"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1872 E., 2023/486 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Orhangazi 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/574 E., 2020/49 K.
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, davalı tarafından davacı ... aleyhine bir kısım faturalar toplamı 903.065,16.-TL asıl, 934.720,71.-TL toplam alacağın tahsili talebi ile yapılan ilamsız icra takibinde ödeme emrinin müvekkili idareye 15.06.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkili idarenin 20.06.2017 tarihinde borcun 295.723,11 TL'lik kısmına, faize ve ferilerine itirazı üzerine İcra Müdürlüğünce 22.06.2017 tarihinde takibin itiraz olunan 295.723,11.-TL yönünden durdurulmasına, itiraz olunmayan kısım yönünden devamına karar verildiğini, takibin derdest olduğunu, itiraz edilmeyen kısım yönünden müvekkili belediyenin dosya borcunu davalının banka hesabına haricen ödediğini, kayıtlarında davalının alacağının bulunmadığını, Orhangazi İcra Müdürlüğünün 2017/1166 esas sayılı dosyasından haricen yapılan ödemeler nedeni ile borçları kalmadığının ve dosyanın infaz edildiğinin tespitine karar verilmesine, davalı taraf kötü niyetli olarak haricen yapılan ödemeleri bildirmediğinden dolayı %20'den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacı ... ile müvekkilinin sahibi olduğu ... Gıda Ltd. Şti. firmaları arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan ödemelerin her iki firma alacağına istinaden ...'nın banka hesabına yapıldığını, icra dosyasına yapılan ödemeleri icra dosyasına veya ilgili faturaya istinaden yapıldığının alacaklı tarafça açıkça kabul edilmesi veya dosya numarasının açıkça yazılması gerektiğini, aksi halde yapılan ödemenin cari hesaba istinaden tahsil edilebileceğini, davacı tarafın dilekçesindeki tabloda sunduğu 792.285,83.-TL ödemenin tamamının Orhangazi İcra Müdürlüğünün 2017/1166 sayılı dosyaya yapıldığına dair iddiasını kabul etmediklerini, icra dosyasına istinaden alınan ve kabul edilen ödemenin 384.000,00.- TL olduğunu ve bu bedelin de icra dosyasına müvekkil tarafından bildirildiğini ve davalı-borçluya ait olan tahsil harcı bedelinin de müvekkil tarafından ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; bilirkişi raporundaki tespitler ve tüm dosya kapsamı değerlendirilmek suretiyle davalı tarafından davacı ... aleyhine Orhangazi İcra Dairesi'nin 2017/1166 Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibinde, 903.065,16 TL fatura bedeli (asıl alacak) 31.655,55 TL işlemiş %9,75 ticari temerrüt faizi olmak üzere toplam 934.720,71 TL alacağın tahsilinin talep edildiği, davacı/borçlu belediyenin borcun 295.723,11 TL'sına itiraz ettiği, bu suretle 638.997,60 TL yönünden takibin kesinleştiği, buna göre takip tarihinde alacağın takip giderleri, harç ve vekalet ücreti ile birlikte toplam 738.940,69 TL olduğu, davacı/borçlunun kısmi ödemelerinin toplamı olan 792.285,83 TL önce faiz ve masraflara, kalanı da ana paraya mahsup edilmek sureti ile düşüldüğünde son ödemenin yapıldığı 30.04.2018 tarihi itibarıyla, davadan önce dosya borcunun tümüyle ödendiği ve 3.845,20 TL fazla ödeme yapıldığı, davanın açılış tarihi itibariyle davacının davalıya borcunun bulunmadığı sabit olduğundan açılan davanın kabulüne, davacının Orhangazi İcra Müdürlüğünün 2017/1166 takip sayılı dosyasından davalıya borcunun kalmadığının, dosyanın infaz edildiğinin tespitine, alacaklının takip tarihi itibarıyla kötü niyetli olduğu ispatlanmadığından, bakiye alacak olup olmadığının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden davacı/borçlu vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, yerel mahkemenin davanın kabulü yönünde kurduğu hükmün hukuka uygun olduğunu, davacının kötü niyet tazminat talebinin reddi ile ilgili kısmın hukuka aykırı olduğunu, kötün niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın likit ve belirlenebilir olması gerektiğini, alacaklının ne kadar alacağı olduğunu tespit edebilecek durumda olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının bu yönüyle kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, mahkemece hüküm oluşturmaya yetersiz eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karara verilmesinin isabetsiz olduğunu, bilirkişi raporuna karşı yaptıkları itirazın değerlendirilmediğini, bilirkişilerin tüm defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmadığını, sadece 2018 yılı işletme defteri üzerinde inceleme yaparak hatalı ve eksik inceleme yaptıklarını, bilirkişilerin davacı tarafın hiçbir defter ve belgelerini incelemediğini, davacının istinaf talebinin dayanaksız olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına ve istinaf konusu yapılan nedenlere ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, yargılama aşaması ve istinaf dilekçesindeki hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava faturaya dayalı alacağın tahsili talebiyle başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemidir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi
3.Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle alınan bilirkişi raporundaki tespitlere göre davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.