"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacağa ilişkin asıl, tapu iptal tescile ilişkin karşı davalardan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
Kararın asıl ve karşı davada taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine, davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada her iki taraf vekilleri, karşı davada davalı Borusan Lojistik Dağıtım Depolama Taşımacılık ve Ticaret A.Ş. vekilleri tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 14.05.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı karşı davalı vekili Avukat ... ve davalı karşı davacı vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için başka bir güne bırakılmasına karar verilerek, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davacı vekili; davalı ... tarafından Gemlik Hisar Mahallesi, Küçük Çiftlik Mevkiinde kain, Danış Ekin ve müşterekleri adına tapuya kayıtlı 566 ada 19 parsel numaralı 19.600,00 m² yüzölçümlü, 458 ada 21 parsel numaralı 53.950,00 m² yüzölçümlü, 566 ada 35 parsel numaralı 35.860,00 m² yüzölçümlü taşınmazlar ve Gemlik Belediyesi adına ihdas edilen 458 ada 25 parsel numaralı 209,19 m² yüzölçümlü, 458 ada 26 parsel numaralı 56,38 m² yüzölçümlü taşınmazların birbirleriyle tevhit edildiğini ve böylece toplam yüzölçümü 109.675,57 m² olan yeni bir taşınmaz oluşturulduğunu, Gemlik Belediyesinin 21.09.1988 tarihli ve 1988/767 sayılı encümen kararında da belirtilen parsellerle ilgili yola terk, ihdas, tevhit ve ifraz imar uygulaması sonucunda yollar, imar ada ve parsellerinin oluşturulduğunu, bilahare Gemlik Belediyesinin 09.09.2009 tarihli ve M-406 sayılı meclis kararıyla imar planı tadilatı yapıldığını, daha önceki 21.09.1988 tarihli ve 767 sayılı encümen kararıyla yola terk edilen kısımların bu plan tadilatıyla "kapanan yol" haline geldiğini, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği sonrasında "kapanan yol" haline gelen kısımlardan ihdas edilmek suretiyle, Bursa İli, Gemlik İlçesi, Hisar Mahallesi 54-1 pafta, 953 ada üzerindeki A 38, B 38, C 39, D 40 parsel sayılı taşınmazlar ile 56 pafta 466 ada A 10 parsel sayılı taşınmazların Gemlik Belediyesi adına tapuya tescil edildiğini, Gemlik Belediye Encümeninin, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 17 nci maddesi uyarınca, bunlardan; 56 pafta, 466 ada A 10 parsel sayılı 18.298,12 m² mesahalı taşınmazı, 23.05.2012 tarihli ve 392 sayılı kararıyla komşu parsel maliki davacı müvekkili Borusan Lojistik A.Ş.'ye 7.502.229,20 TL bedelle, 54-1 pafta, 953 ada B 38 parsel sayılı 19.275,21 m²'lik taşınmazıda 7.902.836,10TL bedelle sattığını ve taşınmazların davacı Şirket adına tapuya tescil edildiğini, iki taşınmazın satış bedellerinin toplamının 15.405.065,30TL olduğunu, açılan dava sonucunda Bursa 2. İdare Mahkemesinin 12.06.2014 tarihli ve 2012/1334 E., 2014/743 K. sayılı ilamıyla; "…1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği sonrasında kapanan imar yollarının, 3194 sayılı Kanunun 18 inci maddesine göre bir düzenleme yapılmadan ... adına oluşturulan taşınmazların 17 nci madde kapsamında bitişiğindeki arsa sahiplerine satılmasına ilişkin dava konusu encümen kararlarında hukuka uygunluk bulunmadığı…" gerekçesiyle iptaline hükmettiğini, Danıştay 6. Dairesinin, bu kararı 06.11.2015 tarihli ve 2014/7420 E., 2015/6489 K. sayılı ilamıyla, özetle, her ne kadar mahkemenin iptal kararının gerekçesi yerinde değil ise de taşınmaz satımına karar verme yetkisinin Belediye Encümenine ait bulunduğu, meclis kararı alınmaksızın doğrudan encümen kararıyla yapılan satışın yetki unsuru açısından hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle onadığını, 56 pafta, 466 ada A 10 parsel sayılı 18.298,12 m² mesahalı taşınmazın, 466 