Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3901 E. 2024/1985 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı şirketin, ihalenin iptali sonucu geri alınan taşınmaz nedeniyle davalı Kurum aleyhine sebepsiz zenginleşme davası açması üzerine davalıda pasif husumetin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı Kurum ile davacı şirket arasında bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı, davacı şirketin taşınmazı dava dışı kişiden satın aldığı, dolayısıyla davalı Kurumun davacı şirket aleyhine sebepsiz zenginleşmediği, sebepsiz zenginleşmenin davacı ile dava dışı kişi arasında olduğu gözetilerek mahkeme kararının onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı Kurumun 12.04.2007 tarihinde yaptığı ihale ile taşınmazı 14.01.2008 tarihinde 320.000,00 TL bedelle dava dışı İlhami Arslansoy'a sattığını, söz konusu ihale ve ihalenin dayanağı mevzuat hükümlerinin mahkeme kararları ile iptal edildiğini, bunun üzerine davalı Kurum tarafından dava dışı İlhami aleyhine açılan tapu iptal ve tecil davasının kabulüne karar verildiğini, karar Yargıtay aşamasında iken tapu kaydında "davalıdır" şerhi bulunmadığından dava dışı İlhami tarafından söz konusu taşınmazın 22.11.2017 tarihinde davacı şirkete satıldığını, tapu iptal ve tescil kararının kesinleşmesi üzerine idari işlem ile davacı şirket adına olan kaydın iptal edilip gayrimenkulün davalı Kurum adına tescil edildiğini, davalı Kurum'un dava dışı İlhami'ye ne de davacıya bedel ödediğini, dava dışı İlhami tarafından davalı Kuruma karşı açılan sebepsiz zenginleme davasının reddine karar verildiğini, kararın henüz kesinleşmemesi nedeniyle bekletici mesele yapılması gerektiğini, eğer red kararı kesinleşirse müvekkile karşı sebepsiz zenginleşenin davalı Kurum olacağını ileri sürerek; dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle belirlenecek değerinin faizi ile birlikte davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; müvekkilinin mülkiyetinde bulunan taşınmazı açık artırma ile dava dışı İlhami'ye 14.01.2008 tarihinde sattığını, Anayasa Mahkemesinin 13.01.2011 tarih tarihli kararı ile 5335 sayılı Yasanın 32 inci maddesinin iptaline karar verildiğini, Danıştay 13. Dairesinin 26.04.2011 tarihli ve 2007/5183 E., 2011/1862 K. sayılı kararı ile Yönetmeliğin yasal dayanağı olan kanun maddesi Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edildiğinden dava konusu taşınmaz satış ihalesinin iptaline karar verildiğini, taşınmazın mülkiyetinin devrine muvafakat etmeyen alıcı İlhami aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının 16.09.2015 tarihinde kabulüne karar verildiğini, Yargıtay aşamasında dava dışı İlhami tarafından 22.11.2017 tarihinde davacı şirkete dava konusu taşınmazın satıldığını ancak tapu iptal ve tescil kararı gereğince 13.03.2018 tarihinde müvekkil adına tescil işleminin sağlandığını, tapu kayıtlarında Danıştayın iptal kararı olduğuna ilişkin şerh bulunduğu gibi dava dışı İlhami'nin satış yapılan dönemde davacı şirketin ortağı olduğunu, dava dışı İlhami tarafından müvekkili aleyhine 500.000,00 TL gayrimenkul bedeli talepli ve tapu iptal ve tescil davası nedeniyle aleyhine hükmedilen 40.579,77 TL (icra marifetiyle kendisinden tahsil edilmek istenen mahkeme giderleri, vekalet ücretleri, işlemiş faiz vs.) bedelin iptaline karar verilmesi talepli açtığı davada “…davacının, davaya konu taşınmazı, davalı kurum adına tescil edilmeden önce 22.11.2017 tarihinde dava dışı İlsan Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.ye satış suretiyle devrettiği, dava dışı şirket tarafından davacı aleyhine açılan, taşınmaz bedelinin iadesi hususunda herhangi bir davanın