"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmün kaldırılmasına, yeniden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; davacı ...'ın, davalı İdarenin kusuru nedeniyle yakalandığı hastalık sebebiyle açılan tazminat davası sonucunda talebin kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın temyiz edilmesi üzerine Danıştay 15. Hukuk Dairesinin 2016/9796 E., 2017/1269 K. sayılı kararı ile bozulduğunu, davalı İdarenin bozma kararı üzerine davacılar aleyhine icra takibi başlattığını, Danıştay 15. Hukuk Dairesince bozma kararının kaldırılmasına ve Mahkeme kararının onanmasına rağmen icra takibinin davalı İdarece kaldırılmadığını, davacıların menkul malları üzerindeki hacizlerin devam ettiğini, ilama dayalı olarak ödenen paranın iade edilebilmesi için, bozma ilamından sonra ikinci bir karar verilmesi ve bu verilen ikinci kararın kesinleşmesi gerektiğini ileri sürerek; davacıların icra takibi dolayısıyla borçlu olmadığının tespitini, davacılar lehine tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davanın konusuz kalması sebebiyle davacı yanın iyi niyetli olmadığını ve dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, tüm hacizlerin kaldırıldığını, Mahkeme kararına uygun olarak davacılara tüm ödemelerin yapıldığını, Mahkeme kararının temyizi üzerine Danıştay tarafından bozulduğunu, yapılan ödemenin 1.277.141,00 TL olması nedeniyle ihtiyati haciz yapıldığını, bozma kararı üzerine yapılan karar düzeltme istemi neticesinde Danıştayın Mahkemenin kararını onaması ile kararın kesinleştiğini, kesinleşme sonucunda davacı borçlular aleyhine herhangi bir icrai işlem yapılmadığını, kararın kesinleşmesi ile davacı borçlunun İdareye borçlu olmadığının açık ve net olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu takip işleminin alacaklı vekilinin talebi ile 25.12.2018 tarihinde feragat ile sonlandığı, davanın 02.01.2019 tahinde açıldığı, celbedilen icra dosyası işleminin alacaklı İdarenin harçtan muafiyetine rağmen işlemin ikinci bir talep üzere 25.01.2019 tarihi itibari ile haciz feklerinin sağlandığı, davaya konusu icra takip dosyasının kapatıldığı, davanın açılmasına davalı İdarenin sebebiyet vermediği, davacıların da dava açmakta haksız olmadığı gerekçesiyle, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili; bozma kararı kesinleşmeden icra takibi başlatılarak davacıların mallarının haczedildiğini, karar kesinleşmeden bu şekilde işlem yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, Mahkeme kararı kesinleşmesine rağmen icra takibine son verilmemesi ve hacizlerin kaldırmamasının da hukuksuz işlemin devamı niteliğinde olduğunu, davacılar lehine icra inkar tazminatına ve nisbi vekalet ücretine karar verilmesi gerektiğin ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın icra takibinden feragat edilmesinden sonra açıldığı, davacıların icra dosyasından feragat edilmesine rağmen hacizlerin kaldırılmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tesbiti için açtığı bu dava yönünden hukuki yararının bulunduğu, alacaklı vekilinin derhal ve dava açılmadan önce takipten feragat ederek hacizlerin de kaldırılmasını istemesine rağmen, icra müdürlüğünce harçtan muaf olunmasına rağmen hatalı olarak harç yatırılması istenerek fek işlemlerinin yapılmadığı gözetildiğinde davalı tarafın takipte kötü niyetli olduğunun kabul edilemeyeceği, davalı tarafın dava açılmasına sebebiyet verdiği dikkate alınarak davacılar lehine maktu vekalet ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle; davacı tarafın istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, icra tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili; davacılar lehine nisbi veklat ücreti ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı idare vekili; davalı İdarenin davanın açılmasında bir ihmali veya kusuru bulunmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi
3. Değerlendirme
Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, dava tarihinden önce davalı idarece takipten feragat edildiği ancak haciz kaldırma işlemlerinin gecikmesi nedeniyle davacının davanın açılmasında haklı olmasına, davalı idarenin takipte kötü niyetli olduğunun ispatlanamamasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacılara yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.