ada içindeki imar yollarından oluştuğunu, bu yolların kadastro sırasında tespit edilen yollar olmadığını, parseli oluşturan bu imar yollarının ise bölgede daha önce yapılan imar çalışması sırasında kesilen düzenleme ortaklık paylarından oluştuğunu, keza 54-1 pafta, 953 ada üzerindeki B 38 parsel sayılı 19.275,21 m²'lik taşınmazın da, aynı şekilde 953 ada içerisindeki imar yollarından oluştuğunu, idare mahkemesi kararıyla iptal edilen satış kararından dolayı davalıya ödediği satış bedelini, ödeme tarihinden itibaren işlemiş avans faiziyle birlikte geri isteme hakkının mevcut olduğunu, bunun yanında, kanun ve yönetmelik hükümlerine göre, davalı Belediyenin taşınmazların mülkiyetini hiçbir zaman geçerli olarak kazanmadığından, dava konusu taşınmazların kapanan yol halini almasından sonra davalı ... adına ayrı parseller olarak tescilinin zaten yolsuz tescil olduğunu, bu nedenle satış bedelinin iadesi karşılığında bunların tekrar tapuda Belediye adına tescilinin mümkün olmadığını, belediyenin bu taşınmazları sadece ve ancak DOP olarak, bu amaç ve hukuki çerçeve içerisinde değerlendirebileceğini, düzenleme yapılıncaya kadar taşınmazların mülkiyetinin tapuda davacı üzerinde kalması gerektiğini, davalı tarafından önce yolsuz olarak kendisi adına tapuya tescil ettirilen ve daha sonra davacı müvekkile satılan 56 pafta, 466 ada, A 10 parsel sayılı taşınmazın ve 54-1 pafta, 953 ada B 38 parsel sayılı taşınmazın satış bedelleri toplamı 15.405.065,30 TL'nin, bedellerin ödendiği 23.05.2012 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Karşı davada davacı vekili; Gemlik Belediye Encümeninin 23.05.2012 tarihli ve E/392, E/393 sayılı kararlarına konu Gemlik İlçesi, Hisar Mahallesi 56 pafta, 466 ada üzerindeki A l0 numaralı ile Hisar Mahallesi H22a07c2c-2d ile H22a08d-1d-4a (54-1) pafta 953 ada üzerindeki B 38 numaralı artık parsellerin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Asıl davada davalı vekili; 23.05.2012 tarihinde satışı yapılan taşınmazların halen davacı şirket adına tapuda kayıtlı olup, davacı şirket tarafından kullanılmakta olduğundan, dava şartı yokluğundan işbu davanın reddi gerektiğini, temerrüt olgusu gerçekleşmediğinden satış bedeli ve faiz talep edilemeyeceğini, söz konusu olayda yapılan uygulamanın, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 15 ve 16 ncı madde uygulaması olduğunu, bu nedenle İmar Kanunu'nun 15 ve 16 ncı madde uygulaması sonrasında yapılan plan değişikliği ile kapanan yolların, yoldan ihdas edilmesi ve Belediye adına tescilinin yasal mevzuata uygun bir işlem olduğunu, izah edilen nedenlerle; Gemlik Belediye Encümeninin 23.05.2012 tarihli ve 392 ve 393 sayılı kararları ile söz konusu parsellerin İmar Kanunu'nun 17 nci maddesine istinaden satışına karar verilerek, bitişik parsel konumunda olan parsel sahibi davacı Borusan Lojistik A.Ş.'ye satılmasında herhangi bir hukuka aykırılığın söz konusu dahi olmadığını, dava konusu parsellerin şatış tarihinin 2012 yılı olup, davacı tarafın itirazlarına dayanak olarak gösterdiği Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin ise 2014 tarihinde yayınlandığını, kanunun geriye yürümezliği ilkesi doğrultusunda, davacı tarafın bu yöndeki itirazlarının dinlenme olanağının bulunmadığının 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği sonrasında kapanan yol haline gelen kısımlardan ihdas edilmek suretiyle, Bursa İli, Gemlik İlçesi, Hisar Mahallesi 54-1 pafta 953 ada üzeindeki A37, B38, C39, D40 sayılı taşınmazlar ile 56 pafta 466 ada üzerindeki A10 sayılı taşınmazların müvekkili idare adına tapuya tescil edildiğini, dava konu parsellerin satış tarihinden önce de davacı şirket tarafından işgal edilerek kullanıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Karşı davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl dava açısından, davacı tarafın dayandığı Bursa 2. İdare Mahkemesinin 2012/1342 E., 2014/742 K. sayılı ilamı ve bu iptal kararı yönünden Danıştay 6. Daire 2014/7415 E., 2015/6490 K. sayılı ilamıyla onandığı, daha sonra davalı Belediyece yapılan karar düzeltme isteğinin Danıştay 6. Daire 2016/4026 E., 2018/8518 K. sayılı ilamıyla karar düzeltilmesi isteminin reddine dair karar örneklerinin celp edildiği, dava konusu Hisar mahallesi 466 ada 10 parsel ve Hisar mahallesi 953 ada 38 parselin davacı şirkete yapılan satışının mahkemece iptal edilmesi sebebiyle satış işleminin temeli ortadan kalktığından davacı şirket adına yapılan tescil yolsuz tescile dönüşmüş olup, satış işlemi geçmişe dönük olarak geçersiz olduğundan davalı Belediyenin almış olduğu toplam satış bedellerini, davacı şirketin taşınmazı kullanıp kullanmadığına bakılmaksızın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödemesi gerektiğinden, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek, toplam 15.405.065,30 TL'nin 23.05.2012 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalı ... Belediyesinden alınarak davacı şirkete verilmesine, davacı şirketin talep etmiş olduğu avans faizinin ise hukuka uygun olmaması sebebiyle reddine; davalı - karşı davacının tapu iptali talepli karşı davası açısından ise; dava, imar işleminin iptali nedeniyle kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik dava olup, Yargıtay kararlarında ve istinaf ilamlarında belirtildiği üzere; iş bu davada mülkiyet ihtilafı olmadığı, bu davayı açabilecek olanlar yani aktif husumet ehliyeti olanlar, imar öncesi tapu kayıt malikleri olduğu, imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025 inci maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanaksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği, kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği gözetildiğinde; ihyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği, aktif husumet ehliyeti olanların imar öncesi kayıt malikleri olması sebebiyle davacı Belediyenin iş bu davada aktif husumet ehliyeti olmadığından davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-karşı davalı vekili; karşı davada Belediyenin aktif dava ehliyetinin bulunmadığına ilişkin tespit doğru ise de gerekçenin eksik ve hatalı olduğunu, Gemlik Belediyesi tarafından açılan karşı davadaki talebin; asıl davada istirdadı talep edilen satış bedellerinin ilişkin bulunduğu taşınmazın halen müvekkili şirket adına kayıtlı bulunan tapu kaydının iptali ve Belediye adına tesciline ilişkin olduğunu, bilindiği üzere, bir hakkın dava konusu edilebilmesinin, sadece o hakkın sahibinin başvurabileceği bir yol olduğunu, hiç kimsenin sahibi bulunmadığı bir hakkı dava edemeyeceğini, Belediye adına yapılan tescil yolsuz olduğu için, Belediyenin hiçbir zaman gerçek malik olmadığını, dolayısıyla karşı davada Belediyenin aktif dava ehliyeti bulunmadığını, karar gerekçesinde davacının aktif dava ehliyetine sahip bulunmamasının nedeni olarak gösterilen olgunun yerinde olmadığını, mahkemenin, davacı Belediyenin aktif dava ehliyetine sahip bulunmadığının tespitiyle yetinmesi gerektiğini, bu ehliyetin gerçekte kime ait olduğu hususunu değerlendirmemesi gerektiğini, yolsuz tescile dayalı hak kazanılmasının mümkün olmadığını, dolayısıyla davalının tapuda adına kaydedilen bu taşınmazların hiçbir zaman gerçek maliki olmadığını, Gemlik Belediyesinin karşı davayı açmakta hukuki yararı da bulunmadığını, asıl davada hüküm altına alınan alacağa avans faizi uygulanması gerektiğini, reddedilen karşı davada nispi yerine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması talep etmiştir.
