeniyle davanın konusuz kaldığı, konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı tarafça birinci haciz ihbarnamesine verilen cevapta borçlu Kayapınar Belediyesinin bankadaki hesabının kamuya tahsisli hesap niteliğinde olduğundan haciz talebinin işleme alınmadığının bildirildiği, oysa bankanın bu şekilde işlem yapma yetkisinin bulunmadığı, davacı bankadaki hesapların kamu hizmetine tahsisli hesaplar olduğu iddiasının şikayet yoluyla borçlu tarafından ileri sürülmesi gerektiği, davacı tarafından ikinci haciz ihbarnamesine de yasal sürede cevap verilmediği, bu durumda 2004 sayılı İİK'nın 89/2-3. maddeleri kapsamında ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun olarak davacıya gönderilmek zorunda kalındığı, dolayısıyla işbu davanın açılmasına davacı tarafından sebebiyet verildiği, bu durumda, Mahkemece 6100 sayılı HMK'nın 331/1. maddesi doğrultusunda yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmiş olmasında da bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf başvuru dilekçesinde yer alan beyanlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, menfi tespit (2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 89 uncu maddesinden kaynaklanan) istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 89 uncu maddesi.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK)331 inci maddesi.
3. 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun harçtan müstesna işlemleri belirten 13 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine, kararda belirtilen gerekçelere ve yukarıda yer verilen hukuk kurallarına göre, davacı tarafça birinci haciz ihbarnamesine karşı borçlu Kayapınar Belediyesinin bankadaki hesabının kamuya tahsisli hesap niteliğinde olduğundan haciz talebinin işleme alınmadığının bildirilmesinin usulüne uygun bir itiraz niteliğinde olmadığı, davacı bankadaki hesapların kamu hizmetine tahsisli hesaplar olduğu iddiasının şikayet yoluyla borçlu Belediye tarafından ileri sürülmesi gerektiği, davacı tarafından ikinci haciz ihbarnamesine de yasal sürede cevap verilmediği ve bu nedenle üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmesi için gerekli şartların oluştuğu, yargılama sırasında borcun ödenmesi ile infazen kapatılan icra dosyasından dolayı açılan eldeki dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, HMK'nın 331 inci maddesi gereği davanın açılmasına sebebiyet veren bankanın yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının usul ve kanuna uygun bulunduğu anlaşılmakla davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2.Kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan incelemede; 492 sayılı Kanun'un 13 üncü maddesinde harçtan müstesna işlemler belirtilmiş olup, davacı banka harçtan muaf değildir. Buna rağmen İlk Derece Mahkemesinin hüküm fıkrasında davacının harçtan muaf olduğu belirtilerek harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2. Kamu düzenine aykırılık nedeniyle, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi Kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin hükümden çıkartılarak yerine ''492 sayılı Harçlar Kanunu gereği alınması gerekli 80,70 TL maktu harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına'' söz ve rakamlarının yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.