"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2013/18 E., 2023/102 K.
Taraflar arasındaki işlemin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının Farma eczanesinin sahibi olduğunu, davalı Kurum ile yapılan sözleşmenin savunması alınmadan, herhangi bir açıklama yapılmadan 16.02.2010 tarihli ve 2476711 sayılı yazı ile iki yıl süreyle feshedildiğinin bildirildiğini, fesih işleminin haksız olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin iki yıl süreyle feshine ilişkin kararın iptaline, sözleşmenin aynı koşullarda devamına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; fesih işlemine konu usulsüzlüklerin 23.12.2009 tarihli ve 24 rapor numaralı muhakkik raporunda tüm ayrıntıları ile yer aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 25.10.2011 tarihli ve 2010/157 E., 2011/591 K. sayılı kararıyla; yapılan tespitlerin soyut iddialara dayandığı, bu iddialar doğrultusunda sözleşmenin feshine ve cezai şart uygulanmasına ilişkin Kurum işleminin hatalı olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile sözleşmenin feshine ve cezai şart uygulanmasına ilişkin 16.02.2010 tarihli ve 99/2476711 sayılı Kurum kararının iptaline, sözleşmenin aynı şartlarda devamına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 04.06.2012 tarihli ve 2012/10765 E., 2012/14345 K. sayılı ilamıyla; kuruma fatura edilen reçetelerin sahte olduğu iddiasıyla, davalı eczacının da sanık olarak yargılandığı “Özel Belgede Sahtecilik, Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırıcılık” suçundan Adana 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/205 E. sayılı dosyanın derdest bulunduğu, ceza mahkemesinde açılan söz konusu kamu davasının sonucunun eldeki davayı etkileyecek nitelikte olduğu, davalının sahte reçete tanzim edip etmediği hususlarının belirlenmesi için, söz konusu ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiğinden bahisle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı eczacı tarafından kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak sahte ilaç fiyat kupürü veya sahte reçete fatura edildiğinin tespiti ve yine reçetelerin küpürlerin ve reçetelerin sahte olduğu düşünülse dahi sahte olarak kimler tarafından düzenlendiğinin somut bir şekilde ortaya konulması gerektiği, davacı hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından yürütülen Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/205 E. sayılı dosyada davacının beraatine dair verilen ve kararın kesinleştiği, sahte reçete ve kupürlerin kim ve kimler tarafından meydana getirildiğinin somut olarak tespit edilemediği, sahte kupür ve reçetelerin davalı Kuruma fatura edilmesinde davacının herhangi bir dahlinin olmaması, protokol gereğince davacı eczacının eczanesine gelen reçeteyi şeklen ve içerik olarak değerlendirip herhangi bir olumsuzluk görmediği hallerde reçeteyi karşılamakla zorunlu ve yükümlü olması hususları dikkate alındığında, sözleşmesinin feshi ve cezai şart uygulanmasının yerinde olmadığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile sözleşmenin feshine ve cezai şart uygulanmasına ilişkin 16.02.2010 tarihli ve 99/2476711 sayılı Kurum kararının iptaline, sözleşmenin aynı koşullarla devamına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacının haksızlığının kurum raporu ile tespit edildiğini, müvekkili Kurum ile davacı arasında sigortalı ve hak sahiplerine reçete muhteviyatı ilaçların karşılanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere sözleşme imzalandığını, taraflarınca bu sözleşmenin tüm hükümlerinin kabul ve taahhüt edildiğini fakat davacı tarafça sözleşmeye aykırı olarak hareket edildiğini, dosya kapsamında gerekli araştırma ve inceleme ve hatta bilirkişi raporu dahi alınmadan karar verildiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı kurum tarafından tesis edilen sözleşmenin feshi işlemin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
09.05.1960 tarihli ve 21/9 ile 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, özellikle davacı hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından yürütülen Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/205 Esas sayılı dosyada beraatine dair verilen kararın kesinleşmesine, sahte reçete ve kupürlerin kim ve kimler tarafından meydana getirildiği somut olarak tespit edilemediğinin anlaşılmasına göre, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi gereğince ONANMASINA,
1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.