2. Davalı-karşı davacı vekili; İdare Mahkemesince iptal edilen encümen kararlarına istinaden dava konusu taşınmazların davacı adına tescil edildiğini, İdare Mahkemesinin iptal kararlarıyla, yapılan tescilin, yolsuz tescil olduğu kabul edilecekse, tapu iptali ve tescil talepli karşı davalarının reddine karar verilmesinin mümkün olmadığını, satışa ilişkin encümen kararlarının iptal edilmesiyle, davacı şirket adına yapılan tescil işleminin de yok hükmünde olduğunu ve tapu iptaline karar verilmeden sadece bedele yönelik kabul kararı verilmesinin bir kamu kurumu olan müvekkili idare için telafisi imkansız zararlara ve hak kaybına sebebiyet verecek nitelikte olduğunu, dava konusu taşınmazların; Gemlik Belediye Encümeni'nin 21.09.1988 tarih ve 988-767 sayılı kararı ile bedelsiz ve şartsız olarak 3194 sayılı yasanın 15 ve 16 ncı maddelerine istinaden kamuya terk edilmesi ile oluştuğunu, davacı taraf dilekçesinde her ne kadar "...3194 sayılı İmar Kanunu’nun 15 ve 16 ncı maddelerine göre yapılan işlemi yine aynı Kanunun 18 inci madde uygulaması yapılarak oluştuğunu" savunmuş, "kamuya bedelsiz terk edilen alanların sanki imar uygulaması yapılarak DOP düşülmek suretiyle oluşturulduğunu" beyan etmiş ise de; söz konusu işlemin dayanağı olan 1988 yılı Encümen Kararı incelendiğinde söz konusu işlemin 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 15 ve 16 ncı maddelerine göre yapıldığının açıkça görüleceğini, netice itibariyle ve daha açık olarak ifade etmek gerekirse; 1988 yılında yapılan uygulama 18 inci madde uygulaması olsaydı, belediye imar planı değişikliği ile kapanan yolları yoldan ihdas edemeyecek, eder ise aynı imar uygulama sınırları içinde eşdeğer yol üretmesi gerekeceğini, fakat söz konusu olaylarında yapılan uygulamanın 15 ve 16 ncı madde uygulaması olduğunu, davacı tarafından 1988'de yapılan imar uygulamasının 18 inci madde uygulaması gibi gösterildiğini ve 18 inci madde uygulamasının yasal gerekliliklerinden bahsedildiğini, ancak; yukarıda ayrıntılarıyla da izah edildiği üzere; söz konusu olayda yapılan uygulamanın, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 15 ve 16 ncı madde uygulaması olduğunu, bu nedenle İmar Kanunu'nun 15 ve 16 ncı madde uygulaması sonrasında yapılan plan değişikliği ile kapanan yolların, yoldan ihdas edilmesi ve Belediye adına tescilinin yasal mevzuata uygun bir işlem olduğunu, izah edilen nedenlerle; Gemlik Belediye Encümeni’nin 23.05.2012 tarih ve 394 sayılı kararı ile söz konusu parselin İmar Kanunu'nun 17 nci maddesine istinaden satışına karar verilerek, bitişik parsel konumunda olan 953 ada 35 numaralı parsel sahibi Borusan Lojistik A.Ş.'ye satılmasında herhangi bir hukuka aykırılığın olmadığını, dava konusu parselin satış tarihinin 2012 yılı olup, davacı tarafın itirazlarına dayanak olarak gösterdiği Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği'nin ise 2014 tarihinde yayınlandığını, dolayısıyla da terk edilen kısmın artık herhangi bir yoldan (kadastral yoldan) farksız duruma geleceğinden, ihdas konusunda da kadastral yollardan bir farkı olmayacağını, iptal kararı üzerine yapılan tescil dayanaksısz kalacak ise de; bu hususun satış kararları ile davacı şirkete yapılan tescili kapsadığının açık olduğunu, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği sonrasında kapanan yol haline gelen kısımlardan ihdas edilmek suretiyle müvekkili idare adına tapuya tescil edildiğini, müvekkili idare adına yapılan tescilin iptaline ilişkin herhangi bir dava ve itirazın olmadığını; davacı adına yapılan tescile dayanak encümen kararlarının iptali ile tapuların Belediye adına tescil edilmesi gerektiğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl davada dava konusu Bursa İli Gemlik İlçesi Hisar mahallesi 953 ada 38 parsel sayılı taşınmaz ile 466 ada 10 parsel sayılı taşınmazların davacı şirket adına tapuya tesciline esas olan Belediye Encümen kararlarının iptaline kesinleşmiş İdare Mahkemesi kararı ile karar verildiğinden ve tapu kayıtlarının dayanaksız kalarak yolsuz tescil durumuna düştüğü, bu itibarla, davacı tarafın ödediği bedelin iadesi yönündeki talebi ile açtığı davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, her ne kadar davacı tarafça avans faize hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedildiği belirtilerek istinaf talebinde bulunulmuş ise de; taraflar arasında ticari nitelikte bir ilişki bulunmadığından mahkemece yasal faize hükmedilmiş olmasında da bir isabetsizlik bulunmadığı, karşı davada ise; Danıştay 6. Dairesinin 2014/7420 E., 2015/6489 K. sayılı 06.11.2015 tarihli ilamı ve Danıştay 6. Dairesinin 2014/7415 E., 2015/6490 K. sayılı 06.11.2015 tarihli ilamlarında " ....Olayda; Gemlik Belediye Meclisi tarafından uyuşmazlığa konu taşınmazların satışı hakkında bir karar alınmadan, doğrudan Gemlik Belediye Encümeni kararlarıyla taşınmazların müdahil şirketlere satışına karar verildiği görüldüğünden, dava konusu işlemlerde yetki unsuru açısından mevzuata uyarlık bulunmamaktadır. Ancak; iptale yönelik olduğu için, mahkeme kararında sonuç itibariyle hukuki isabetsizlik görülmemiştir." şekilde gerekçesinin düzeltildiği ve İdare Mahkemesi kararlarının bu gerekçeyle kesinleştiği anlaşıldığından ve davacı şirket adına tapuya kayıtlı dava konusu taşınmazlar dayanaksız kalarak yolsuz tescil durumuna düştüğünden ve dava konusu taşınmazların Hisar mahallesi 953 ada 38 parsel sayılı taşınmaz ile 466 ada 10 parsel sayılı taşınmazların davalı - karşı davacı ... adına tesciline esas Gemlik Belediyesi 21.09.1988 tarihli 1988/767 sayılı encümen kararının iptaline karar verilmediği gibi imar uygulamasının iptal edildiği iddiası ile de talepte bulunulmadığı anlaşıldığından işbu davanın konusu itibariyle davacı adına kayıtlı tapu kayıtlı yolsuz tescil niteliğinde bulunan dava konusu taşınmazlara ilişkin davalı karşı davacı ... Başkanlığının tapu iptali ve tescil talebinde hukuki yararı bulunduğu gibi aktif husumetinin bulunduğu anlaşıldığından davalı-karşı davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353-(1)-b/2 maddesi uyarınca kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne, katılma yolu ile davacı-karşı davalı vekilinin istinaf taleplerinin HMK’nın 353-(1)-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde asıl davada taraf vekilleri, karşı davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Taraf vekilleri, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazları tekrar ederek kararı temyiz etmişlerdir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlıkta, asıl dava yolsuz tescil iddiasına dayalı bedelin iadesi, karşı dava yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705 inci maddesi,
2. 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 2/2 nci maddesi,
3. Danıştay 6. Dairesinin 2014/7420 E., 2015/6489 K. Sayılı ile 06.11.2015 tarihli ve Danıştay 6. Dairesinin 2014/7415 E., 2015/6490 K. sayılı 06.11.2015 tarihli ilamları,
4. Türk Borçlar Kanunu'nun 77 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, yukarıda yer verilen ve kesinleşen Danıştay ilamlarına göre, aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan asıl davada davacı Borusan Lojistik Dağıtım Depolama Taşımacılık ve Ticaret A.Ş. vekilinin sair, asıl davada davalı ile karşı davada davalı vekilleri tarafından ileri sürülen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmektedir.
2. Asıl davada, davacı vekilinin avans faizi hükmedilmesi gerektiğine yönelik temyiz itirazının incelenmesinde; davacının tacir ve taraflar arasındaki ilişkinin ticari iş niteliğinde olduğu, 3095 sayılı Kanunun yukarıda yer verilen hükmü gereği ticari işlerde avans faizi istenebileceği anlaşılmakla, davacının avans faizi talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle belirlenen alacağın yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Asıl davada davacı Borusan Lojistik Dağıtım Depolama Taşımacılık ve Ticaret A.Ş. vekilinin sair, asıl davada davalı ile karşı davada davalı vekillerinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Bölge Adliye Mahkemesi kararının 2. maddesinin "A-Asıl Dava Yönünden" bölümünün "b" fıkrasında yer alan "yasal" ifadesinden hükümden çıkartılarak yerine "avans" ifadesinin yazılması,
3. Bölge Adliye Mahkemesi kararının 2. maddesinin "A-Asıl Dava Yönünden" bölümünün "c" fıkrasının hükümden çıkarılması, sonraki maddelerin buna göre teselsül ettirilmesi suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin birbirlerinden alınıp, birbirlerine verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.