Logo

3. Hukuk Dairesi2023/393 E. 2024/510 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından davacı şirkete çıkarılan atık su faturasının iptali ve davacı şirketin borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Kaçak atık su bedeli hesaplanırken, kullanılan metreküp üzerinden ayrıca üç kat ceza uygulanarak yönetmeliğe aykırı şekilde cezalı bedelin üç kattan fazla hesaplandığının anlaşılması üzerine, ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1640 E., 2022/2085 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/509 E., 2021/305 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.02.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı idare tarafından 3309 abone numaralı sayaca ilişkin "su kuyusundan depoya giden hatta kör tapa takılarak kullanım sonlandırılmıştır" açıklamasıyla kaçak tutanağı düzenlendiğini, söz konusu abone numarasının dava dışı... A.Ş.ye ait olduğunu, müvekkili şirketin tutanağın muhatabı olmadığını, tutağa istinaden müvekkiline ait 186037 numaralı aboneliğe fahiş bir şekilde 510.698,25 TL fatura tahakkuku yapıldığını, tutanağın mevzuata aykırı olduğunu, yeterli belge ve tespitin yer almadığını, müvekkiline ait sayacın yeni olmasına rağmen eski sayaç gibi işlem gördüğünü, endeks bilgilerinin keyfi belirlendiğini, haksız işlemler gerçekleştirildiğini ileri sürerek; 23.05.2018 tarihli kaçak ve/veya usulsüz su kullanımı tutanağı ve 21.05.2019 tarihli kesme ihbarnamesinin iptaline, müvekkili şirket aleyhine tahakkuk ettirilen 510.698,25 TL su faturasının iptali ile bu fatura sebebiyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; işletmenin bulunduğu 3309 numaralı içme suyu abonelik sözleşmesinin 05.02.2014 tarihinde... A.Ş. ile imzalandığını, su kuyusunun ise aboneliğinin bulunmadığını, 23.05.2018 tarihli tutanakla su kuyusundan depoya alınan ve kullanılan suyun atık su olarak idarenin kanalizasyon hattına deşarj edildiğinin tespit edildiğini, aynı tarihte davacı şirketin abonelik başvurusunda bulunarak 186037 numaralı atık su abonelik sözleşmesi imzalandığını, iddianın aksine davacı şirket adına tutanak düzenlendiğini ve fiili kullanıcı olduğunun belirlendiğini, davacı şirketin 22 Aralık 2016 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan tutanağa göre davacı tarafın tüm aktif ve pasifleriyle birlikte... A.Ş.yi devraldığını, husumet itirazlarının yerinde olmadığını, davacı şirketin atık su abonelik işlemleri 02.07.2018 tarihinde tamamlanarak tutanağa istinaden oluşturulan bedellerin tahakkuk ettirildiğini, yapılan işlemlerin mevzuata uygun gerçekleştirildiğini, 3309 numaralı içme suyu aboneliğinin 05.10.2015 tarihinden önceki bir yıllık endeks bilgileri baz alınarak tüketimin hesaplandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı şirketin dava dışı şirketi aktif ve pasifleriyle birlikte devralan davacı şirketin tahakkuktan dolayı sorumlu olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının işletmesinde abonesiz atık su kullanımının tespit edildiği, su kuyusundan işletmenin deposuna dolum yapıldığı, buradan da işletmenin birimlerine su verildiği ve bahçe sulamasının yapıldığı, kuyudan depoya giden hatta kör tapa atılarak kullanımın sonlandırıldığı, depodaki suyun kullanımının engellenmediği, sayaçtan geçmeden depoya su dolumunun engellendiği, tutanakta önceki şebeke suyu aboneliği belirtildiği, tutanak düzenlenmesinin ve tahakkuk işlemlerinin mevzuata uygun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; 3309 numaralı aboneliğin müvekkiline ait olmadığını, hatalı tespitler yapıldığını, usulsüz kullanıma ilişkin belge olmadığını, raporun davalının düzenlemeleri ile aynı olduğunu, hükme esas alınamayacağını, endeks numaralarının keyfi olarak belirlendiğini, fahiş fatura düzenlendiğini, işletmenin doluluk oranı, insan sayısı gibi etkenlerin incelenmediğini, tüm mevsimler aynı şekilde tüketim olamayacağını, mevzuat değişikliği ile atık su ücretinin temiz suyun metreküp fiyatının yarısından fazla olamayacağının belirlendiğini, 3 kat cezadan sorumlu tutulmasının doğru olmadığını ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda, davacıya ait işyerinde kuyu suyu kullanıldığı ve çıkan atık suyun davalı İdarenin bakım ve gözetiminde olan kanalizasyon tesislerine verildiğinin sabit olduğu, kuyu suyu kullanan davacının, ürettiği atık su bedelinden MUSKİ Tarifeler Yönetmeliği uyarınca sorumluluğunun bulunduğu, emsal içtihatlara göre, kuyu veya artezyen suyundan kaçak veya normal su bedeli alınamayacağı, kuyu veya artezyen suyunun kullanılıp çıkan atık suyun belediyenin bakım ve gözetiminde olan kanalizasyon tesislerine verilmesi hâlinde atık su aboneliği varsa atık su bedeli tahakkuk ettirileceği, atık su aboneliği yoksa kaçak atık su bedeli tahakkuk ettirilebileceği, şebeke, kuyu veya artezyen suyunun bahçe, çim veya ağaç sulamasında kullanılması hâlinde kaçak atık su bedeli tahakkuk ettirilemeyeceği, uyuşmazlığa konu dönemde tahakkuk ettirilen atıksu bedelinden davacı tarafın sorumlu olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, atık su bedeline yönelik menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun (2872 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