bulunmadığı, bu nedenle davacının taşınmaz için ödediği bedele ilişkin dava tarihi itibarıyla herhangi bir zararın mevcut olmadığı ve taşınmaz rayiç bedelinin davalı kurumdan alınarak kendisine ödenmesi talebinde bulunamayacağına” karar verildiğini, söz konusu kararın kesinleşmediğini, her iki davanın da kabulü halinde mükerrer ödeme olacağından söz konusu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacı söz konusu taşınmazı dava dışı İlhami'den 184.500,00 TL'ye satın aldığını, bu bedeli müvekkilden talep etme hakkı bulunmadığını, davacı ile davalı arasında resmi bir satış gerçekleştirildiğini, sonradan mahkeme kararı ile bu satışın iptaline karar verildiğini, ortada geçersiz bir satış sözleşmesi söz konusu olmadığından olayda denkleştirici adalet ilkesinin uygulama yeri bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; satış sözleşmesinin taraflarının davacı şirket ile dava dışı İlhami olduğu, kişisel bir alacak hakkı olan davacının bu hakkını dava dışı İlhami'den talep etmesi gerektiği, dava dışı İlhami'nin açtığı davanın bekletici mesele yapılması talep edilmiş ise de, davacı şirketin taşınmazı satın almak için dava dışı İlhami'ye ödediği bedel gözetilerek hüküm kurulduğundan, bekletici mesele yapılmasına gerek görülmediği, davacıya karşı sebepsiz zenginleşenin davalı değil dava dışı İlhami olduğu gerekçesiyle, davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davalı Kurumun, dava dışı İlhami'den bedelini tahsil ederek sattığı gayrimenkulü mahkeme kararına dayanarak geri aldığını, davalı Kurumun dava dışı İlhami'ye ya da müvekkili davacıya herhangi bir bedel ödemeyerek sebepsiz zenginleştiğini, Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/631 E. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı Kurum tarafından ihtiyaç fazlası olduğu gerekçesiyle satışa çıkartılan taşınmazın 12.04.2007 tarihinde gerçekleştirilen ihalesinin dava dışı İlhami tarafından kazanıldığı ve taşınmazın 14.01.2008 tarihinde İlhami adına tescil edildiği, Danıştay tarafından satış ihalesinin iptaline karar verildiği, İlhami'ye yapılan tescilin yolsuz hale geldiği gerekçesi ile açılan tapu iptal ve tescil talepli davada mevcut tapu kaydının iptaline ve taşınmazın davalı adına tesciline karar verildiği, verilen bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, dava konusu taşınmazın ise 22.11.2017 tarihinde dava dışı İlhami tarafından davacı şirkete devredildiğinden davalının bu sözleşmede taraf sıfatının bulunmadığı, davalının taraf sıfatı olmadığından hakkında açılan davanın da pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi yerinde olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 77 vd. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bir kişinin belli bir davada davalı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirilen husumet, davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vakıf olunduğu takdirde re`sen nazara alınması gerekli hukuki bir durumdur.

2.Davalı adına kayıtlı taşınmazın dava dışı İlhami adına ihale edildiği, ihalenin mahkeme kararı ile iptali üzerine davalı tarafından dava dışı İlhami aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının yargılaması aşamasında dava dışı İlhami tarafından taşınmazın davacıya satıldığı, tapu iptal ve tescil davası sonucunda taşınmazın davalı adına tescil edildiği, söz konusu satış sözleşmesinin davacı ile dava dışı İlhami arasında yapıldığı, davalının davacı aleyhine zenginleşmediği, dava dışı İlhami tarafından davalı aleyhine açılan davanın da sebepsiz zenginleşmenin şahsiliği ilkesi uyarınca bekletici mesele yapılması gerekmediği anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.