2. ... Abone Hizmetleri ve Tarifeler Yönetmeliği'nin "Atık su tarifesi" başlıklı 11 inci maddesinde; "İdarenin şehir şebeke suyu hizmetlerinden yararlananlar ile yararlanmayıp kuyu, kaptaj, deniz, havuz ve benzeri yerlerden tankerle veya diğer yollarla yeraltı ve yüzeysel suları temin ederek su kullanan ve kanalizasyon şebekesinden yararlanan gerçek ve tüzel kişiler atıksu bedeli ödemekle yükümlüdürler. Tüketilen her bir m3 su üzerinden alınan atık su bedeli, abonenin ait olduğu tarifenin su bedelini aşmayacak şekilde Genel Kurul tarafından belirlenir.", maddenin yedinci bendinde ise; "Sayaç olmayan yerlerde atık su miktarının konut dışı abonelerde, çalışan insan sayısı, aboneliğin özellikleri, emsal abonelerin tüketimleri veya varsa daha önceki şebeke suyu sarfiyatı gibi ölçüler dikkate alınarak atıksu tahakkukuna esas alınacak tüketim miktarı bulun İdarenin hizmetlerinden yararlanan aboneler, tükettiği kadar su kirleteceğinden suyun uzaklaştırılması için atıksu bedeli ödemekle yükümlü olup; İdareye müracaat ederek atıksu abone sözleşmesi yapmak zorundadırlar." şeklinde düzenlenme yapılmıştır.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; davalıya ait şebekeden su kullanmayan, kuyu suyu kullanıp çıkan atık suyu davalının bakım ve gözetiminde olan kanalizasyon tesislerine deşarj eden davacının, ürettiği atık su bedelinden cezalı olarak sorumlu tutulmasında isabetsizlik bulunmadığı, her ne kadar tahakkuka esas miktar belirlenirken "kaçak su kullanımını" düzenleyen Yönetmeliğin 38 inci maddesine göre daha önceki şebeke suyu sarfiyatı esas alınmış ise de, atık su bedelinin belirlenmesine yönelik 11 inci maddede de daha önceki şebeke suyu sarfiyatı esas alınabileceği anlaşılmakla, davacı tarafın sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. ... Abone Hizmetleri ve Tarifeler Yönetmeliği'nin 38 inci maddesinin on üçüncü fıkrasında; abone olmaksızın atık suyunu kanalizasyon şebekesine verenlerden atık su miktarı tarifesi üzerinden 3 katı olarak tahakkuk ve tahsil edileceği belirtilmiştir.

3. Somut olayda; davacının kaçak atık su miktarının tespit edilirken, önceki sarfiyatı esas alınarak günlük 48,24 m3 üzerinden 05.10.2015-23.05.2018 tarihleri arasındaki 961 gün için 124.704,74 TL atık su bedeli ve 9.976,38 TL KDV bedeli olmak üzere 134.681,12 TL belirlendiği, hesaplanan değere ayrıca kullanılan m3 (48,24*961=46.358,64 m3) üzerinden 3 kat cezalı miktar olarak 374.114,22 TL atık su kullanım cezası eklendiği, bu şekilde Yönetmeliğe aykırı olarak 3 kattan fazla cezalı bedel uygulandığı görülmektedir.

4. Buna göre; İlk Derece Mahkemesince; Yönetmelik hükümlerine göre davacının kaçak atık su tahakkuk miktarının 3 kat cezalı olarak tespit edilmesi gerekirken, belirlenen m3 üzerinden 3 katı aşar şekilde tahakkuk yapılması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacının sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373 üncü maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,

17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.